Spor

Parmağı kırıldı ama acısını içine atarak İsrailli rakibini yendi

Milli para tekvandocu Mahmut Bozteke, "Yarı finalde İsrailli rakibimle müsabaka yaptığımda maç arasında eldivenimde kan fark ettim. Mola arasında eldivenimin altına baktığımda orta parmağımla yüzük parmağımın arası biraz yarılmıştı." dedi.

Abone Ol

Sırbistan'da gerçekleştirilen Avrupa Tekvando Şampiyonası yarı finalinde yaşadığı ciddi sakatlık sonrası hastaneye gittiği için final müsabakasına yetişemeyerek gümüş madalyanın sahibi olan milli para tekvandocu Mahmut Bozteke, yarı finalde İsrailli rakibini yenmek için müsabakayı terk etmediğini söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Bozteke, üst üste 5. kez Avrupa şampiyonluğuna yaklaştığını ancak sakatlık nedeniyle gümüş madalyada kaldığını belirterek, "Final müsabakasından önce yarı finalde İsrailli rakibimle müsabaka yaptığımda maç arasında eldivenimde kan fark ettim. Maçı durdurmadım, mola arasında eldivenimin altına baktığımda orta parmağımla yüzük parmağımın arası biraz yarılmıştı. Ufak da bir kırık vardı. Müsabakayı o şekilde sonlandırdıktan sonra orada sağlık ekipleri müdahale etti, hastaneye gittik. Röntgen çekildi ve dikiş atıldı. Bu sürede final müsabakasına yetişemedim ve gümüş madalya sahibi oldum." diye konuştu.

Bozteke, yarı finalde, rakibinin İsrailli olmasının sakatlığa rağmen kendisini daha çok hırslandırdığını vurgulayarak, "Bu yüzden müsabakadan geri çekilmedim. İsrail şu anda soykırıma devam ediyor. Bu soykırıma bütün dünya gözlerini, kulağını kapatmış. Biz onların sesi olarak ringde mücadele veriyoruz. Kortlarda da biz olacağız. Onlara göz açtırmayacağız. Biz olduğumuz sürece onlar galip gelemeyecek. O an canınızın yanmasını, acıyı çok fazla hissetmiyorsunuz. Tek hedefiniz o maçı almak, o raundu bitirmek oluyor. " ifadelerini kullandı.

Sakatlık acı verici olsa da bayrak sevgisi nedeniyle bazı durumları görmezden geldiğini söyleyen milli sporcu, "Biz oraya kendi cebimizden gitmiyoruz. Ülkenin bize verdiği desteklerin yanı sıra federasyonun, kulübümüzün, Türk halkının bizden beklentileri var. Bayrağımızı en yukarı çıkarmak için mücadele ediyoruz. Onun için rauntta bunu göstermemiz gerekiyor. Raunt içindeki böyle sakatlıklar çok gözümüze gelmiyor, onu düşünemiyoruz bayrak aşkıyla." şeklinde konuştu.

 "Paris'te yarım kalmış hikayemizi tamamlayacağız"
Paris'te düzenlenecek Paralimpik Oyunları'nda altın madalyayı hedeflediğini anlatan Mahmut Bozteke, ilk olimpiyatında üçüncülük elde ettiğini ancak bu sefer daha tecrübeli hareket edeceğini belirterek, şunları aktardı:

"İlk defa böyle bir şey başıma geldi, daha önce hiçbir müsabakadan çekilmemiştim. Arka arkaya 5. Avrupa şampiyonluğum olacaktı. 2019'dan beri Avrupa şampiyonuyum, bu serinin bozulmasının burukluğu var ama önümüzde daha önemli bir turnuva olan Paralimpik Oyunları var. Orada hedefimiz daha büyük daha iyi şeyler yapacağımıza inanıyoruz. Hazırlıklarımız güzel. Milli takım kamplarımızdaki hocalarımızla, onların koordinasyonunda çalışıyoruz. Şu anda her şey güzel ve verim alıyoruz. Verimli olduğumuz dönemlerdeyiz. Bu yüzden beklenti yüksek oluyor, onların beklentisini karşılamak için biz de elimizden geleni yapacağız. Çalışmalar gayet güzel. Bu müsabakalarda aldığımız maçlar bu çalışmaların meyvesi oluyor. Paris benim katıldığım ikinci Paralimpik Oyunları olacak. İlkinde Tokyo'da mücadele vermiştim. Oradan üçüncülükle dönmüştüm. İlk olduğu için oranın atmosferi, heyecanı çok farklı oluyor. İkincisinde tecrübeliyim. Hatalarımızı, yapmamamız gereken şeyleri gördük. Daha iyi mücadele vereceğiz ve Paris'te yarım kalmış hikayemizi tamamlayacağız."

Olimpiyatların "en iyilerin sahnesi" olduğunu söyleyen ay-yıldızlı tekvandocu, kendisinin en iyi olduğunu göstereceğini ve Türk bayrağıyla tur atacağını kaydederek, "Olimpiyatlara herkes katılamıyor. Dünya çapında çok iyi olan sporcular katılıyor. Burada yaptığınız her müsabaka final müsabakası gibi oluyor. Bu yüzden en iyilerin en iyisini seçmek için korta çıkıyoruz. Biz de en iyisi olduğumuzu göstermek için çıkacağız. O bayrağı sırtıma alıp kortta bir tur attığımızda ve madalya boynumuza takıldıktan sonra İstiklal Marşı'nın dinlenmesi, bütün dünya medyasının gözlerinin önünde o marşı okutmak bizim için ayrı bir gurur ve onur olur." değerlendirmesinde bulundu.