Mevcut sistemin en önemli problemi parayı ölçü olmaktan çıkarmasıdır. Altın çamura düşmekle değerinden kaybetmez demişler. Para bir ölçü olması gerekirken bu sistemde zamana bağlı olarak sürekli değer kaybediyor ve ölçü olmaktan çıkıyor.
Altının değeri artıyor deniyor. Hayır, aslında altının değeri artmıyor. Hatta az da olsa bir miktar düştüğü söylenebilir. Zira altını çıkarmak için gerekli insan gücü ve süreçler belli. Gelişen teknolojiler nedeniyle altın çıkarmak daha kolay hale gelmiştir.
Ancak borç ve faize dayalı para sistemi nedeniyle para altının karşısında sürekli değer kaybediyor. Kısaca, altın değerlenmiyor paranın altın karşısında değeri düşüyor.
Bildiğiniz gibi metre de para gibi bir ölçü birimi. Diyelim ki 2 metre kumaş aldınız. Dünyanın neresine giderseniz gidin uzunluğu aynıdır. Hatta 10 sene sonra ölçseniz eğer boyu değişiyorsa sizin kumaşınızda sorun vardır derler.
Oysa para öyle mi? Eski bir Amerikan kovboy filmini seyredin. Orada günün maaşlarını, mal ve hizmetlerin bedellerini karşılaştırın. Ne kadar komik kalacak günümüz parasıyla. Hâlbuki o zamanki altın miktarıyla karşılaştırsanız bir ev ya da at almak için sarf edilen altının bugünkünden fazlaca farkı olmadığını görebilirsiniz.
Para sisteminin paraya ettiği zulüm metreye yansıtılınca anlaşılacaktır. Diyelim ki elinizde değişik bir malzemeden yapılmış 1 metre uzunluğunda bir mezuranız var. Malzeme nedeniyle bu mezura her sene ilk boyuna nispetle %5 büzülüp kısalıyor. 14 sene sonra bu mezuranın diğer gerçek bir metreye göre boyu yaklaşık 0.5 metre olacaktır. Siz bu metreyle ilk örnekteki 2 metrelik kumaşı ölçerseniz kumaşın boyunu kaç metre bulursunuz?
Cevabı yaklaşık 4 metre. Aslında kumaşın boyunda değişme yok. Zaman sizin mezuradaki metre ölçünüzü aşındırmıştır. Aynen borca ve faize dayalı sistemin parayı aşındırdığı gibi…
Para sürekli değer kaybetmekte, insanlar canla başla çalışmalarına rağmen sürekli borç içinde yüzmektedirler. Eski mutluluklarını kaybetmişlerdir. Ama nerede yanlış yapıldığını izah edebilen yoktur.
Bu sistemin can damarı ve en önemli kontrol aracı olan faiz oranları adeta açma kapama düğmesi gibidir. O yüzden sistemi sürdürmek için faizler sürekli indirilir çıkarılır. Sistem kendi kendini yediği için de sürekli para basılır: elbette her kuruşu borca dayalı olarak. Durum gittikçe kötüleşmektedir sürekli kriz krizi kovalamaktadır.
Borca dayalı para sistemi artık son zamanlarını yaşamakta. Pek çok ülke, kuruluş ve kişiler çeşitli gayelerle yerine konulacak para sisteminin arayışında.
Her çöküş aslında bir fırsattır. Paranın yeniden sadece ölçü aracı işlevini kazanabilmesi için insanlığın önünde önemli fırsatlar çıkabilir. Bu fırsatların ortaya çıkmasında Türkiye’nin de öncü olabileceğini düşünüyorum.
Şimdi sisteme sanal yeni bir ölçü birimi sokulmaya çalışılıyor. Bitcoin…
Bildiğiniz para gibi rezerv bir para değil, yani herhangi bir devletin inisiyatif hakkından doğan bir unsur değil. Bunun esası ‘block chain’ dediğimiz bir sistem. Bitcoin bunun bir tanesi ve en değerlisi, en önemlisi. Ancak baktığımızda mübadele aracı olarak artık kullanılabiliyor, bir değer arz ediyor o nedenle giderek de yaygınlaşıyor. Henüz tam anlamıyla oturmuş bir sistem değil. Bunun üzerinde çok ciddi spekülasyonlar da yapılıyor.
Ama mevcut ölçü birimi sisteminin değişiminin denendiğini söyleyebiliriz.
Selam ve dua ile…