İnanılır gibi değil ama bunu da dediler. Üstelik sosyal medyada “yalan üretmek için tutulan” fitne ordusu tarafından yapılmadı açıklama. Doğrudan İBB Başkanının sözcüsü Murat Ongun tarafından yapıldı. Ekrem Başkanlarına komplo kurmak isteyen sahte yolcular bir durakta toplaşıp, sırf organize kötülük olsun diye otobüslere binip kalabalık görüntü veriyorlarmış.
İstanbul gibi 20 milyonluk bir şehrin toplu ulaşım araçlarındaki insan yoğunluğunu Başkanlarının imajıyla ilişkilendirmek nasıl bir kafadır, anlamak mümkün değil. Daha önce metrobüslerdeki kalabalıklığı da AK Partililerin organizasyonuyla açıklamaya kalkmışlardı. Bunlar nasıl bir kötülük peşindeler ki, virüsü kendisine bulaştırıp ölmek pahasına İmamoğlu’nun imajını sarsmaya çalışsınlar.
BAŞKANIN İMAJI NASIL, FARKINDA MISINIZ?
Ongun’un açıklamalarında “tek bir doğru taraf” var: İmaj. O da biliyor ki, sevgili başkanının “o koltukta oturabilmesi” sadece kamuoyunda oluşturulan “makyajlı imaj”ı sayesinde mümkün oldu. Fakat, imajının zarar görmesi için kimsenin bir şey yapmasına gerek olmadığını hala anlayabilmiş değiller. Deprem bölgesine günübirlik gezi düzenleyip, geceyi kayak merkezinde geçiren; sorulduğunda ise “o kayak bir yerinize girsin” diyen birisinin imajına zarar vermek için “kendisinden” başka bir düşmana ihtiyacı yok.
Hükümet, şehir içi toplu ulaşımlarda kapasitenin yarısı kadar yolcu taşınma kararı almasına rağmen, insanları neden balık istifi gibi taşırsınız? Yapacağınız iş çok basit oysaki: Şoförlere talimat vereceksiniz, koltukların yarısı kadar yolcu aldıklarında biniş kapısını açmayacaklar. Mahalle bakkallarının dahi yapabildiği “müşteriyi sırayla alma işini” beceremiyorsanız, başka ne işe yararsınız? Madem size oyun kurulduğunu iddia ediyorsunuz, bozmak elinizde. Şoförler yolcuya söz mü geçiremiyor, binlerce zabıta personeliniz var.
İDEOLOJİK KÖRLÜK
Şimdi, önceki yönetimlerin ilmek ilmek dokuduğu İSMEK‘lerde sadece İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak maske üretimi yapıldığını duymak isterdik. Siz ise “kafalarınızdaki örtülerle ter kokuyorsunuz” diyerek personeline hakaret eden yöneticilerin olduğu “ideolojik” bir kuruma dönüştürdünüz.
Böylesi zor günlerde yerel yönetimlerden beklenen daha fazla hizmettir. Siz yanlış anladınız Bay Ekrem. Biz evlerimizde oturacak, siz ise daha çok çalışacaktınız. Sefer sayılarını azaltmayacak, yolcular seyrek oturabilsin diye gerekirse arttıracaktınız. Su ve doğalgazdan hiç olmazsa şu üç ay kar etmeyip, indirim yapacaktınız. Lafla peynir gemisi yürümüyormuş, değil mi?
“Bu kadar büyük hastaneler yapmanın ne gereği var, hastayı nereden bulacaksınız” gibi muhteşem analizler yapmak yerine Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yolunu yapsaydınız, şimdi spor salonlarını hastaneye çevirmek gibi güzide planlamalar yapmazdınız.
Bir yerlerde, organize kötülükle sahneye çıkan “sahte bir yolcunun” olduğu kesin. Fakat emin olun, o kişi otobüs duraklarında değil.