Ramazan’da sağlıklı beslenmek mümkün mü?

Abone Ol

Oruç tutmanın sağlık açısından çok faydalı olduğuna da inanıyorum. Ramazan, normal zamanlardan farklı olarak, yeme içme açısından uzun bir süre vücudu dinlendirdiğimiz bir zaman dilimidir. Hatta şu aralar bazı diyetisyenler, uzun dönem aç kalma diyet sistemini bile uygulamaktadırlar. Buda gösteriyor ki uzun zaman açlığa sabretmek sağlık açısından vücut için gerekli bir faaliyettir. Aslında oruç tutmak sadece aç kalmak değildir, bilakis iradeyi kontrol altına alarak yapılmış bedensel bir sağlık hareketidir. Normal zamanlarda 5-6 saat aç kalamayan bünye Ramazan ayında 15 saatin üstünde açlığa dayanabilmektedir. Çoğu zaman yapılan diyetlerin bozulması hep irademize hakim olamayışımızdan kaynaklanmıyor muydu? İşte Ramazan tam bu anlamda bize bir fırsat sunuyor.

Ramazan dengeli beslenme için bir fırsat ayıdır

Bu ayı sağlıklı beslenme açısından değerlendirebilen, bu ayın bitiminde çok sağlıklı ve yenilenmiş birisi olarak karşımıza çıkabilir. Bildiğiniz üzere Ramazan’da öğün sayısı 2’e düşüyor. Bazı bilim adamları; günde iki öğün yemeğin, vücudun bir süre dinlenmesine, rahatlamasına, kendini toparlamasına ve fabrika ayarlarına geri dönmesi anlamına gelir demekteler. İnsan organizması fizyolojik olarak günde iki öğün yemeye programlanmıştır. İbn-i Sina’da yıllar öncesinden sağlık için günde 2 öğünü tavsiye etmektedir.

Oruç sağlıktır, ancak?

Oruç sağlıktır, ancak dikkat edilmesi gereken4 temel konu var.

Bünye kesinlikle susuz bırakılmamalıdır. Ramazan’da önemli olan susuz kalmamaktır.Ramazan’da mutlaka sahura kalkılmalıdır.İftarda kesinlikle fazla yenilmemelidir. Ramazan’da olsa fazla yemek zararlıdır.Ramazan’da bağırsakları çalıştıran yiyeceklerin tüketilmesi gereklidir.

İftara bir bardak suyla başlanmalı

Öncelikle iftara sıvı olarak su tercih edilerek başlanmalı. Uzun saatler boyunca susuz kalan vücudun su ihtiyacını birkaç yudum da olsa hemen vermek gerekir. Ramazanda sıvı tüketimine çok dikkat edilmeli, çünkü Ramazanda en önemli sorun vücudun susuz kalmasıdır. Bunun acilen dengelenmesi lazım. İlerleyen zamanlarda sıcak havanın sıvı ihtiyacını artırdığı günlerde iftarda sıvı alımını arttıracak yiyeceklere de mutlaka ağırlık verilmelidir. İftardan 2 saat sonra sahura kadar bol bol su içilmeli. Bence en az 2litre.

Sahura kalkılmalı

Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü de atlamamak gerekir. Bence sahura kalkmadan oruç tutmanın sağlık açısından da riski vardır. Sahurdan sonra tekrar uykuya yatıldığında reflü gibi mide ve hazımsızlık gibi sindirim sorunlarının yaşanmaması için sahurda hacmi küçük ama besleyici gıdalar tercih edilmeli. Taze ceviz, çiğ fındık, çiğ badem, yumurta, yarım yağlı peynir gibi yiyecekler daha uzun süre tokluk sağlar ve enerji verir. Özellikle sahurda tuzlu gıdalar yemek, susama hissini artırır. Salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünleri, içeriğindeki yoğun tuz ve katkı maddeleri açısından sahurda yemek oldukça zararlıdır ve tansiyonun yükselmesine neden olur ve çabuk acıktırır. Açlığa dayanma gücünü arttırmak ve kan şekerini daha dengeli götürebilmek için sahurda mutlaka lifli yiyecekler tüketilmelidir.

Sağlıklı bir iftar menüsü dengeli olmalı

İftara, çay eşliğinde hafif kahvaltılık malzemeleriyle hazırlanan iftariyelik tabağı ile başlanılmalı ve arkasından çorba içilmelidir. Doğru iftariyelik tabağında kişi başına 1 adet hurma, 2-3 tane zeytin, az tuzlu beyaz peynir, kuru kaysı veya incir, domates, salatalık ve yeşillik olmalı. Çorba iftar saatlerinin vazgeçilmez yemeği ve sağlıklı bir başlangıcıdır. Sebze, domates, yoğurt, ezogelin Mercimek, tarhana veya yayla çorbası da olabilir. Arkasından ana yemek 5-10 dakika sonra yenmeli. İftar vaktinde çok fazla yemek ya da karbonhidrat ağırlıklı pilav, makarna, patates gibi gıdalarla beslenmek tamamen yanlıştır. Protein ve lif içeriği yüksek olan kuru fasulye nohut mercimek gibi baklagillerin bulunduğu yemekler yenmeli ve salatalar ile desteklenmelidir. Bu besinler fazla yemeden de doygunluk sağlar, kan şekeri dengesini korur ve almamız gereken birçok besin öğesini bünyesinde bulundurur. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.

Sağlıklı insanın bağırsakları iyi çalışır

Normal zamanlarda bağırsaklarımızın iyi çalışması sağlıklı olmanın işaretedir. Ancak Ramazanda bu durum bazen sıkıntı oluşturabiliyor. Bence Ramazanda yine çok önemli konulardan biri bağırsak düzenidir. Çünkü Ramazanda günlük 2 öğüne düşen yemek düzeniyle birlikte sindirim sisteminin çalışma düzeni değişir ve kabızlık, şişkinlik, hazımsızlık ve gaz problemleri oluşabilir. Bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlamak için meyve, yoğurt tüketmeye çalışılmalı ve sebze ve salataya ağırlık verilmelidir. Bir de iftarda, bağırsakların iyi çalışması için mutlaka ana yemek öncesi bir kaşık zeytinyağı içmeyi öneriyorum. Yulaf, erik, kayısı, enginar, semizotu, bamya gibi besinler en çok lif içeren besinlerindendir. Bu besinlerden tüketildiğinde bağırsak düzeni iyi işler. Bunun dışında iftar sonrası yürüyüşler yapmak da bağırsak hareketlerini düzenler. Bunun bu aralar mümkün olmadığını biliyorum, ama evin bahçesinde sahura kadar olan vakitte birkaç tur atabiliriz diye düşünüyorum. Evde kalalım diyoruz ama dört duvar arasına da kendimizi sıkıştırmayalım.

Herkese hayırlı ve bereketli geçen bir Ramazan diliyorum…