Kürt Anne….
Kadınlık hali gereği Ramazan ayında 1 hafta oruç tutamadığı halde; hane halkına, hatta öz evlatlarına bile bu özel gününü yansıtmayan ve kimseye o gün niyetli olmadığını bile hissettirmeyen nezaket ve edep abidesi.
Yıkayıp kuruması için ipe serdiği kadın iç çamaşırlarını; komşuları ve hatta hane halkı bile görmesin diye üzerine başka bir kıyafet serip gizleyen iffet ve haya abidesi.
İşte o annelerimizden biri Yüksekova’da Rudaw Tv’ye konuşuyor…
“Yüksekova’ya döndük; ne ev kalmış ve işyeri. Borçlanarak yaptığımız 5 katlı evimizi ve dükkanımızı yakmışlar, yıkmışlar. Bize bişey bırakmamışlar. Yıkık bir ocağın üzerine döndük.
Biz onlara hendek kazmayın oğlum evimizi yıkacaklar dediğimizde, bize ‘Susun siz bilmezsiniz hendek kazmasak Devlet gelip hepimizi öldürecek’ dediler.
Keşke gelip hepimizi öldürselerdi; siz Kürt kadının iç çamaşırını askerini [namahremin] eline verdiniz. Ölüm bundan beter mi; Ruslar bile gelse bize bunu yapmazdı.
Kürtlük bu mudur; wallahi değil. Benim için de artık Kürtlük bitmiştir ve ben hayatımın sonuna kadar ölüm pahasına da olsa Pkk karşısında olacağım ve aleyhlerinde konuşacağım”
Bu annenin sözlerini tabi ki kendini devrimci olarak tanıtan komün hayatı yaşamı için esas almış bir Apoist bir Kemalist anlayamaz…
Kadın Özgürlüğü için mücadele ettiğini söyleyen ve liderleri olan Öcalan’ın ‘Kadın, bir erkeğin karısı, kızı, bacısı olamaz. Kadın özgür olmalı’ tanımına iman edip ‘Namus Kabustur’ pankartı açanlar Yüksekova’lı bu anneyi anlayamaz.
‘Kürt kadının iç çamaşırını askerin elinde gezdirdiniz’ sözünün ağırlığını ancak iffet ve namus kavramlarını bilen, önemseyen ve hayatı için bu ilkeleri şiar edinenler anlar.
Anlayanlar bu anneyi dinleyince her zerresi ile titredi, utandı, ağladı, kızardı, başını eğdi; anlamayanlar ise ona ‘cahil ve ajan’ dedi…
Ben normalde uzun yazarım ama bu annenin cümlesi zaten o kadar uzun ve ağır ki; başka bişey demeye gerek yok.
İffet sahibi annelerimiz varolsun; bizi kendimize getiren şamar gibi, kitap gibi sözleri bize ders olsun…
Ramazan-ı Şerifleriniz hayrolsun. Ümmetin vahdetine, refahına, huzuruna ve barışına vesile olsun.
İftar sofralarımızın fotoğraflarını değil sofranın kendisini paylaşalım…
Selam ve dua ile…