Gençlerin gelecek hazırlıklarının ürüne dönüşeceği platform olarak yıllardır ÖSYM gözükmektedir.
Liyakatin dillerden düşürülmediği fakat herkesin kendine göre bir liyakat anlayışının olduğu günümüzde “mülakat eşittir torpil” olarak algılanmaktadır.
Son günlerde kamuoyunun gündeminde olan en önemli konu, 2022 KPSS sorularının sızdırılması iddiası.
1970'li yıllarda başlayan ÖSYM'nin hayatımıza girme serüveni, çeşitli dönemlerde soruların çalınması ya da sızdırılması ile gündeme geldi. Özellikle paralel yapının ya da yapıların ÖSYM üzerinde çeşitli planlarının olduğu herkesin malumu.
Anadolu insanının en güvendiği kurumlar arasında ÖSYM gelmekteydi.
Şahsen ben de ÖSYM'nin yaptığı sınavlara güvenen ve bu sınavlar sayesinde üniversite kazanan öğretmen olarak atanan biriyim.
Bu anlamda devletin kurumlarına olan güven ve inancın zedelenmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Zira Anadolu’daki referansı olmayan sadece bilgisine güvenen binlerce genç bu sınavlar sayesinde geleceklerini şekillendirdiler ve devletine milletine hizmet etmekteler.
Geçtiğimiz günlerde kamuoyunun gündemine gelen incelemeler sonucunda 3 sorunun tıpatıp aynı 10 sorunun da benzer olduğu bir sınav süreci yaşandı.
Devlet Denetleme Kurulu incelemelerini devam ettiriyor. 2022 KPSS iptal edildi. Eylül ayı içerisinde sınav takvimi tekrar işletilecek.
Fakat kamuoyunun ve milyonlarca gencin beklentisi, bu soru sızdırma olayının şeffaf bir şekilde soruşturulması. Sorumluların ortaya çıkartılması ve bir daha bu gibi yolsuzluklara hırsızlıklara tevessül edilmeyecek bir yapılanmanın ortaya konması.
Hatası olanlar varsa cezalandırılacak gibi genel ifadeler milyonlarca insanın beklediği ifadeler değil.
Burada görevini kötüye kullanan insan ya da gruplar var. Ve bu insanlar ya da gruplar teşhir edilmeli. Orada çalışan insanların gerekirse tamamı görevden el çektirilmelidir. Şaibeden uzak güvenilir bir yapılanma ÖSYM bünyesinde tekrar ortaya konmalıdır.
Bundan önceki yazılarımızda da defalarca ifade ettiğimiz gibi gençlerin kalbine girmenin en önemli yollarından birisi mülakatların kaldırılmasıdır.
Son yıllarda mülakat sınavında alınan puanların aynısı verilmektedir. Her şeye rağmen güvenlik soruşturmaları yapılacaksa farklı şekillerde yapılmalı ve mülakatın kaldırıldığı ilan edilmelidir.
İnsanlar hakkıyla kazanmayı ya da kaybetmeyi kabullenmekteler. Mülakatın isminin anılması bile adaletsizlik yapıldığı algısını bilinçaltına yerleştirilmektedir.
Belediyeler kamu iktisadi teşekkülleri resmi ya da yarı resmi kurumlara alınacak tüm personel işlemleri KPSS ile yapılmalı ve mülakatlar kaldırılmalıdır. Aksi takdirde milyonlarca gencin kamuya devlete adalete olan güveni zedelenmekte iktidar belki de hiç hak etmediği bir tepki ve cezalandırma ile karşı karşıya kalmaktadır.
Türkiye'nin genç nüfusu dikkate alındığında LGS, YKS, KPSS uzmanlık sınavları ve diğer sıralama sınavları devletin adil olduğunu tüm vatandaşlarına aynı yakınlıkta olduğunu gösteren sınavlar olmalıdır. Bu sınavların %90’ında gerçekten şaibe yoktur. Fakat yüzde birlik bir şaibe bile milyonlarca insanın şüphelenmesine, kaygıya düşmesine ve tepki olarak tercihlerini değiştirmesine sebep olmaktadır.
Devlet ve iktidar adaletiyle ve kucaklayıcılığı ile tüm vatandaşların güvendiği liman olmalıdır.