Yıllık cirosu 100 milyar liranın üzerinde olan bu sektör, restoranların bu yıl ikinci kez kapanmasından dolayı, milyonlarca lira gelirden yoksun kalıyor. Bu alınan önlemler elbette sonuç verecek inşallah ama 3 hafta geçmesine rağmen ülkemizdeki vaka sayılarında henüz yeterince düşme yaşanmadı. Pandeminin bir anlamda yükünü çeken yeme içme sektörüne her kesimden mutlaka destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yemek sektörünün durumu
Koronavirüs ile ilgili son alınan kararlarda restoranların kapanması kararına çok üzüldüğümü söylemeliyim. İşyerleri, AVM’ler, mağazalar, marketler açıkken sadece restoranların kapalı olması da bana biraz haksızlık gibi geliyor. Sanki bu virüsün yayılmasının tek suçlusu olarak da bu restoranların ve kafelerin görülmesini de gönlüm pek elvermiyor. 2 milyon emekçi hem bahşişlerinden oluyor hem de işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya. 200 bin restoran, lokanta ve kafeterya esnafı evine ekmek götüremiyor. Yeme içme sektöründe faaliyet gösteren milyonu aşan çalışan çok mağdur durumda. Sektör derneklerinin açıklamalarında olduğu gibi burada yapılması gereken bence çok açık, madem restoranlar kapalı o zaman halk olarak bu sektördeki esnafa destek vermeliyiz. Allah, zorda kalan tüm esnafımızın yardımcısı olsun. Ancak burada belirtmekte fayda var, tüm toplum gibi yeme içme sektörü de alınan bu tedbirlere uyacak ve hep birlikte biraz daha dişimizi sıkarak bu virüsü yeneceğiz inşallah.
“Bir siparişten ne çıkar?”
Bu ‘Getir Yemek’ markasının son günlerde TV’lerde yayınladığı reklamın başlığı. Çok başarılı bir reklam olmuş kesinlikle. Halkımızın restoran esnafına destek vermesi gerektiğini anlatan bu reklamı yapan ekibi, ‘Getir Yemek ’in başındaki ‘Nazım Salur’u ve tüm çalışanlarını bu duyarlı davranışlarından ötür tebrik ediyorum.
Restoran sadece paket servisiyle döner mi?
Restoranların ve lokantaların yasaklar nedeniyle mağazalarını müşterilere kapatması nedeniyle paket servislerde az bir artış yaşandığı bir gerçek ama dükkân kiraları, çalışanların, maaşları ve diğer giderler sadece paket servisi ve gel-al ile restoranlar dönecek gibi değil maalesef. Yasak sonrası paket servis talebinde sadece yüzde 8 artış yaşanmış olması bu sektörün sıkıntılarının azalması anlamına gelmiyor. Binlerce esnaf kepenk kapatma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. En basit bir hesaplama ile dükkân açıkken satılan cironun yarısının paket servisinden geldiğini varsayarsak, şu anda paketle satılan bir ürünün giderleri karşılaması kesinlikle mümkün değil. Acilen paket sayıların artırılması veya başka desteklerin de verilmesi lazım.
Halkımız esnafa destek vermeli
Halkımız da bu mantık çerçevesinde restoranların, lokantaların paket servisi veya gel al yönündeki hizmetlerine destek vermeli bu küçük esnaf böyle zor günde yalnız bırakılmamalıdır. Gerçekten çok sayıda lokanta, restoran, kafe kapanıyor, esnaflar çok zor durumda. Halk olarak mümkünse daha çok yemek sipariş verelim, destek olalım. Daha önce dışarda ailecek yediğimiz yemekler vardı, onları evlerimizde planlayalım, sanki dışarıda yemek yer gibi bir ortam ayarlayalım ve paket yemek siparişi verelim.
Restoranlara tedarik sağlayan firmalar da zorda
Sadece kafe restoran grubu zorda değil tabi, bunlara mal tedarik eden gıda toptancıları hatta gıda üreticileri de zorda. Özellikle yerli gıda toptancıları câri çalıştıkları için tahsilat yapmakta çok zorlanıyorlar. Bu sorun devam ederse bunun sonucu çiftçiye kadar dayanabilir. Çünkü Yeme içme sektörü birçok kesimi ayakta tutan bir sektör. Hal toptancısı sattığı malın büyük bir kısmını bu sektöre vermekte, halde malını yerel üreticiden temin etmekte ve dolayısıyla bu zincir kırıldığında en başta üretici olan çiftçi de zorlanacaktır.
