Reis ve Hoca

Abone Ol

Başbakan Davutoğlu dün yaptığı bir konuşmada “Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamı üzerinden spekülasyon yapanlara bir kez daha sesleniyorum: Siz ne yaparsanız yapın, bizim dava arkadaşlığımıza zerre miktar zarar veremezsiniz” demiş. Konuyu ne güzel özetlemiş. Siyasete de, arkadaşlığa da, makama mansıba da bakışını tek bir cümle ile altını kalın çizgilerle çizerek ifade etmiş.

Bazıları için laftan ibaret olan bu söylem inanıyoruz ki hem Erdoğan için hem de Davutoğlu için çok içten ve samimi bir yaklaşımdır. Göreve geldiklerinden bu güne kadar her bir kardeşlik bağına onlarca bıçak çalmaya çalıştılar, yüzlerce fitne tohumu ektiler fakat buradaki samimi bakış açısından ötürü hiç birisi yeşermedi, meyve vermedi.

Önce Erdoğan ile Gül’ün arasını binbir türlü spekülasyonla açmaya çalıştılar. Gül’e güya parti kurdurdular, milletvekillerini böldürdüler v.s. v.s… Gördüler ki sağlam bir dava arkadaşlığı, yol arkadaşlığı var. Tutmadı. Sonra Erdoğan ile Davutoğlu’nun arasını açmaya, oradan vurmaya çalıştılar. Davutoğlu’na kendi medyasını kurdurdular. Kendi ekibini oluşturttular. V.s. v.s. Koca bir yalan olduğu ortaya çıkınca kaçacak delik aradılar. Tutmadı, tutmaz.

Çünkü buradaki birliktelik makam birlikteliği değil. Dava birlikteliği, ahiret kardeşliğidir. Yetimin başını okşama, garip gurebaya ev olma, aş olma birlikteliğidir. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpme birlikteliğidir. Biz bunun için gururla AK Parti yanındayız, yandaşıyız, diyebiliyoruz. Allah niyetimizi ve hassasiyetlerimizi bozmasın.