Rıza Zerrab üzerinden ‘’Kır belini Tayyip Dayı’’ türküsü çığırmak…

Abone Ol

Kendisi ve ailesi, ülkemizin variyetleriyle ünlü diğer bazı kişi ve aileleri arasında ilk 100’e girer mi doğrusu bilmiyorum; ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi verilerine göre; yurt dışına ihracat yapan ilk 1000 şirket arasında mezkur şahsın grubu 13’üncü sırada yer alıyormuş. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), teamülleri doğrultusunda her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sıralarda yer alan şirketleri onore ve teşvik etmek üzere düzenlediği plaket törenine bu şirketi de gösterdiği üstün başarılar nedeniyle plaket sunmak adına davet etmiş. Programın akışı gereği sırası geldiğinde bu ihracatçı şirketin yönetim kurulu başkanı sahneye çağrıldığında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına sağladığı yüksek katma değerler nedeniyle önceden programlandığı üzere iki bakan tarafından şilti kendisine takdim edilmiş.

Yazımın mevzuu tam anlamıyla ihracat alanında bu Türkiye 13’üncüsü bir grubun başkanına başarı plaketi verilmesi üzerinden mümtaz, nezih ve şerefi ölçülemez Türk medyasının koparttığı fırtına ve bu saikle gaza gelen aymaz kardeşlerimizin tutundukları tutumları içeriyor açıkçası.

Kardeşlerimiz dediğimiz gençlerimizi bırakınız, bir bakanın ‘’Bilseydim o karede yer almazdım’’ demesi nasıl izah edilebilir dostlar?

Hangi karede yer almazdınız Sayın Bakan?

Rıza Zerrab’ı tırnağım kadar bile tanımam… Ne sevmek ne de nefret etmek için hiç bir nedenim yok. Bildiğim tek şey ‘’dönemin Başbakanı’’na 17 Aralık ilk darbe saldırısının üzerinden yürütüldüğü kişilerden biri olduğu, tıpkı 25 Aralık’ta Tayyip Bey’in çocukları üstünden yapılmak istendiği gibi.

Anladığım kadarıyla Sayın Bakan, bu ülkenin üretimlerini tüm dünyaya 13. sıradan pazarlayıp ciddi anlamda döviz girdisi sağlayan bir grubun başkanıyla aynı karede ‘’şayet bilseymiş›› asla yer almak istemezmiş.

Devlet adına plaket vermek üzere davet edildiğiniz bağımsız bir kuruluşun (TİM) töreninde bu ülkeye 13. derecede katkı sağlayan bir grubun başkanıyla ilgili olarak bunları nasıl söylersiniz Sayın AK Parti’li Bakan?

Bu adam ‘’cüzzamlı’’ mıdır?

Yoksa Paralel yapının iddia ettiği gibi hırsız bir şerefsiz mi?

Şayet bu sözleri etmenizin nedeni bu gibi kuşkular taşımanız ise, yargılanıp beraat eden ve üstüne üstlük açtığı karşı tazminat davalarının hepsini kazanan bir iş adamına karşı Paralel yapının tüm iftiralarını doğrulamanız anlamına gelmez mi bunlar?

Şayet yargıya bir müdahale varsa ve hırsız suçlu bu adamı temizleten, bugün Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır, anlamına gelmez mi tüm bu yaklaşım ve tavırlar? O halde neden Tayyip Bey’i yedirmeyiz modundasınız?

Çok acayip sözler bunlar, inanılmaz:

‘’Bilseydim bu karede yer almazdım…’’

Haaaa, ülkenin en büyük 13. ihracatçısına plaketini vermezdiniz!

Böyle bir hakkınız yok sizin Sayın Bakan!.. Davet edildiğiniz makam her neyi takdir etmişse onu yaparsınız ya da ilksel bir sorununuz var ise katılmazsınız o programa. Böyle bile olsa, sonrasında da olur olmaz konuşmazsınız.

Bu ülkenin kanun ve nizamları vardır. Buna uyarak herkes ticaret yapar. Birileri yanlış yapıyorsa devlet üstüne çöker ve aklını alır. Ticareti resmi olarak engellemediği gibi başarıları nedeniyle hedefte olan bir grubun, sırf Paralel girişimlerle kötümsenmesi şayet üstünüzde etkili oluyorsa o halde Tayyip Bey adına yayınlanan tüm ‘Paralel kasetleri’ni de doğru kabul etmeli ve direkt ona girişmelisiniz hocam!

Farkında olmadan ayıp ediyorsunuz! Şayet bilerek yapıyorsanız -ki hiç böyle olduğunu düşünmek bile istemem- lütfen Allah’tan af dileyin… Ama artık lütfen çok ama çok lütfen biraz akılcı olmayı deneyin. Paralel medya etkisine bu kadar çabuk kapılabiliyorsanız, sizlerle yürüyecek yolumuz hakikaten sınırlıdır.

Tüm bunların Erdoğan’a çakmak üzere olduğunu görmüyorsanız, çok da önemli olmayan yazar bir kişi olarak ben daha sizlere ne söyleyeyim yahuu?….. Kaldı ki sizler bu partinin önde gelen önemlilerisiniz. Bense sadece dışarıdan bakan, ara sıra yazmaya çalışan, önemi kendinden menkul biri..

Adam suçluysa hesabı sorulur.. Değilse ödülünü verir ve yürür gidersin. Hiçbir başka mülahazaya da yol almazsın, özellikle muhalif medyaya koz verecek şekilde… Nedir bu saçmalıklar