Batı dünyası artık çuvallıyor. Yüzyıllardır süregelen iş tutuşları artık kendi kendisini infilak ediyor. Tereyağından kıl çeker gibi yürüttükleri fiziki ve zihni operasyonlar artık kontrollerinden çıkmış durumda. Algı yönetmek için düzenledikleri tezgahlar bugün vicdanında hala diri olan birkaç hücreyle yapılan insanlık dışılıklara dur diyecek duyarlılığa sahip insanlar tarafından ifşa edilebiliyor. Pek nadir olsa da aralarında böyle birisi çıktı.
Alman devlet televizyonu şef ARD-aktüel’in başkanı Kai Gniffke acı dolu bir itiraf metniyle basın önünde istifa etti. İstifa metninin Türkçe çevirisini aynen aktarıyorum:
“Değerli dinleyiciler, haftalardır bir karar vermek durumundaydım. Ailemle istişare ettim. Artık yalan haberlere vesile olmaktan duyduğum rahatsızlıktan dolayı istifa ediyorum.
Dışarıdan aldığım baskı ve korku ile savaşı ateşleme propagandası yaptım. Ailem ve arkadaşlarımın tepkisinden dolayı fazlaca uyarı alıyordum. Her şeyin farkında olduğum için aylardır rahat bir yaşam süremiyordum ve sağlığım da bozuldu.
Yumurta bayramında çocuğum karşıma geçti ve bana şu soruyu sordu: ‘Baba, daha ne kadar senin yüzünden çocuklar tecavüze uğrayacak, ölecek ve kullanılacaklar. Daha ne kadar bunlara sebep olacaksın?’
Artık bu işin böyle davam edemeyeceğinin farkındaydım. Devam etseydim insanlar ömrümün sonuna kadar hasta olarak bileceklerdi. Onun için ben bu masada oturup bu kararı alıyorum.
Bundan sonraki hayatımda insanlara faydalı olmaya çalışacağım. Bu kararı alırken ailecek ağlıyorduk.
Derin bir üzüntü içinde açıklıyorum ki senelerce yalan haberleri ve bilgileri size aktardım. Ve burada utanarak; acaba bundan sonra hatalarımı telafi edebilir miyim? diye kendi kendime soruyorum. Kesinlikle Ukrayna’daki darbe girişim demokrat değildi. Libya, Mısır, Irak gibi burası da Amerika’nın güç gösterisinden başka bir şey değildi. Diğerlerinde olduğu gibi Kiev’deki insanların da canlarının hiçbir değeri yoktu.
Defalarca tehdit aldım ama buna rağmen ailemle birlikteyim. Ve ekibime şunu tavsiye ediyorum. Çocuklarınızın gözlerine bakarak gittiğiniz yoldan vazgeçin. Toplumu yanlış bilgilendirmekten vazgeçin. Artık ‘savaş tetikleyen’ olmaktan vazgeçin. Kendi ruhunuzu toplu ölümlere, emperyalist güçlere satmayın. Topluma doğruları duyurun.
Hepinizden özür diliyorum ve bundan sonraki hayatımda topluma faydalı bir insan olacağıma söz veriyorum”
Mezkur emperyalist zihniyetin içimize sızmış maşaları eliyle Libya’ya, Mısır’a, Suriye’ye döndürülmeye çalışılan ülkemizde 15 Temmuz ve sonrası yaşananlar dünya vicdanına inşallah daha fazla sirayet edecek. Bu itiraflar ve sorgulamalar daha da artacak.