Ramazan Kitaplığı

Abone Ol

Ramazan için pek çok tanımlama yapılır. Rahmet ayı, Kur’an ayı, şükür ayı, yardımlaşma ayı, tövbe ayı, tezkiye ayı bu adlandırmalardan sadece birkaçıdır. Biz tüm bu tanımları “muhasebe ayı” şeklinde özetleyebiliriz.

Kur’an-ı Kerim’de ismi anılan tek ay olmasının yanı sıra bu ayın en kutlu gecesi olan Kadir Gecesi de müstakil bir surede “bin aydan hayırlı gece” olarak müjdelenir. Ramazan’ın insanı muhasebeye davet eden çağrısı bu müjde ile bütünleşir.

Rabbimiz tüm kullarına bu kapıyı işaret etmekle, benzersiz bir fırsat sunmakla rahmetinin engin sularını adeta önümüze serer. Lakin kalp gözü kapalı olanlar için önünden akan nehre rağmen susuzluktan yitip gitmek de vardır. Rabbim cümlemizi rahmetinin tecellisinden nasipdar olan kullarından eylesin.

Yüce Rabbimiz  Kur’an’da kullarına şöyle sesleniyor: “Ben cinleri ve insanları, bana kulluk etsinler diye yarattım.” Bir kudsi hadiste ise bu ayeti tamamlayacak şekilde “Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim.” buyuruyor. Dolayısıyla hakkıyla kulluk edebilmenin yolu Rabbimizi bilmekten yani okumaktan geçiyor.

Bu ilahi emrin sırrına eren milletimizin ekserisi Ramazan ayında Kur’an’a yönelir, mukabele halkalarında iftarı beklerler. Hz. Peygamber’in(sav) bu kutlu ayı nasıl değerlendirdiğini öğrenmek için hadis kitaplarına yönelirler. Sahabe-i Kiram’ın hayatını daha yakından tanıyarak Asr-ı Saadet’in o eşsiz iklimini bir nebze olsun hanelerine misafir etmek isterler. Geçmiş zamanların ramazan geleneklerini hatırlamak için her biri manevi pınar olan kitapların sesine kulak verirler.

Rabbimiz kullarının bilmesini, tanımasını, öğrenmesini ve yaşamasını ister. Kur’an’daki yüzlerce ayet bu davetin nişanesidir. “Akletmez misiniz, düşünmez misiniz, görmez misiniz, ibret almaz mısınız” mealindeki çağrılar Rabbimizin biz kullarına işaretidir.

Kalemin de, kelamın da, kelimenin de Rabbi Allah’tır. Kur’an’da “Kaleme ve onunla yazdıklarına andolsun ki…” buyurarak kalemin ve yazılanların üzerine yemin eden Rabbimizin işaret ettiği hikmeti hayatımızın merkezine almakla mükellefiz. İşaret edilen bu hikmet kitaptır, kitapların anası olan Kur’an’dır.

Şu halde bir Müslümanın cehaleti makbul değildir. Allah’a layık kul olmanın yolu Kur’an ve sünnet başta olmak üzere İslam’ın temel kaynaklarını okumaktan geçer. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam, siyer alanlarında kaleme alınmış muteber kaynakları sindirmek her birimiz için ibadet mertebesinde bir görevdir. Hiç olmazsa temel ilmihal bilgilerini, Hz. Peygamber’in(sav) ve dört halifenin hayatlarını bilmekle yükümlüyüz. Bu sayede Rabbimizin emrini yerine getirmiş oluruz.

İşte Ramazan bu bilmenin, tanımanın, hatırlamanın en bereketli zamanıdır. Ramazan’ı ruhuyla yaşayabilmek için orucun ve ibadetlerin yanı sıra kitaba yönelmek, tefekkür etmek ömrümüze bereket katacaktır. Bu vesileyle ramazan ayında -bazıları tekrar olmak üzere- okumayı düşündüğüm bazı eserleri tavsiye ederek yazımı hitama erdirmek istiyorum. Hayırlı Ramazanlar…

- Ömer Erdoğdu/Kur’an-ı Kerim Meal ve Bir Katre Tefsiri(Yeni)

- Hadislerle İslam/Diyanet Yayınları

- Ebu’l Hasan El Nedvi/Rahmet Peygamberi

- Resulullah’ın(sav) Hutbeleri/Siyer Vakfı

- Mahmud Sami Ramazanoğlu/Musahabeler

- Mehmed Zahid Kotku/Ehl-i Sünnet Akaidi

- Ali Ramazan Dinç/Hakikat Rehberi(Yeni)

- Sezai Karakoç/Samanyolunda Ziyafet

- Mevdudi/Gelin Müslüman Olalım

- Dursun Gürlek/Dersaadet’te Ramazan Akşamları