Putin efendi, “uçağımızın düşürülmesini unutmayacağız.” diyormuş…
“Komik” mi desem, “dram” mı?
Acaba, “suç bastırıyor” mu desem daha doğru olur?
Aslına bakarsanız, hepsini birden desek de yeridir hani…
Yahu, insanda utanma duygusu olur biraz. O malum hayvanın etini yiye yiye, utanmak gibi güzel bir duyguyu kaybetmiş olmalı ki, yüzü hiç kızarmıyor bu cümleleri sarf ederken.
Hatta, bu cümlelerden dolayı başının belaya gireceğini bile hesap edemiyor.
Utanmadığı yetmediği gibi, bir de Türkiye’ye tehdit ediyor adam(!).
Biz de sizi unutmuyoruz Putin efendi, bilesin!
Kırım Türklerine yüz yıl önce yaptığınız büyük zulmü unutmadık, unutmayacağız.
Hatırladın değil mi?
Hadi, yalan söyleme yine, hatırladın, hatırladın. Tehdit dolu o kelimeler, aslında içinde korku barındıran bir açıklamadan öte bir şey değil. Bir gün bu necip milletin hesap soracağını düşünüyor, korkuyor, kendi suçunu bastıracağını sanıyorsun.
Ama bilmediğin bir şey var Putin Efendi, yaptığınız aşağılık katliamları çocuklarımız, torunlarımız tosunlarımız unutmasın diye bir bir kağıda döktük, tek tek kitap haline getirdik. Gelecek nesiller de bellesin diye kimini öyküleştirdik, kimini romanlaştırdık. Hatta, film haline bile getirdik. Daha arkası da gelecek, haberin olsun. Cengiz Dağcı’nın romanlarını sizin kirli, çirkin yüzünüzü gösterdiği için çok seviyor, okuyor, okutuyoruz çocuklarımıza, haberin olsun.
Bence, burnunuz çok uzadı diye uçağınızın düşürülmesini değil, asıl bize karşı yapmış olduğunuz katliamları, insanlık dışı uygulamaları, bir milleti nasıl topyekün yok ettiğinizi unutmayın.
Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil ve onun halkına yaptığınız zulümler aklımızdan hiç çıkmıyor mesela, bilesin.
Adı insan kasabı Hitler ile anılan Stalin’i de unutmadık. Biz unutmadığımız gibi, dünya da unutmuyor Putin Efendi. Birçok insanın hakkı var onun ve Rusya’nın üzerinde.
Tarihiniz temiz değil Putin Efendi, aksine, çok kirli! O kadar ki, bu kiri temizlemek için en az bin sene insanlık adına iyilik yapsanız, yine temizlenmez.
Afganistan’da, Azerbaycan’da ve dünyanın pek çok bölgesinde işlediğiniz cinayetlerin hesabını vermediğiniz gibi, şimdi de bir bahane uydurup, ahlaksızca Bayırbucak Türkmenlerine saldırıyorsunuz. O kibir burnunuz kırılınca da feryat figan…
Aklınız başınıza gelmedi mi hala?
Bu daha başlangıç, arkası da gelecek inşallah, bekle bizi Putin Efendi.
Bir de, “Türkiye bizi arkadan vurdu” diyorsun. Ağzımı bozacağım ama, burası uygun değil, gazete yönetimine ayıp olur. Ne demek istediğimi anlarsın herhalde. Unutma Putin Efendi, Bizim lügatte böyle bir kavram bile yok ki, sizi arkadan vuralım.
Bak Putin Efendi, tarih boyunca bu necip millet hiç bir topluluğu arkadan vurmamıştır, vurmaz da. Yıldırım Beyazıt Han, Timur’a karşı Çubuk(Ankara) savaşını neden kaybetti, bilir misin? Söyleyeyim sana. Timur’un askeri Çubuk Meydanına geldiğinde oldukça yorgundu. Uzun bir yol yürümüştü, bitkindi. Onların perişan halini görünce Yıldırım Beyazıt, “Meydan savaşı, er savaşıdır. Bu yorgun halleriyle onları kolaylıkla yeneriz. Ama bu bize yakışmaz. Dinlenmelerini, kendilerine gelmelerini sağlayıp, ondan sonra savaşa tutuşalım. İşte o zaman kimin komutan, kimin savaşçı, kimin cesur olduğu ortaya çıkar.” diyerek, harbe girmedi. Ertesi gün de meydan muharebesini kaybetti, yenildi.
Anladın mı Putin Efendi. Biz böyle bir milletiz işte. Sonra, unutma. Ukrayna’yı işgal ettiğinde, AB sana sırtını çevirdiğinde, yanında sadece biz vardık. O zaman dosttuk. Ama sen ne yaptın; çıkarların uğruna, asıl sen Türkiye’yi arkadan vurdun.
Ecdadımız boşuna “Ayıdan post, Moskoftan dost olmaz.” dememiştir Putin efendi.