Haberi aldığımda yerimde duramadım.
Çılgınca sevinsem de tam olarak anlatamayacağım bir ruh halindeydim.
Reis-i Cumhur’un sosyal medyada paylaştığı kararname metnini görünce duraksadım. Daha önce bir devlet evrakıyla bu kadar uzun süre bakıştığımı hatırlamıyorum. Recep Tayyip Erdoğan imzası da epey vaktimi aldı. Tıpkı 15 Temmuz’daki gibi, büyük bir olayın, asil bir meydan okumanın canlı şahidi olduğumu düşündüm.
Yine o bedbaht maziyi andım:
Devrim kanlarıyla boyanan en katil hukuksuzluklar, 500 yıllık iffetimize göz koymuş, en mahrem değerlerimizi iki paralık etmişti. Darağaçlarında kıymışlardı mukaddeslerimize. Kutsallarımızı ahırlarda hayvan mezesi yapmaya kalkmışlardı.
Doğruyu hiç bilemediler.
Öyleydi zira:
İlahlık taslamaya cüret eden her kim varsa çürümeye mahkûmdu. Kendi gibi iş ve fiilleri de yıkılacaktı. Tanrı rolü kesen et yığınlarına, her kim put diye tapınırsa perişan olacaktı…
‘’Allahü ekber kebira’’nın bal gibi Türkçe olduğunu anlamayanlar, bu hakikati de anlayamadılar.
Londra postası rejimlere biat ettiler.
Kibirlendiler.
Zulmettiler.
Milletin aziz emanetlerine göz diktiler.
Müslüman Türk olmaklığın, kuru kavmiyetçilik masallarından bağımsız yüksek millet ideallerinin mâna künhüne varamayanlar; kendi ithal değerlerine sığınarak bize sun’îbir anlam dünyası, kurmaca bir gerçeklik dikte ettiler.
Adam astılar, dilimizi biçtiler.
Ruhumuzu demokrasi(!) kodeslerine tıkıp teşekkür beklediler.
Fakat hasretle beklenen gün gelip çattı. Kuşatıcı bir yüzleşmenin, öfkeli bir hesaplaşmanın en iddialı kıvılcımı artık ateşlendi.
Mübarek olsun.
Hamd olsun, şükürler olsun ki yine kaybettiler. Öz mabedimizi Amerikan balerinlerine, Avrupa’nın çıplak baldırlarına peşkeş çekenler; yine en çileli kalp ağrılarına mahkûm edildiler. Kılıç hakkıyla haysiyet tapumuza kaydedilen muazzez mirası bizden çalanlar, mühlet dolduğunda mülkün mutlak sahibi’ne yenilmekten kaçamadılar.
Ayasofya açıldı.
Onu arzulayan dev yüreklilerin, acıyla yoğrulan büyük mazlumların, kendini o mümtaz vazifeye adayan isimsiz savaşçıların hürmetine Ayasofya açıldı. Tüm (Sodom-Gomore)leri çatlatırcasına, içimizdeki cümle Bizanslıyı patlatırcasına açıldı.
Tarihe taptaze bir sayfa açılsın.
Ayasofya; Türk devletine, Türk ufuklarına düşman olan tüm düşman kliklerinin ihanet bayrakları arasından, en ulvi mânaları zirvesinde toplayan minareleriyle yeniden arşa kanatlandı.
Hayırlı olsun.
Daim olsun.