Mevsiminde o yöreye has yetişen sebzelerden, meyvelerden tutun yıllardır herkesin çok beğenerek içtiği lezzetli ve şifalı çorbalara kadar ülkemizin birçok bölgesinde o yöreye özgü nice sağlıklı yerel lezzetlerimizin bulunduğunu sanırım artık hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bu özel yöresel lezzetlerin ne kadar sağlıklı olduklarına dair yapılan araştırmaların yanında son olarak 2 yöresel lezzetimiz olan Milas zeytinyağı ve Taşköprü sarımsağının AB coğrafi işaret tescili alması da bunun kanıtı olsa gerek.
Yerel üreticilerden bir bölümü bu özel ürünlerini kendi imkânlarıyla sosyal medya üzerinden pazarlamaya çalıştıklarını görüyor ve bundan çok memnun oluyorum. Ancak bunlar yeterli değil ve bu ürünlerin tanıtımı için daha çok çaba içerisinde olunması gerekir diye düşünüyorum. Bugün size 3 farklı ilimiz olan Bursa, Çanakkale ve İzmir’de bulunan yöresel lezzetlerden bahsedeceğim.
@pacacihusnu, Bursa, Yıldırım
Geçenlerde cam kavanozlar için özel tasarlanmış bir ambalajda Bursa’dan çok lezzetli çorbalar geldi. Bana bu gönderimi yapan Paçacı Hüsnü markasının 2. Kuşak temsilcisi Hüseyin İçli ustayla telefonla konuştum. 60 yıldır şifalı paça çorbasıyla meşhur “Paçacı Hüsnü” mekânı Bursa’nın Yıldırım ilçesinde bulunuyor. Günlük sınırlı üretim kapasiteleri olduğundan talebe yetişmeye çalıştıklarını söyleyen Hüseyin Usta, Türkiye’nin her yerine kargo ile çorba gönderimi yaptıklarının altını çiziyor. Çorbanın lezzeti noktasında ise “Yedy Gastronomi” kitabına girdiklerini de belirten Usta, kendisi de usta olan eşi Hüsnü beyin kızı Fatma Hanım ile beraber bu paça çorba salonunu işletiyorlar. “Paçayla aranız iyi ise artık başka paça çorbası içemeyeceksiniz” diyecek kadar çorbaları konusunda iddialı olan Usta, uzun vadede ki planlarının bu şifalı çorbanın dünyanın birçok ülkesine ihracını yapmak olduğunu söylüyor. “Biz paça çorbasında terbiye yapmayız, şifalı olması için kemikleriyle birlikte 12 saat kaynatırız ve bizim çorbamızda paçadan başka hiç bir şey yoktur. Bu paça çorbasının lezzeti kemikten dolayıdır. Kaynatırken de kıvamına dikkat ediliyor” diyen Usta, tüm ürünlerinin işkembe, beyin, dil, kelle ve ayak olarak dana ürünü olduğunu da net olarak belirtiyor.
Paçacı Hüsnü’nün hikâyesi
Bu şifalı lezzeti üreten 'Paçacı Hüsnü' mekânının kurucusu ve Gümülcine'den Bursa'ya bu paça çorbasını taşıyan Hüsnü Balyemez usta, 1961 yılında 12 yaşında iken Gümülcine'de Yunanistan'ın en iyi lokantalarından birinde mesleğe başlamış. Yemek ustalığını orada öğrenip sonrasında bu paça çorbasını geliştirmiş. Aslında çalıştığı yerde yapılmayan bu çorbayı usta kendi icat etmiş. Çalıştığı işyerinden 1975'te ayrılan ve Gümülcine'de kendi dükkânını açan Hüsnü Usta, 1985 yılında ise Bursa’ya geliyor. Bursa’ya geldiğinde pek dükkân açmaya niyeti olmasa da Gümülcine'den çorbasını bilenlerin ısrarı üzerine bu mevcut dükkânı açıyor. Bugün, Hüsnü Beyin kızı Fatma Hanım, eşi Hüseyin usta ve tüm ekibin işlerine olan tutkuları, zaten yaptıkları çorbanın kokusundan ve lezzetinden anlaşılıyor. Romanya, Kıbrıs, Rusya, Yunanistan, Irak’a bile paça çorbası gönderilen mekânın, Türkiye’den de birçok şehirden ama ağırlıklı olarak İstanbul Ankara İzmir’den müşterileri bulunuyor. www.pacacihusnu.com
@bizeytincom, Çanakkale, Kepez
