Püskürtülen darbenin kahramanı çok olur

Abone Ol

Melun 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümünü geride bıraktık. Özellikle de 15 Temmuz geldiğinde hiç hoş karşılamayacağımız eylem ve söylemlere, darbesavarların(!) vıcık vıcık övünmelerine şahit oluyoruz.

Ancak baştan şunun adını doğru koyalım. Kimin darbeye aslanlar gibi karşı durduğunu, niyetlerin ne olduğunu da çok iyi biliyoruz.

Bir defa darbeye canıyla, kanıyla karşı koyanların tek bir görüşü vardı:

Ülkemiz, İslam Âleminin son kalesidir, Recep Tayyip Erdoğan da küffarın karşısında dik durabilen, Ümmet-i Muhammed’in umudu olabilecek tek liderdir. Bu son kale düşmemeli; küffara ve münafıklara karşı sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında durmalı ve Reis’imizi iç ve dış düşmanlara, hainlere yedirmemeliyiz.

Yani meydana çıkanların ekseriyeti -%99- ne demokrasi ne Cumhuriyet, hele ki ne de laiklik için çıktı. Din-i İslam, Ümmet-i Muhammed ve vatanı, milleti, devleti için çıktı. İslami duyarlılığı olmayıp darbeye ve darbecilere karşı canını dişine takarak mücadele eden azınlık bir grup ise vatanı, milleti ve devleti için meydanlardaydı ve tüm ayrılık gayrılığı bir kenara bırakıp vatan, millet ortak noktasında buluşmuştu. Örneğin darbe gecesi hesapsız bir şekilde meydanlara koşup yaşadıklarını samimi bir şekilde paylaşan, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi kurucularından Cengiz Algan gibilerin ise bizim gözümüzde meydanlara çıkan dindar bir insanlardan hiç farkı yoktur ve onların her türlü görüşü saygıdeğerdir.

Bunlar dışında kalanlar, -başta ana muhalefet lideri- zaten darbe teşebbüsünün rengi belli olana kadar ortalıkta yoktu. Hatta kaçıp saklanıyorlar, ATM’lere koşup uzun kuyruklar oluşturuyorlar, stok yapmak için marketlere hücum ediyorlardı. Makarnacı diye küçümsedikleri insanlar, şehadete koşarken azgın azınlık, makarna depolama derdindeydi.

Şimdilerde bakıyoruz ki ortalık kahramandan geçilmiyor. Darbenin nereye evrileceğini takip edip safını belli etmeyenler, sahillerde tatilin keyfini çıkarıp kılını kıpırdatmayanlar, ATM ve marketlerde kuyruk oluşturanlar, aleni olarak darbenin yanında yer alıp ilk saatten itibaren millete ve liderine tehditler savuranlar vb. hepsi darbe gecesi ne kahramanlıklar yapmış da haberimiz yokmuş.

Hele de Kemalist-laikler ve Atatürkçüler sayesinde darbe başarılı olamadı, demiyorlar mı? İnsan, neresiyle güleceğini şaşırıp bunların akıl sağlığının akıbetini merak etmeye başlıyor. Hepimiz aleni gördük ki darbe başarılı olsun diye inanmadığınız Allah’a dualar ediyor, camileri basıp müezzin tartaklıyor, sokağa çıkmayın diye millete telkinlerde bulunuyordunuz. Darbe başarısız olunca da masum askerlerimizi dövdüler diye yaygara koparıp “başı kesilen er” yalanları yaymakla meşguldünüz.

Bu ülkede demokrasinin, cumhuriyetin teminatı Kemalist-laiklerdir, diyenler de ayrı bir komedi. İlk 1960 darbesi olmak üzere tüm darbeleri yapanların Kemalist-laik zihniyetin ürünü olduğunu unutmamızı bekliyorlar. Bir de FETÖ ile birlikte hareket eden ciddi bir Kemalist-laik-ulusalcı zihniyetli subay olduğunu ve asıl ittifak yapanların kendileri olduğunu algı oyunlarıyla saklama derdindeler.

CHP Genel Başkan Yardımcısının, “Darbenin önlenmesinde büyük katkısı olan genel başkanımız…” diye başlayan bir açıklaması var ki evlere şenlik!.. Bu katkıyı da çok merak ettik doğrusu… Havaalanından kaçarken mi, belediye başkanının evinde kahve eşliğinde televizyon izlerken mi darbeyi püskürtmüş.

Muhalefetten Devlet Bahçeli’yi burada da saygıyla anmak gerekir. İlk açıklama yapanlardan biriydi ve vatan, millet ve devlet dışında hiçbir hesabı olmadan tarafını belli etti. Ancak MHP’de Bahçeli muhalifi olup da hem meydanlara çıkmayan hem de benim askerime dayak atılıyor yaygarasını koparan önemli bir kesimi de unutamıyoruz. Onlar da zaten şu anda Bahçeli ile değil, FETÖ’nün işaret ettiği biriyle hareket ediyorlar.

Hâsılı kelam: Oluşturulmak istenen havaya teslim olursak FETÖ darbenin mağduru, millet darbenin faili ve Reis de terör örgütü lideri olur. Herkes, elindeki imkânlar doğrultusunda darbecilerle, darbeseverlerle, sözde darbesavarlarla, yalancı kahramanlarla, hainlerle, yavşaklarla mücadeleye ve bunları ifşa etmeye devam etmeli!..

Şehit bizim, şahit biziz!..