Rabbe yönelmek

Abone Ol

İnşirah suresinde insanın ruh haritasının ana yolları çizilerek, psikoloji ilminin araştırdığı; kalbiyle, aklıyla, bilinç ve bilinçaltıyla, duygu, düşünce ve davranışlarıyla bir insan modeli tasvir ediliyor.

İnşirah suresinde aynı zamanda bireysel sorumluluk ve “irade mesuliyeti dersi” de veriliyor. Cenab-ı hakkın irade-i külliyesi adına “biz ruhunu kalbini genişlettik huzur verdik!” der. Evet, ama bunu şeriat-ı fıtriye dediğimiz irade-i cüziyyeyi de hesaba katarak düşünmemiz gerekir.

Allah’tan gelen inşirah himmeti bu âlemdeki insanın irade gayretiyle doğrudan orantılıdır. Pist olmayan yere uçağın inemeyeceği, sığ sularda inci mercan bulunamayacağı gibi… Bir kalbe nur yüklenecekse o kalbin onu talep etmesi ve yüklenecek nura hazır hale gelmesi gerekir.

Ruhi inşirah, netice itibariyle maddi manevi zorluklarla hür iradesi ile mücadeleye karar vermiş insan için söz konusudur. Ağırlıklarını atmayan bir hava balonu ne kadar yükselebilir? Ne kadar yol alabilir? Ruhunun ihtiyacını, kalbinin gıdasını, aklının beslenmesini ihmal eden, sadece nefsi arzularını tatmin için hayatını yaşayıp, günahlar içinde bir dünya da ısrarcı olan insanın ideal manada, iki dünyasını da kapsayan bir ruh inşirahına ermesi söz konusu olabilir mi?

Başarı ve iki cihanda mutluluk.

İnşirah suresi bütünlük açısından iki temel açı sunmaktadır. Birincisi; insanın yılgınlığa kapılmadan gayret göstermesi yani ceht ederek mücadelesini verdiği amaca giden yolda karşılaşacağı güçlüklere karşı çalışması, emek vermesi. İkincisi; Allah’ın kendisine yönelen kuluna lütfederek, ağırlık veren sıkıntılarını, zorluklarını kaldırılarak felaha, selamete erdirmesi.

Bu iki ana eksen üzerinde beş aşamalı bir süreç göze çarpmaktadır.

1-İnsanın manevi huzuru elde edebilmesi için kalbe manevi bir operasyon, by-pas gerekmektedir. Önce yürekten buna inanmak gerekmektedir. Hani “dil ile ikrar, kalp ile tasdik” etmek denir ya… İkrar, dil ile kabul edilen şeyin sözlü olarak ifade edilmesidir. Tasdik ise kabul edip onaylamak, geçerli kılmaktır. İman’ın kalp ile tasdik şeklinde gerçekleşmesi, onun canı gönülden kabul edip onaylanması, benimsenmesi ve sahiplenilmesiyle mümkün olur.

2-İnsanın kalp ferahlığını elde edebilmesi için, kafasında da ciddi bir operasyon gerçekleştirmesi gerekir ki ruhuna zarar veren sıkıntıların kaynağını bulabilsin. Bilinçaltında saklı, geçmişte yaşanmışlıkların yükünden kurtulabilmesi için bu düşüncelerin temelinin tespit edilip onun beyinde bitirilmesi gerekir. Aksi takdir de geçmişin ağırlığı geleceğin inşasına giden yolu, zorluklarla baş edebilecek çözümlere ulaşabilecek bilinç düzeyine ulaşabilmesini engelleyecektir.

3-Kalp ve akıl bütünlüğü içinde eyleme geçilmeli, ataletin pençesinden kurtularak aktivitelerin kalitesini artırarak, sürekliliği ve çeşitliliği sağlanmalıdır.

4-Bu üç aşamadan sonra gerekli olan dinamizm sağlanacak ve gerçek manada mutluluk ve başarıya ulaşılması için tek bir şart kalacaktır: “rabbe yönelmek”. O’na intisap! O’na şirksiz, şüphesiz inanmak ve bağlılık.

5-Ve sonuç: hedefe doğru giden yola lazım olan enerjiyle, heyecanla, coşkuyla, şevke, inşiraha kavuşma! Ruhun inşiraha ermesi, yücelmesi. O’nunla, O’nun namına, bütün zorluklara meydan okuyabilecek güç ve zenginliğe kavuşmak ve dur durak bilmeden çalışarak, başarıdan başarıya koşmak… Başarı ve iki cihanda mutluluk.