Gazeteci Yusuf Özhan ile, Rusya Savunma Bakanlığının yaptığı sunum üzerine konuştuk.
Rusya, IŞİD’den Türkiye’ye petrol sevk edildiği iddiasına dayanak olarak bir harita yayınladı. Bölgeye hakim herkes, Rus yetkililerin gösterdiği Afrin’nin PYD bölgesi, Haseke’nin ise Esed/Hamaney güçlerinin bölgesi olduğunu biliyor. İddia ettikleri gibi IŞİD’le mücadele ediyorlarsa IŞİD’in geçişini nasıl izah ediyorlar?
İzah edemiyorlar. Rusya, eline yüzüne bulaştırdı. Bugünkü tablo tam bir fiyaskoydu.
Rusya Suriye ile 30 Eylül’de askeri olarak müdahil olduğu anda Suriye konusunda öncelikli rakiplerini ele aldı. ABD ile olan zaten süre gelen bir sürtüşmesi vardı ve Amerika’nın Ortadoğu’dan çekilme stratejisi doğrultusunda diğer aktörlere dönüp baktı. İran bunlardan birincisiydi. İran ile mutabık kaldılar. İkincisi İsrail’di. İsrail’le de anlaştılar. Hizbullah’ı vurma serbestesi karşısında Rusların Suriye’de özgür hareket etmesine ses çıkarmayacağını belirtti. Üçüncüsü olan Türkiye ise bu konuda Rusya’nın özgürce Suriye’yi dizayn edemeyeceğini ve etaplı geçiş, etaplı çözüm konusunda ısrarcı olacağını söyledi. Fransa’da bu ısrarlarını sürdürüyor. Ancak Fransa’nın talihsizliği Paris saldırısıydı. Paris saldırılarından sonra doğan kamuoyundaki şok etkisiyle Rusya’ya daha yakın bir çizgi izleyebileceği sinyalleri vermişti. Bunlar Hatay’daki ihlallerden jetin düşürülmesine kadar Rus tarafına iletilmişti. Fakat, Rusya umursamaz hareket ederek Türkiye’yi içine kapatacak biçimde bir tarafından askeri bir tarafından siyasi baskı kanallarını kullanmayı tercih etti. Askeri olarak Türkmen dağını vurmaya başladı. Aynı zamanda güvenli bölge adı verilen yerde Türkiye’de ABD jetlerinin hava desteğinde IŞİD’e karşı başlatılan operasyonun ivmesini kıracak şekildeki bu bölgedeki insani yardım kamyonlarını vurmaya başladılar. Bu Türkiye’ye ve en direk şekilde daha geniş planda ise 65 ülkenin dahil olduğu koalisyona aynı zamanda da Viyana’da toplanan 20 ülkeye verilen bir mesajdı. Yani ‘’Ben Suriye’yi kafama göre dizayn edeceğim, Suriye’nin geleceğini ben şekillendireceğim’’ dedi.
Kendine alan açmak için, Türkiye IŞİD’şe petrol ticareti yapıyor iddiasını ortaya attı. Bugün ise Rusya “IŞİD’le petrol ticareti ’’ iddiasının ikinci perdesini gördük. Orada da siyasi kanalların işletilerek yani gazeteciler devreye girsin, gazetecilerin bu konuyu yapsın dediği “biz Erdoğan’ı değil halkı ikna ediyoruz bakın ey Türk halkı bakın ülkeniz nasıl Suriye’nin ham maddelerini çalarak Türkiye’ye kaçırıyor ve aynı zamanda teröre destek oluyor” demeye çalıştı ama bunu eline yüzüne bulaşırdı. Çünkü yayınladıkları haritada çok önemli bir kusur vardı o da şu; üç koldan Türkiye’ye girdiklerini iddia ettikleri haritada birinci ve en Batı’daki kol Afrin çevresinden dolanan kol. Bu bölümde rejimin kontrolü ve PYD’nin kontrolü olduğu biliniyor.
Yani IŞİD madem petrollerini Türkiye’ye kaçırdı da peki Suriye Türkiye sınırına gidene kadar rejim ve PYD kontrolündeki bölgeden nasıl geçti? İkinci sorum ise en Doğu’da bu üç kolun üçüncü aşamasında Haseki ve çevresi. Kamışlı’dan Türkiye’ye girdiğini iddia ediyor ancak Kamışlı YPG’nin elinde. Aynı zamanda Kuzey’e doğru yönelen TIRlar nasıl oluyor da ‘’PYD’nin ve YPG’nin kontrolündeki bölgelerden geçerek Türkiye’ye kaçırıyor’’ sorusu çok bariz bir şekilde haritalardan çıkarılmış oluyor. Yani Rusya siyasi olarak da Türkiye’nin alanını daraltarak Rus jetin düşürülmesi sonrasında askeri olarak amaçladığı daha serbest ve Türkiye’yi daha içine kapalı şekilde bir hareket kabiliyeti elde edemediği için bu girişim siyasi alanda da denedi fakat ortaya çıkan bugünkü tablo tam bir fiyaskoydu.
