Batı zihniyeti derken orta çağ döneminde zirveye çıkmış boş bir medeniyettir. Kendisine bağlı olmayan her medeniyeti kendisinden aşağı/köle olarak görmüş ve görmeye devam etmiştir.
Zira İslam, insanları şahsiyetleri itibari ile muhakeme eder, toplumları veya coğrafyayı muhakeme etmez. İslam medeniyeti ve Batı medeniyeti arasındaki en büyük zıtlıklardan biri budur.
Unutmayalım ki batı bir kanalizasyon medeniyetidir. Lakin Batı’nın kanalizasyon oluşu toplumunun menfaatleri itibari ile de zararlı bir konumdadır. Zira bu şeytanların projeleri sebebi ile toplumun iç dinamikleri ve umumi ahlaki kaideleri yerle bir edilmiş, medyası tamamen kontrol altındadır ve zehir zerk etmektedir. Gençliğin kalbini batıl ve boş fikirler ile süslemekte, onları islamdan ayırmaktadır.
Projelerinin kendi toplumları üzerinde (kendileri açısından) olumlu neticeler verdiğini görünce, Şark medeniyeti (Umumi itibarla İslam toplumu) üzerinde uygulamaya koyulmuştur. Müslümanlar önce ekonomik olarak bağımlı hale getirilmiş, bu fırsattan yararlanarak batı kendi medyasını oluşturmuştur. Medya ve ekonomi gibi iki önemli mevkii elinde bulunduran bu batı zihniyeti yerli işbirlikçileri vasıtası ile zehrini topluma zerk etmiştir ve ettirmeye de devam etmektedir. Özellikle Müslüman toplumda intikam alırcasına bir sistem üretmiştir. Müslümanlar neticesi felaketlerine sebep olacak bir karmaşaya sürüklenmiş ve sürüklemeye bir yılan misali devam etmektedir. Ama unutmayalım ki yılan sinsidir, ne zaman sokacağı belli olmaz. Demek ki şark’ın da bu denli sinsi olup Batı’yı ne zaman sokacağı bu denli önemlidir.
İslam medeniyeti bugün hiç olmadığı kadar bu şer kaynağına karşı uyanık olmak zorundadır. Zira Müslümanların başta medreseleri olmak üzere pek çok ilmi ve fikiri dinamikleri yetiştiren müesseseleri yok edilmiş veyahut inkılaba tabii tutulmuştur.
Müslümanlar, batı medeniyetinin diziler ve bilumum medya yayınları ve insanlık dışı yöntemler ile uyuşturulduğunu ve nefisleri tatmin etme yönünde batıya özenmek istediğinin hala farkına varmamıştır. Batı medeniyeti bu uyuşturucu yayınlar ile bizi içi boşaltılmış bir kine gark ermiştir. Şöyle bir bakın etrafınıza ümmet ne konuşmakta? Cihad yerine ölüm, helal kazanç yerine faiz, ibadet yerine masiyet konuşur hale gelmiştir.
Batı zihniyeti bunu sadece İslam toplumu üzerinde tatbik etmemektedir. Kendi toplumuna da bu zehri zerk ederek kendi hükümranlığının ayakta kalmasını bu şekilde sağlamaktadır. Zira insanlar, şiddet filmleri izleyerek veyahut İslam toplumunda tatbik edilen şekli ile düşmanlara galip geldikleri senaryolar izletilerek içlerindeki maddi ve manevi savaşma arzusu yani nefisleri tatmin etmiştir. Bu sebep ile insanlar önceliklerini ve hayatı idame ettirmelerine sebep olan davalarının neler olduğunu idrak edemiyor, etmek istemiyor veyahut unutuyor. Bu batı sistemi tarafından unutturuluyor.
İkinci bir husus ise Batı zihniyetinin aile ocaklarını yok etme çabasıdır. Müslümanlar Sıla-ı Rahim’i terk etmeye başlamış, kabuklarına çekilmeye başlamış ve televizyon ile iletişim kurmaya özen göstermiştir. Gelişen teknolojilerde bu kopuşu desteklemekte ve sistem bir şekilde aile içi iletişimi de yok etmektedir. Zira son zamanlarda tabletler, akıllı telefonlar, Batı medeniyeti nesili hususi küçük bilgisayarlar ve müfret bir yaşantı revaçtadır. Bugün geldiğimiz son nokta bu zihniyetin bize henüz dayatmakta olduğu müfret yaşantı sistemidir. İslam medeniyetinde tatbikine çok sinsi bir surette zerk edilmeye çalışılan bu zehir Batı toplumlarında uygulamaya konulmuştur. Bu zihniyetin kölesi mimarların iştiraki ile tek kişinin yaşayabileceği bir biçimde dizayn edilmiş evler inşa ediliyor ve insanlar cazip reklamlar ve diğer yayınlar ile bu tuzağa çekiliyor. Bir diğer husus ise bu sistemin insanları ürün odaklı köleler haline getirmesidir. Özellikle işgal ettikleri ve sömürdükleri topraklarda insanları önce rahata alıştırıyor daha sonra bu rahatlık ile insanlar uhrevi olmayan yaşantılara yönlendiriliyor. İnsanlar bu rahata alıştıkça daha lüksünü istiyorlar. Dünyevileşiyorlar…
Kısaca Müslümanlar robot insanlar haline getiriliyorlar.
Vesselam….