Her geçen gün insanlığımızdan bir şeyleri yitirmeye devam ediyoruz.
Hayata, insanlığa dair ölçülerimiz değişti…
Az bir paraya, makama hükmeden kendini dokunulmaz, üstün, diğer insanlardan farklı görüyor. Kendisine yapılmasını istemeyeceği pek çok şeyi kendi başkasına yapabiliyor.
Amirse memurunun mesaisine, işine karışmıyor; hayatına karışıp hayatına yön vermeye kalkıyor.
Patronsa çalışanının mesaisini değil de hayatını, her şeyini satın almış gibi davranıyor ve çalışanına her şeyi yapma ve yaptırma hakkı görüyor kendinde.
Bir yerden hizmet alan kişi konumundaysa kendine hizmet verenlerin insan olmasına aldırmadan bencil, kibirli ve vicdansızca davranıyor karşısındaki kişiye…
Son günlerde bizi insanlığımızdan utandıran, bir insan nasıl olur da insanlıktan bu kadar uzaklaşabilir dedirten olaylar yansıdı basına…
İlki hepiniz malumu olduğu üzere havaalanında yaşanan olay…
Bir kadın, başka bir kadına -haksız olduğu hâlde- ağza alınmayacak hakaretler ediyor, karşısındaki kadını tahkir ve tahrik ediyor. Öyle böyle değil, dinlerken ve izlerken ben utandım her defasında o yaşananları…
Nezaketiyle, zarafetiyle var olması ve gücünü bunlardan alması gereken bir kadın, ortalama bir erkeğin kolay kolay ulaşamayacağı kabalığa, zorbalığa birkaç saniyede ulaşıyor.
Düşündüm de bu kadına her gün en az yüzer defa şu dörtlükler okutturulsun ki insanlığın parayla, makam mevkiiyle elde edilemeyeceğini idrak etsin…
“Gezdim Halep ile Şam’ı,
Eyledim ilmi talep,
Meğer ilim bir hiç imiş,
İlla edep, illa edep…”
“İnsanda yok ise EDEP,
Neylesin medrese mektep,
Okusa âlim olsa
Yine merkep, yine merkep…”
“Mey biter saki kalır,
Her renk solar haki kalır,
İlim insanın cehlini alsa da,
Hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.”
Belki bu şiirleri okuyunca dışını süslediği kadar olmasa da birazcık da içini de süsleme ihtiyacı hisseder.
Bu kadının yaptıkları iğrençti ama daha iğrenci, kadının bilmem kaç dil bildiği, hangi şirkette çalıştığı, mesleğinin ne olduğu üzerinden savunmaya geçenlerdi.
Yine insanlığımızdan utandıran ve dikkatimizi çeken ikinci kişi de bir kadın…
Malumunuz olduğu üzere Küçükçekmece’de cinsel tacize uğrayan beş yaşında bir yavrucak vardı… “Taciz” ve “beş yaş” kelimesini yan yana kullanırken bile insan utanıyor gerçekten…
Bu olayla ilgili yapılan paylaşım aynen şu:
“Her şeyden önce anne ve baba neyle meşguldü. 4 yaşındaki çocuğun yeri annesinin yanıdır. Annesi gözünün önünden bir saniye bile ayırmaması gerekir. Bakamıyorsan doğurmayacaksın. Ayrıca bize kötü gibi görünen durumlar, bizi daha kötüsünden korumak için öyledir. Yani ilahi adalet var. Yılanın başı küçükken ezilmelidir. O çocuğun ailesi Ak Parti’nin yemlediklerinden ise ve bir gün ortalıkta gezinip bilinçsizce AK Parti’yi destekleyenlerden biri olacaksa bugün bunu yaşamış olması daha iyidir. Değmez bu insanların çocukları için bile olsa…”
Şu paylaşımı yapabilen kişiye nasıl olup da insan diyebiliriz ki? Buna insan demek, tüm insanlara hakaret değil mi?
Allah’ın insan yarattığı ama zamanla insanlıktan çıkmış olan bu tipleri insanlıktan ihraç edecek bir üst kurul olmalı…
Ya da kaç para ki şunlara biraz insanlık ve insaniyet alsak…
Olmaz mı dediniz? Bunlardan insan mı olmaz?