Gündem

Özdemir Bayraktar ‘Yerli ve milli olmak nedir’ herkese gösterdi | Türkiye’nin ‘Bayraktar’ıydı!

Abone Ol

İbrahim Seçkin Talaş / Ankara

Türkiye, geçtiğimiz günlerde milli bir duruşun sembolü olan İHA teknolojisinin öncüsünü, Anadolu’nun ete kemiğe bürünmüş hali olan bir insanı Hakk’a uğurladı. BAYKAR Makine’de dünyaca ün kazanacak projelerin tasarım aşamasından imalatına hatta yatırım aşamasına kadar her safhasında yer alan Özdemir Bayraktar, son nefesini verdiği ana dek bu ülke için çile çekti. Türk milleti Bayraktar’ın mukaddes davası için çektiği çilelere bütün kalbiyle şahitlik ederken onun arkasından binlerce hayır dualar edildi.

TEK BİR MATKAPLA DÜNYAYA MEYDAN OKUDU

Özdemir Bayraktar, Türkiye’nin sanayi sektöründe öncü rol üstlenen Burdur Traktör, İstanbul Segman gibi kuruluşlarda teknik yönetici görevlerinde çalıştı. Akabinde ise Ömer ve Salih Bayraktar’la birlikte Türkiye’nin ve Anadolu insanının kaderiyle bütünleşecek olan BAYKAR Makine’nin kuruluşunu gerçekleştirdi. Tek bir matkap ile başlayan serüven özgün tasarımlarla adından söz ettirecek, Türkiye milli İHA projesiyle milletin başını göğe erdirecekti.

Karabağ, Libya, Suriye...
BAYKAR tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA’ların Karabağ’ın Ermenistan işgalinden kurtulmasına sunduğu katkı nedeniyle Bayraktar Ailesi 2021’de Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Karabağ Nişanı’na layık görüldü. Libya’da darbeci Hafter’e karşı meşru hükümetin davetiyle desteğe giden Türkiye’nin Mavi Vatan konusundaki iddiasını pekiştiren tarihi zaferde yine Bayraktar’ın imzası vardı. Suriye’de Esed güçlerinin arsızıığı SİHA ile engellendi. Özdemir Bayraktar’a belki de en büyük nişan, milyonlarca mazlumdan aldığı dualar oldu.

AZMİ, KARARLILIĞI NESİLLERE ÖRNEK

Özdemir Bayraktar, Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI TİHA’ya karakterini veren özgün tasarımların da sahibiydi. Hayatı boyunca sahip olduğu mühendislik yeteneğini her zaman güncel teknolojilerle harmanlayan Bayraktar’ın çalışma hayatındaki azmi, kararlılığı, inancı ve geliştirme şevki her zaman örnek gösterildi.
Bayraktar evlatlarıyla birlikte vefatına kadar hep sahadaydı. BAYKAR tarafından TSK için geliştirilen ilk insansız hava aracı olan Bayraktar Mini İHA Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı 2005-2009 arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde askerler ile birlikte gerçekleştirilen çalışmalara liderlik yaptı.

Hedefi Erbakan Hoca tayin etti
Özdemir Bayraktar da İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’nde Necmettin Erbakan’ın öğrencisiydi. Türkiye daha önce İsrail’den alınan İHA ve HERON isimli insansız hava araçlarını kullanıyordu. 3 adet alınan araçalrdan birisi kalkışta arıza yaparken diğer ikisi görevini tam yapamıyordu. PKK’lı teröristleri iyi görüntülemiyor, görüntülediklerini de aynı zamanda PKK’ya da aktarıyordu. Erbakan Hoca bunların hepsini biliyordu ve öğrencisi Özdemir Bayraktar’ın bu alandaki çalışmalarını görünce “Senin bu işi yapman farzı ayndır” demiş ve onu desteklemişti. İki evladıyla birlikte bütün ailenin gösterdiği azim ve kararlılıkla bugün meyvelerini veren çalışmalar sayesinde ortaya çıkan S/İHA’lar terör örgütü PKK ve efendileri olan ABD ile İsrail’in uykularını kaçırıyor.

MİRASI GÖNÜL COĞRAFYASINA EMANET

Özdemir Bayraktar, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olan ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda bilgisayar programcısı olarak çalışan Canan Bayraktar ile dünyaevine girdi. Özdemir ve Canan Bayraktar çiftinin bu evlilikten Haluk, Selçuk ve Ahmet adındaki çocukları dünyaya geldi. Hayatı boyunca düşüncelerinden, değerlerinden taviz vermeyen inandığı yolda yürüyen Bayraktar ailesi, yaptıklarıyla Türk milletinin yanı sıra İslam coğrafyasının kalbine yerleşti.
Gabar Dağı’nın eteklerine kurulan atölye aslında emperyalist düzenin işgal oyunlarına karşı Türk milletinin kendi dağlarına diktiği yerli ve milli savunmanın teknoloji bayrağını ifade ediyordu. Öyle de oldu. Türk milleti, soyadları gibi Bayraktar olan bu ailenin öncülüğünde üretilen savunma silahlarıyla hem Libya, Karabağ ve Suriye’de kendi sınırlarıyla birlikte kardeş ve mazlum coğrafyaların imdadına yetişti hem örnek bir millet olma görevini layıkıyla yerine getirdi.