Rusya aklı sıra haritalarla Türkiye’nin petrol ticareti yaptığı yalanını ispatlamaya çalışırken aslında IŞİD, PKK ve Esed’in ortaklaşa hareket ettiğini ispatlamış olmuyor mu?
Aynen öyle. Yani Başbakan’da zaten bu konuyla ilgi bir demeci olmuştu. 14 Ekim’de ve Davutoğlu’nun DAEŞ, PKK, PYD Haseke’de 28 Mayıs’ta anlaştı. Masaya oturdular ve muhaliflere saldırarak Türkiye sınırını paylaşma noktasında bir anlaşma yaptıklarını söylemişti sayın Başbakan. Bugünkü Rus haritasının IŞİD’le petrol ticareti yapılıyor iddiasının ne kadar zayıf bir iddia olduğunun yanı sıra aynı zamanda da Davutoğlu’nun da bahsetmiş olduğu bu ortaklığın da bir bakıma teyit eden bir şey oldu. Kamyonlar meseli…
İHA videolarında gösterilen yollardan dünyanın her yerinden gelmiş insanı yardım kamyonları hatta Birleşmiş Milletler kamyonları da geçiyor. Ayrıca görüntülerde pek tanker yok hemen hemen hepsi kamyon. Neye dayanarak petrol diyebiliyorlar.
Birleşmiş Milletler geçiyor, Türk kamyonları geçiyor. Suriye’de geçimini ticari taşımacılıkla elde eden bir sürü insan var. Milyonlarca insan ne yiyecek, ne içecek. Dolayısıyla bu anlamda her kamyonu IŞİD olarak lanse etmek Rusya’nın Suriye’deki her muhalif unsuru da IŞİD’ci olarak ilan etmesiyle aynı politikanın devamı. Rusya’nın bu noktada yapmaya çalıştığı şey tam bir fiyasko. Dün Obama ve Amerikan savunma bakanı bir açıklama yaptmıştı. Bir an evvel bu 98 Kilometre’nin kuş uçmayacak şekilde kapatılmasını talep etmişti ki Türkiye zaten IŞİD’e karşı olan mücadelede jet krizine kadar Rusya ile de çalışmaya hazır olduklarını söylüyordu. ABD ile birlikte sınırın kapatılması için iş birliği yaparken Rusya ile de işbirliği içerisine girmek istiyordu. Fakat Rusya IŞİD’i kullanarak Suriye’nin geleceğini oluşturacak muhalif unsurları hedef almayı tercih etti ve IŞİD’in yaşamasını, kendisine siyasi askeri politikasına da bir paravan olmasını tercih etti. Şuan ki gerilim buradan kaynaklanıyor. Bu da Rusya’yı hem askeri hem siyasi alanını kendi eliyle daralttığını da göstermiş oluyor.
Ruslar bu bölgelerin Esed, IŞİD’in kontrolünde olduğunu bilmiyor muydu? İstihbaratları zayıf kulaktan duyma bilgilerle mi hareket ediyorlar. O bölgelerin kimin kontrolünde olduğunu onlar da biliyorlar bizim de bildiğimizi biliyorlar. Bizi aptal yerine mi koymaya çalışıyorlar?
Bizi aptal yerine koymaya çalışıyor. Rusya, Ukrayna’da Malezya uçağını düşürdükten sonra, uçağın Ukrayna jetleri tarafından vurulduğunu savunan bir ülke. Görsel veriler de mevcutken Rusya yapay bir gerçeklik inşa etmiş kendisine ve kendisi ile bire bir bağlı çalışan ülkelerinde bu yapay gerçeklik ilkesi içinde yaşamasını istiyor.
İHA görüntüleri yayınlıyor. Rusya, yayınladığı insansız hava aracı görüntüleri Türkiye sınırına çok yakın. Bu demek oluyor ki Türkiye sınırında casusluk faaliyeti de yapmış. Kimin arkadan vurduğu çıkmıyor mu ortaya?
Afrin kuzeyinde düşürülen bir İHA vardı malum. O İHA’nın milliyeti tespit edilememişti.
“Rusya Türkiye sınırında casuslukta yapmış meğerse” diye yorumlanabilir mi?
Sayın Başbakan’da bu konu ile ilgili açıklama yaparken öyle bir ifade kullanmıştı. Kilis’te 16 Ekim’de düşürülen İHA’nın bu bölgedeki PYD unsurları tarafından da kullanılmış olabileceğini söylemişti. Şimdi görüntüsü alınmış. Ruslar mı kontrol etti, PYD mi kontrol etti bilemeyiz. Suriye’de bu Deli Osman köyünde düşen İha meselesinden de görmüştük ki sınır hareketleri orada hem PYD hem de PYD ile hareket eden güçler tarafından sürekli gözetiliyor. Türkiye’nin bu konuda yapabileceği çok fazla bir şey yok. Çünkü devletler birbirlerinin sahadaki hareketlerini izlemek için bu tarz yollara başvuruyorlar.