Online yemek sipariş platformu firmaları esnafa destek vermeli
Hizmet sektörü restoranlar sadece paket servisiyle ayakta durmaya çalışıyor. Merak ettiğim online sipariş için ‘bazı’ aracı platformlar hala yüksek komisyonlar alıyor mu? Güzel bir gelişme olarak Getir Yemek bu dönemde lokantalarından ve restoranlardan komisyon almamaya başladı. Getir Yemek CEO’su Batuhan Gültakan, “Pandeminin en çok sekteye uğrattığı sektörlerin başında yeme-içme sektörü geliyor. Şu anda pek çok işletme ayakta kalmaya çalışıyor. Getir Yemek ‘teki yüzde 10 olan sipariş yönlendirme hizmeti komisyonumuzu ocak ayı sonuna kadar kaldırdık. Bu zorlu süreçte üzerimize düşeni yaparak, restoranlarımıza tam destek sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Yine bu dönemde Yemek sepeti de tek şubeli restoranlar için 20 milyon TL’lik mali destek paketini devreye soktu. Firma, tek şubeli restoranların ödeme vadelerinin kısaltılması, listeleme ücretinin kaldırılması, cüzdan ödeme yöntemi ile verilen siparişlerde komisyonun kaldırılması gibi avantajların yanı sıra Gel-Al sipariş hizmetini komisyonsuz olarak hayata geçirdi. Yemek Sepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Zorlu bir dönemden geçiyoruz. Özellikle masa müşterilerine kapılarını kapatmak zorunda kalan küçük esnafın yaşadığı sıkıntıların farkındayız ve her zaman olduğu gibi onların yanında olacağız. Bu zor dönemi birlikte atlatacağız” ifadelerini kullandı.
TÜRES sektörün yanında
TÜRES bu sıkıntı ile ilgili esnaftan gelen talepleri derleyerek kamuoyuna bir duyuru yaptı. Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl; “İlk dalganın olumsuz etkilerini verilen desteklerle daha az zararla atlattık. Bundan dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza sektör olarak çok teşekkür ederiz. Ancak bu 2. dalga bizlere büyük bir darbe vurdu, esnaf büyük sıkıntılar yaşıyor. İlk dalgada herkes elindeki yedek akçesini harcadı. Şimdi ise yedek akçesi de olmadığından sektörümüzün hükümetimiz ve vatandaşlarımız tarafından acilen desteklenmesi lazım. Aksi takdirde milyonlarca kişinin ekmek yediği sektör önü alınamayacak bir krizle karşı karşıya kalabilir. Bu durum da hem bizleri hem de ülke ekonomisini olumsuz etkileyecektir. Bu doğrultuda hükümetimizden acil olarak aşağıda ileteceğimiz destekleri bekliyoruz. Bu maddeler yeme içme sektörü esnafının bizlere iletilen ortak talepleridir. Bu 2. dalgada da Cumhurbaşkanımız ümit ediyoruz ki sektörümüzü yalnız bırakmayacaktır.” dedi.
İşte TÜRES’in talepleri
Restoran ve kafelerde denetimlerin arttırılıp HES kodu talep edilmesi gibi yöntemlerle müşterinin oturarak hizmet alması sağlanmalı.Kapalı kalınan süreçte kiraların alınmaması yönünde bir formül üretilmeli. İşletmeler açıldıktan sonra ise sürecin olumsuz etkileri geçinceye kadar ciro üzerinden kira alınmalı.İşletmelerdeki bütün personelin SGK ödemeleri sürecin olumsuz etkileri bitene kadar alınmamalıYüzde 1 KDV oranı 2021’de de devam etmeli, stopaj ve muhtasar vergileri alınmamalı.Paket servis 7/24 devam etmeli, Gel-Al servisi kısıtlamaların olmadığı saatlerde de sürmeliOnline yemek sipariş platformlarının işletmelerden aldığı yüksek komisyon oranları yüzde 5 ile sınırlandırılmalı.
Elektrik, su, doğalgaz faturaları süreç sonuçlanana kadar alınmamalı.Kiracılar için cezasız sözleşme fesih hakkı tanınmalı.Yeme içme sektörüne özgü devlet bankaları aracılığıyla kredi verilmesi sağlanmalı. Krediden küçük-büyük bütün esnaf yararlanabilmeliSektöre özel kredi ve çek ödemelerinin ertelenmesi ile yasal yoldan koruma sağlanmalıKGF kredi taksitleri sektörümüze özel faizsiz ertelenmeli.Yalnızca restoranlarda kullanılması şartı ile Hükümet tarafından vatandaşlara yemek çekleri dağıtılmalı.