Terör örgütleri ile iltisak/irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanları görevden alınıyor ama ne hikmetse Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu, bu durumu tamamen görmezden gelip “demokrasi havarisi” kesiliyor.
Yine CHP’li vekiller, belediye başkanları, teröre destek verip lojistik destek sağladığını sağır sultanın duyduğu ve bildiği belediye başkanlarını savunmak için dakika kaybetmeden açıklama üstüne açıklama yapıyorlar.
Malum gazeteci kılıklı terör destekçisi gazeteciler de demokrasi kılıfına bürüyerek terör destekçiliğine soyunuyorlar, can siperane bir şekilde terörü ve teröristi savunuyorlar.
İstanbul’u sel alırken yirmi dört saat ulaşılamayan, hiçbir açıklama yapmayan, İstanbul’la ilgili hiçbir tedbir almayan, gelen tepkiler üzerine lütfedip tatilini bölüp Bodrum’dan İstanbul’a şöyle bir uğrayıp hızla yeniden Bodrum’a dönüp tatiline devam eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, devletin atadığı kayyımlar için anında açıklama yapıyor. Bir belediye başkanı, kendi sorumluluk alanı ile ilgili bu kadar vurdumduymaz olurken kendini ilgilendirmeyen ve devletin bekası ile ilgili olan bir konuda neden bu kadar celalli olur ve devletin değil de teröre destek verenlerin yanında yer alır?
Haydi CHP’yi, CHP’lileri, onların destekçisi sözde gazeteci kalemşörları anlıyoruz; yıllardır alıştık Recep Tayyip Erdoğan nefretiyle devletin karşısında yer almalarına da daha düne kadar yol arkadaşı, kader ortağı olmuş kişilerin bu cenahla bir olup teröre destek verenlerin değirmenine su taşımasını anlayamıyoruz.
Reis’in sayesinde her makama gelip makam gidince kendileri de AK Parti’den gidenlerdeki eksen kaymasını görünce Reis’in kıymeti yanımızda daha da artıyor!..
PKK’nın arka bahçesi hâline gelen belediyelerin başkanları görevden alınınca “demokrasi havarisi” kesilen Abdullah Gül’ü ve Ahmet Davutoğlu’nu anlamak, açıklamalarını iyi niyetle yorumlamak mümkün değil!..
“Görevden alınacaklardı niye seçime sokuldular?” diye algı operasyonu yapanlar ise bilerek ya da bilmeyerek ihanete ortak oluyor.
Bunlar, seçimden sonra yaptıkları icraatlar sebebiyle yani teröre destek verip PKK’lıları belediyelerde istihdam ettikleri, PKK’ya lojistik destek sağladıkları için görevden alındı!..
Sanki Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları; demokrasiden taviz vermeyen, ülkenin bekası için gece gündüz çalışan, anayasaya ve yasalara harfiyen uyan, teröre ve terör örgütlerine hiç destek vermeyen Türkiye sevdalısı siyasetçiler!..
İçişleri Bakanlığı açıklaması şöyle:
“Son yıllarda teröre karşı yürütülen kararlı mücadele sonucunda büyük bir acziyete düşen PKK/KCK terör örgütü ve uzantıları; bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullanmışlardır. Anayasa ve kanunlarda görev ve sorumlulukları tanımlanan, Devletin bütünsel organizasyonunun bir parçası ve temel görevi vatandaşların mahalli ve müşterek nitelikli ihtiyaçlarını karşılamak olan bazı belediyeleri terör faaliyetlerinin desteklenmesi için militan kaynağı, mali kaynak ve araç-gerecin temin edildiği lojistik merkezlere dönüştürmeye çalışmışlardır.”
Olay budur!.. Bu durumu normal karşılayan ve devletin tasarrufuna tepki gösteren kim varsa bilin ki iyi niyetli değildir ve kumandaları birilerinin elindedir!..