Sahipsiz dava

Abone Ol

Onlar yılmadan yalan söyleyecekler,

İftira atacaklar,

Milletimize algılarıyla operasyon çekecekler,

Kimi zaman küfür edecekler,

Kimi zaman hakaret edecekler,

Bilinçli bir şekilde sırf gündem oluşturmak için kendilerini inkâr edecekler,

Çark edecekler, dün ak dediklerine bugün kara diyecekler,

Kendi insanının bile nefret ettiği ülkelere Türkiye’yi şikâyet edecekler,

Kadınlara zulmedecekler,

Hayvanları öldürecekler,

Çocukları istismar edecekler…

Hülasa lügatte ne kadar kötülük varsa hepsini yapacaklar.

Ama fakat lakin…

Kendi çevrelerinden en ufak bir isyan sesi yükselmeyecek.

Hop! Bir dakika, o kadar da değil, demeyecek kimse…

Kimisi, sineye çekecek,

Kimisi, ne var ki bunda diyecek,

Kimisi, yetmez daha fazlasını yap diyecek,

Kimisi, aman onlar yapmıyor mu sanki diyecek,

Kimisi tırnaklarını yese bile gıkını çıkaramayacak,

Azıcık aykırı ses çıkaranın linç edileceğini bildiklerinden herkes sus pus olacak.

Bugün şeytana hakaret eden de alkışlanacak yarın şeytana övgüler düzen de alkışlanacak.

Böyle bir muhalefet var ülkemizde.

Hükümet yıkılsın da kimin kime hakaret ettiğinin,

Kimin kimle sarmaş dolaş olduğunun,

Kimin dün tükürdüğünü bugün yaladığının zerre kadar ehemmiyeti yok.

Omurgasız, karaktersiz, şeytanlaşmış, çelişkilerle dolu bir dünya…

Hangi dine mensup olursa olsun bir insan, yalanın çok kötü bir haslet olduğunu bilir, iftiranın da öyle. Bırakın dini imanı, herhangi bir ateiste sorsanız o da yalanın çok fena bir şey olduğunu söyler size.

Bunların içinde inanan da var. Onları bile sindirmişler. Onlar bile gıkını çıkaramıyor.

Kadın hakları savunucuları kadınları istismar edene ses etmiyor, çocuk hakları savunucuları, çocukları istismar edene ses çıkarmıyor, çevre dernekleri ormanları yakan teröristlere ses çıkaramıyor.

Dünyada eşi benzeri var mıdır böyle bir muhalefetin?

Peki, onlar öyle iken hükümet taraftarları ne âlemde?

Onlara benzeyen azınlığı bir kenarda tutarsanız, geneli muhalefetten çok hükümeti eleştirir vaziyette…

Hem de öyle böyle değil. Yerin dibine sokanı da var, Doğrucu Davut olanı da var…

Mesela Hükümetten bir vekil şehit abisine bırakın küfretmeyi, öte git deseydi…

Muhalefete gerek kalmaz gününde istifa ettirirlerdi.

Bu iyi mi kötü mü konumuz bu değil…

Batılın müntesipleri davalarına Hak olmadığı halde dört elle sarılırken…

Hak davanın erleri neden en ufak bir sarsıntıda tası tarağı toplama derdine düşerler?

Bilmezler mi ki;

“Sahipsiz davanın batması haktır,

Sen sahip çıkarsan bu dava batmayacaktır!”