Kadın girişimcilerin bir anne titizliği içinde iş yaptıklarına ve özellikle sağlıklı yiyecekler üretme noktasında çok başarılı olduklarına inanıyorum. Bunlardan bir örnek de 3 kadın girişimcimizin el ele vererek kurduğu butik bir “Bi’ Zeytin Zeytinyağı” markasıdır. Yıllarca kurumsal hayatın içinde yer alan doğa ve zehirsiz gıda aşığı olan bu 3 kadın, Yaprak Yapsan, Ömür Tekeli ve Emel Karaca baş başa vererek kurdukları Konsensus Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. ile sağlıklı zeytinyağı konusunda çok başarılı çalışmalara imza atıyorlar. Anadolu’nun bereketli topraklarında yeşeren ve binlerce yıllık tarihe dayanan zeytin ağaçlarından toplanan zeytinler, bu başarılı kadın girişimcilerin öncülüğünde sağlıklı yaşamın temel taşlarından biri ve beslenmede en sağlıklı bitkisel yağ olan zeytinyağına dönüşüyor. Bi’Zeytin farkıyla bu zeytinyağı sofralarda kadınlarımızın emeği olarak yerini alıyor. Hasat yönteminden şişelenmesine, etiketlenmesinden paketlenmesine kadar her aşaması titizlikle yapılan Bi’Zeytin zeytinyağı markası özetle, üç kadın girişimcinin göz nuru, el emeği ve fedakârlığıyla oluşan bir işletme olarak git gide büyüyor. Bi’Zeytin Natürel Sızma Zeytinyağları, Polifenol, E vitamini ve antioksidanlar bakımından da oldukça zengin bir içeriğe sahip. www.bizeytin.com
Sağlıklı yöntemlerle üretilen zeytinyağı
Doğal tarım prensiplerini benimseyen Bi'Zeytin markası, zeytinyağını Kazdağları ve Madra Dağları ile çevrelenmiş, zeytin için en uygun doğal klimalardan biri olan Edremit’te yetiştirilen Gemlik tipi zeytinlerden elde ediyor. Katkısız, iyi gıda yöntemleri ve uzmanların denetiminde olan bu butik zeytinyağı, geleceği ve doğal kaynakları koruyarak, geleneksele bağlı ama gelişmiş teknolojiler kullanılarak üretiliyor. Tüketicilerin sağlığı için bir kadın işi titizliğinde, zeytinyağında kullanılan zeytinlerin yetişmesinde de doğal ve geleneksel yöntemler kullanılıyor. Zeytine zarar verecek canlılarla zehirsiz mücadele edilirken ağaçların dallarına zarar vermeden özel aletlerle yere serilen ağların üzerine düşürülen zeytinler teker teker elle toplanıyor. Toplanan zeytinler kasalarla hızlıca fabrikaya naklediliyor ve toplandığı gün sıkılıyor. Zeytinyağının yüksek kalitesini ve düşük asit oranını korumak için zeytinin içeriğinde yer alan faydalı vitamin ve minerallerin en az kayıpla yağa dönüştürülmesini sağlayan soğuk sıkım tekniği kullanılıyor.
@urlayesilurunler, İzmir, Urla
1980 yılında İzmir’in Urla ilçesinde Orhan Kıpkıp tarafından ufak bir bahçe ve pazar alanıyla temelleri atılan Urla Yeşil Ürünler firması, günümüzde hızlı teknolojik değişimlere ve gelişmelere ayak uyduran ve modern tarıma geçiş yapan bir marka haline dönüşüyor. Gelişmeleri günün şartlarına uygun olarak yakından izleyen ve kendini sürekli olarak yenileyen Kıpkıp Ailesi, sağlıklı bir gıda ürünü olan Urla sakız enginarının 30 yıldır da yetiştiriciliğini yapıyor. Urla’nın verimli topraklarından çıkan yerli ürünleri halkın beğenisine sunan ve özellikle Urla sakız enginarının tanınmasında ciddi katkıları da olan aile, yetiştirdiği birçok ürünün aynı zamanda konservesini de yapıyor.
Kıpkıp ailesinin genel olarak üretimini yaptığı konserve ve taze halleriyle birlikte tüm ürünleri sosyal medya ve www.urlayesilurunler.com üzerinden satışı yapılıyor. Çanak enginar, yeşil dalından enginar, dolmalık enginar, bebek enginar, enginar kalbi, taze erik, taze baş sarımsak, şeker havuç, şevketi bostan, bebek patates, Girit kabak, dal limon ve doğal otlardan kuşkonmaz deniz börülcesi olarak ürünleri sayılabilir.
Urla Sakız Enginarı
Sağlıklı beslenmede en önemli sebzelerden bir olan enginar (Cynara scolymus L.) ülkemizde Ege, Akdeniz kıyılarında yetişiyor ve özellikle İzmir Urla’da sakız enginarı olarak biliniyor. Urla Yarımadası'na özgü erkenci, yaprakları düz ve fazla sıkı olmayan Sakız Enginar' mor çiçekleri olan çok yıllık bir bitkidir. Enginarın Taze olduğu dönemde çiçek sapının öz kısmının çiçek tablası ile birlikte tüketildiğinde, potasyumca zengin bir sebze olduğu, içeriğindeki cynarin maddesi safra kesesi salgısını arttırdığı ve böylece karaciğerin daha rahat çalışmasını sağladığı bilimsel çalışmalarda ortaya konulmuş. Urla Sakız Enginarı, ayırt edici özellikleri tescillenerek yerel coğrafi işaret ile korunuyor.