Vatansever komutanları yalnız bırakmadı
Özdemir Bayraktar, 40 yılı aşkın süre boyunca Kahraman Mehmetçik’in cephedeki uçan kanadı, gören gözü olacak teknolojiler üretirken Türk Silahlı Kuvvetleri ile hep sarsılmaz ilişkiler kurmuştu. Bayraktar, yerli ve milli projelere destek veren ancak FETÖ’nün kumpasıyla cezaevine düşen komutanları Ergenekon davası süreçlerinin yakıcı ortamına rağmen cezaevinde ziyaret etti. Bayraktar, ülkesinin güvenliği için geliştirdiği savunma projelerine destek olan dönemin 3. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk, dönemin 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, dönemin 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun gibi isimleri cezaevinde ziyaret ederek vefasını da eksik etmedi.

BAYRAKTAR’A UNUTULMAZ VEDA

Özdemir Bayraktar son yolculuğuna uğurlanırken gönüllerde büyük bir minnet ve sevgi vardı. Bayraktar’ın Türk bayrağına sarılı cenazesi, Fatih Camii’nde kılınan namazın ardından aile kabristanına defnedildi. Bayraktar’ın taziyesi, İstanbul’daki BAYKAR Milli S/İHA Ar-Ge ve Üretim Tesisleri’nde yapıldı ve oğlu Selçuk Bayraktar’ın “Babam bizler için canımızdan kıymetli. Bir tarafta babamızdı, bir tarafta arkadaşımızdı, ağabeyim, kardeşim, bizler için öyleydi, aynı zamanda rehberimizdi, ilham kaynağımızdı, kılavuzumuzdu, en yakın dava ve yol arkadaşımızdı bu yolda” sözleri yüreklere kazındı.

SANCAĞI ASLA BIRAKMADI

Selçuk Bayraktar, ‘rehberimiz’ dediği babası Bayraktar’a, “Asla eğilmedi, bükülmedi, bildiği yoldan asla sapmadı. Bunun yanında ilk günden itibaren sancağın konulduğu yere yani işyerine, yani araziye dedi ki: ‘Benim yatacak yerim yok, ancak burada yatıp kalkarım.’ Son nefesine kadar, hastaneye götürdüğümüz son 3 ay önceki döneme kadar, hatta hastaneden arada çıkıp yine işyerine geldi, işyerinde yatıp kalktı, annemle birlikte, bizlerle birlikte. Bizler de ben de evlenene kadar işyerindeydim, o asla sancağı bırakmadı” sözleriyle babasına, sırdaşına, yol ve dava arkadaşına tüm Türkiye ile birlikte veda etti.

Başarı timsali
1949 yılında, aslen Trabzon Sürmeneli olan Balıkçı Lütfi Reis’in oğlu olarak Sarıyer’in Garipçe Köyü’nde dünyaya gelen Bayraktar, 1967’de girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden başarılı bir eğitim döneminin ardından 1972 yılında mezun oldu. Mezuniyetinin ardından 2 yıl boyunca İTÜ Motorlar Kürsüsü Profesörü İsmail Hakkı Öz’ün araştırma asistanlığı görevini yürüterek içten yanmalı motorlar konusunda yüksek lisans çalışmasını tamamladı.

“AĞABEYİMİZDİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, taziye için gittiği BAYKAR ailesine, “Afrika’da bile gittiğim her yer bizden İHA, SİHA ve AKINCI istedi. Şunu bilmeniz lazım ki dünya, hani bu güçler var ya... Bu güçler si zi takip ediyor. İHA’da ne yaptılar, SİHA’da ne yaptılar, AKINCI’da ne yaptılar? Çünkü siz şu anda ilk 5 demiyorum ilk 3’ün içindesiniz” demişti. Erdoğan, “Bu işin bu sürecin kahramanı Allah rahmet etsin Özdemir Bayraktar ağabeyimizdi” ifadeleriyle aynı zamanda dünürü olan Bayraktar’a vefasını dile getirdi. Özdemir Bayraktar, bir neslin umutlarını göklerde gerçeğe dönüştüren, geleceğine ambargo koymak isteyen şer odaklarına karşı mücadelenin sembolü olarak tarihe geçti. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.