Kişisel gündemimiz, ülkemizdeki gündem, dünya gündemi çok çabuk değişiyor.
O kadar yoğun, o kadar çok farklı konular gündemimizde yer alıyor ki.
Bir gün önce ilgilendiğimiz konular, bir sonraki gün ya da daha kısa bir süre içerisinde güncelliğini yitirebiliyor.
İnsan yoğun gündemler içerisinde en çok kendisini unutuyor.
Ve zaman akışını hızla sürdürüyor.
İnsan her an, an be an kendi filminin, kendi hikayesinin sonuna doğru yaklaşıyor.
Yaratılış amacını unutan ve kaybeden insan hızla akan zaman ırmağında o gündemden bu gündeme savruluyor; fakat asıl ve değişmez gündemini bir türlü yakalayamıyor.
Ölüm, insanın başına geleceğini en çok bildiği ama en fazla unuttuğu, yok saydığı, görmezden geldiği bir hakikat.
Ölüm ve ötesine dair adeta kafayı kuma sokuyor.
Ölümlü olan insan, ölümlü olduğunu bildiği halde amaçsız ve anlamsızlaşıyor.
Bu dünyada geçici olduğunu bildiği halde, bu dünyaya ait olmadığını ve birgün ölüp gideceğini takdir ettiği halde insanoğlu hiçleşme, amaçsızlaşma ve anlamsızlaşma kuyusuna bile isteye, gönüllüce kendisini bırakıyor.
İnsanoğlu en büyük sermayesi olan zamanı, hovardaca harcamaktan, çarçur etmekten, israf etmekten beri durmuyor, sakınmıyor; aksine gönüllüce yapıyor bütün bunları.
İşte, gelmesinden şüphe etmediğimiz o gün geldiğinde, ‘Bir fırsat daha’, ‘Biraz zaman daha’ diye talepte bulunacak insan.
Ama talebi karşılanmayacak.
Zaman içerisine konulan ve her yıl bizi ziyaret eden Ramazan kaçırılmaması gereken bir fırsat.
Aciz olan insanın acziyetini hatırlatan, kendini çok güçlü sanan ama aslında güçsüz olan insanın her şeye gücünün yetmeyeceğini söyleyen Ramazan’ı iyi değerlendirmek lazım.
Ramazan’ı değerlendirebilmek için ise gündemimizin birinci sırasında olması gerekiyor.
Zira Ramazan bizim için gündemler üstü gündem.
Bize bizi hatırlatan, iç dinamiklerimizi harekete geçirmek için fırsat sunan, Yaratan ile bağımızı güçlendiren, daha iyi bir insan, daha güzel bir toplumun inşası için donanımlı kılan muhteşem bir nimet.
Müslüman olduğu halde bu nimetten istifade etmemek, bu nimetin kadrini bilmemek ne büyük bir kayıp.
Ramazan ayı yoğun gündemler içerisinde asli gündemimizi hatırlatıyor.
Siyasetin geçiciliğine, ekonominin değişkenliğine, ulusal ya da uluslararası gündemlerin baskı ve dayatmasına kapılmadan, asli gündemimizi hatırlatması açısından Ramazan ayı önemli bir zaman dilimi.
Zira en önemli şeyleri en çok unutan insana bunları hatırlatacak hatırlatıcılar lazım.