Liberal denilen küresel pespayeliği camiye sokmaya çalışan Emperyalizm, kadınların ve erkeklerin karışık olarak namaz kılacağı, sözüm ona özgür hedonist bir tapınak açmaya hazırlanıyor.
DEAŞ vb. laboratuvarda üretilen terör örgütleri ile uzun süredir “Terör=İslam” algısı oluşturmaya çalışan ve bu konuda başarılı olmuş gibi görünen Emperyalist Batı, diğer yandan İslam’ın özünü yok etmeye çalışan tahrifat projesini de uygulamaya koydu. “Almanya İslam’ı, Fransa İslam’ı” gibi projelerle İslam’ın içini boşaltacak uygulamaları gündemine alan Batı’da ilk adım Fransa’dan geldi.
KADIN-ERKEK AYNI SAFTA!
Müslümanlar’ı sözde laik sisteme adapte amacı güden Fransa modeli için harekete geçen bir grup, “Liberal Cami” isimli projeye başladı. Kendilerini “Müslüman” olarak tanımlayan iki entelektüelin öncülüğünde hayata geçirilecek ‘Liberal Cami’ projesi için, Paris’te uygun cami arayışlarının başladığı kaydediliyor. Fransa’da bir ilke imza atacak olan proje kapsamında, kadınlar ve erkeklerin aynı safta yan yana namaz kılma, kadınlara vaaz verme ve imam olma imkânını sağlayacak sözde cami kurulacak.
“KADINLAR DIŞLANIYORMUŞ!”
Projenin öncülerinden Kahina Bahloul, Müslümanlar için kutsal ibadet mekânları olan camilerde, dini ritüellerde kadınların dışlanıyor olduğunu öne sürdü. Fransız Le Monde gazetesine konuşan Bahloul, dışlanan kadınlardan birinin de kendisi olduğunu belirterek, çok sayıda kadının camideki ruhsal deneyimi yaşamaktan alıkonulduğunu ifade etti. Grubun girişimi Müslümanlar tarafından büyük tepki çekti.
ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİNDE YASAK!
Diğer yandan, Avrupa’da özgürlüklerin anası olarak tanımlanan İsviçre’de yapılan bir referandumla Müslüman kadınların resmi kurumlarda başörtüsüyle çalışması yasaklandı. İsviçre’nin Cenevre kantonunda, Müslümanlar’ı ve başörtülü kadınları hedef aldığı belirtilen laiklik yasası, yapılan referandumda kabul edildi. Cenevre Kantonu Büyük Meclisi, uzun süredir tartışılan devlet ve dinler arasındaki ilişkiyi çerçevelendiren laiklik yasasını geçen nisan ayının son haftasında onaylamıştı. Dini sembollerin resmi kurum ve kuruluşlarda yasaklanmasını içeren yasanın, Cenevre’deki sol partiler ve sivil toplum kuruluşlarınca aslında Müslümanlar’ı ve başörtülü kadınları hedef aldığı belirtiliyordu.