1999 yılından bu yana Penvilsanya’daki ininde saklanan, 28 Şubat darbesinde kilit rol oynayan, Gezi darbe girişimine destek veren, 17-25 Aralık’ta kaset kumpaslarıyla hükümeti düşürmeye çalışan, 15 Temmuz’da ise Türkiye’ye işgal girişiminde bulunup, 246 vatan evladını şehit eden FETÖ’nün terörist başı Gülen için yolun sonu iyice yaklaştı. Türkiye 15 Temmuz işgal girişiminin ardından 18 Temmuz günü ABD’ye Gülen’in iadesi için başvurmuş, bu bağlamda 85 klasör dosya klasör göndermiş, ancak darbeyi destekleyen Obama yönetimi “Hukuk” bahanesiyle teröristbaşını iade etmemişti. Öte yandan Obama yönetimi Türkiye ile ABD arasında suçluların iadesi için imzalanan anlaşmayı da çiğnemişti.
8 Kasım’da yapılan seçimlerde ise beklenmedik şekilde Cumhuriyetçi Donald Trump’ın ABD’nin 45. Başkanı seçilmesi, ülkedeki kalma hesapları yapan FETÖ’nün tüm planlarını alt üst etti. Seçimin hemen ardından ABD’nin yeni Savunma Bakanı olması beklenen Trump’un, güvenlik ve istihbarat başdanışmanı emekli korgeneral Michael Flynn, The Hill isimli sitede FETÖ ve elebaşı Gülen’e ilişkin makale kaleme aldı.
Gülen yeni Bin Ladin
Gülen’in Türkiye’nin Bin Ladin’i olduğunu belirten Flynn, alçak örgütünün ABD’nin güvenliği açısından da büyük tehdit oluşturduğu belirterek, şunları yazmıştı: “Arka bahçemiz Pensilvanya’ya rahatça yerleşmiş olan bu maskeli terör ve istikrarsızlık kaynağı tarafından Washington’ın gözü boyanırken NATO müttefikimiz Türkiye’ye engel olmak mantıksızdır. Türkiye’nin bakış açısıyla Washington, Türkiye’nin Usame bin Ladinine sığınak oluyor.” Flynn ayrıca, “11 Eylül’den sonra Usame bin Ladin’in Türkiye’de güzel bir köyde yaşadığını ve aynı anda Türk vergi mükelleflerinin vergileriyle fonlanan 160 okulu işlettiğini öğrenseydik ne yapardık?” yorumuyla Obama yönetiminin terör destekçiliğine dikkat çekerken, Türkiye’nin hassasiyetlerini anlamaları gerektiğine vurgu yapmıştı.
Sözde hukuka sığındılar
Flynn’ın FETÖ’nün kirli yüzünü kaleme alması ve iade sinyali vermesi teröristbaşı Gülen’in avukatlarını korkuya sevk etti. Gülen’i savunan hukuk firması Steptoe & Johnson LLP, Flynn’ın görüşlerinin şahsi olmasını temenni ederek ne derece panik yaşadıklarını gözler önüne serdi. Terörist savunucu şirket, teröristbaşını korumak için sözde hukuk vurgusu yaparak, “ABD, güçlü demokratik kurumlara sahiptir ve buna bu tür konuların ele alındığı yargı da dahildir. Bunu gelecek hükümet için de ümit ediyoruz ve bundan eminiz” ifadesine yer verdi.
ABD’de için de tehdit
Diğer yandan FETÖ’nün ABD için tehlikesi ve Hillary Clinton ile arasındaki kirli ilişkileri ilk kaleme alan isim Trump’un siyasi danışmanı Peter Navarro olmuştu. Navarro, National Interest sitesi için kaleme aldığı makalede “Gülen ABD’ye karşı bir kültürel tehdit oluştururken, Türkiye’deki demokrasi ve istikrara karşı tehdit oluştururken, Hillary’nin ilişkileri alarm verici” ifadeleriyle terörist başının iadesini gündeme taşımıştı.