Ortalık sahte gıdadan geçilmiyor!

Abone Ol

Peynir, tereyağı, hamburger, baharat, zeytin, pizza, lahmacun, salam, sosis, sucuk, bal, zeytinyağı… Liste uzayıp gidiyor. Taklit ve tağşiş her yerde! Gıdamız fesada uğradı. İnsanlığımız iflas etmek üzere. Geçmişimiz, günümüz ve geleceğimiz ticarete tahvil edildi maalesef!

Tarım ve Orman Bakanlığı taklit ve tağşiş listesini hemen her gün güncelliyor, buna bağlı olarak marka ve ürün listesi de her geçen gün artıyor. Gıda güvenliği uzmanlarıyla görüştüm. Hemen herkes üzgün, hayal kırıklığı yaşayanların sayısı hayli fazla. İnsan merkezli yaşamaya çalışan fedakâr bilim insanlarımız bunca gıda hilesine karşın  sorusuna cevap bulmaya çalışıyor. Tüketici kime güveneceğini şaşırmış vaziyette!

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı  listesinde bulunmak,  listesine dâhil olmak sıradanlaştı. Kimsenin utandığı yok, özür dilemek yerine denetim görevlilerine parmak sallıyorlar.

Tehlikeli bir yola girdik, gidişat ürkütücü. Şimdiden tedbir alınmazsa yakın zamanda daha büyük problemlerle karşı karşıya kalabiliriz.

Tüketicinin sağlığını düşünen yok mu? Evet! Tüketicinin sağlığını birilerinin düşünmesi lazım; herkes kendi evini/muhitini temiz tutarsa ortada kirlilik kalmayacaktır. Bu gerçekten yola çıkarak bize düşen görevi ifa etmeye, “Nasıl olur?” sorusuna cevap vermeye gayret edeceğim.

Bugün sizlere sahte gıdaların nasıl anlaşılabileceği konusunda yardımcı olmaya çalışacağım.

Yukarıda da ifade ettiğim gibi Tarım ve Orman Bakanlığı büyük bir mücadeleye girişti, sık aralıklarla taklit ve tağşiş listesine ilaveler yapılıyor. Bir anlamda çürümüşlüğümüzle yüzleşiyoruz.

Böyle bir zamanda neleri gözden kaçırıyoruz? Taklit ve tağşişe uğramış gıdaları nasıl anlamamız gerekiyor? Sağlıklı gıdalara nasıl ulaşabiliriz, ulaşmamız mümkün mü?

Ürünün rengi, kokusu, ambalajı, tadı, fiyatı, üretim ve son kullanma tarihi ilk akla gelen tedbirler. Bu başlıklardan herhangi birisi ile olumsuz anlamda karşılaşırsanız o üründen uzak durun. Hemen Alo 174 Gıda Hattı

İşe etiket okumayla başlayabilirsiniz. Üretim tarihi, son kullanma tarihi, ürün içeriği gibi konularda hileye karşı yardımcı olacaktır.

 sorusuna  sorusunu da ekleyerek konuya girelim.

Yapılan testlerde zeytin içerisinde tehlikeli derecede demir pası kalıntısı ve asit tespit edilmişti. Her iki madde de insan sağlığı için zararlı. Zeytinyağlarında ise kullanımı yasak olan boyalar ve tohum yağları ortaya çıkarılmıştı. Peki bu hilelere maruz kalmış ürünleri nasıl anlayabiliriz? Doğal ve kaliteli zeytini çekirdeğinden ayırt edebilmeniz mümkün, iyi zeytinin çekirdeği mor renkte olacaktır.

Zeytinyağındaki tehlike çok büyük! Geçtiğimiz günlerde gündeme getirmiştim. Çin'den ithal edilen 30 bin ton zeytinyağı aromasının akıbeti hâlâ gizemini koruyor. İddialar iç karartıcı. Bugün e-ticaret siteleri üzerinden satılan yüzlerce zeytinyağı markası var, sözde zeytinyağı satıyorlar... Hemen hemen ayçiçeği yağı parasına!

Özetle hilenin kralı zeytinyağında yapılıyor. Yağın içerisine tohum yağları ile benzeri katkı maddeleri karıştırılıyor. Bu ürün için evde yapabileceğiniz testler var ve bunları muhakkak yapmalısınız.

Hakiki zeytinyağında meyve kokusu alırsınız, rayihası farklı olur; boğazınızda tatlı bir acılık hissettirir. Bu arada zeytinyağını kapalı ve karanlık yerlerde cam kavanozlarda muhafaza etmeyi de unutmayın.

Peki ya peynir çeşitleri? Bunların gerçek olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? Eritme peynir, tost peyniri, üçgen peynir vb. isimlerle tüketiciye yedirilen peynirler tamamen hileli ürünlerdir. Bu ürünlerden uzak durun.

Neden? Çünkü son kullanma tarihi geçmiş ürünler tekrar eritilerek elde edilen ürünler tüketiciye satılıyor.

Evde yapabileceğiniz bir testle peynirin hileli olup olmadığını anlamanız mümkün. Her evde elma sirkesi bulunur. Peynirin üzerine bir miktar elma sirkesi dökün ve 5-10 dakika bekleyin. Peynir kendisini bırakır ve dağılırsa sahtedir, hilelidir. İade edin ve ihbarda bulunun.

Nihayetinde zor bir süreç yaşıyoruz. Tüm tedbirlere rağmen hileli gıdalardan kurtulmak mümkün olamayabilir. Örneğin bal; gözü dönmüş fırsatçılar öyle stratejiler izliyor ki sahte balı birçok laboratuvar bile anlayamıyor. Böylesi bir durumda tanıdığınız, güvendiğimiz üreticiden/satıcıdan ürün tedarik etmek en güvenli yol olacaktır.

Doğal gıda tüketiminde ana hassasiyetimiz  prensibinden vazgeçmemek olmalıdır.