Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) geçtiğimiz günlerde başarılı iki ayrı operasyona imza atarak İran için çalışan iki hücreyi çökertti.
İlk hücrenin hedefinde Türkiye vatandaşlığı da bulunan ve İstanbul’da ikamet eden İsrailli bir işadamı, diğerinin hedefinde ise İranlı muhalifler vardı.
Her iki operasyonun ayrıntıları medyaya yansıdı.
Türkiye dışında da yankı uyandıran operasyonların İsrail ile ilişkileri onarma ve Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yapacağı ziyaret öncesine denk gelmesi, MİT’in son operasyonlarının Türkiye-İsrail ve Türkiye-Körfez ülkeleri ilişkilerine olası yansımalarını gündeme getirdi.
İsrailli iş adamına yönelik suikast planının boşa çıkarılması ve bu konuda Mossad’la işbirliği yapılması İsrail’de memnuniyetle karşılansa da Ankara’nın yeniden normalleşme niyetine şüpheyle yaklaşanların tereddütleri devam ediyor.
Fakat son operasyonların Türkiye’yle ilişkilerin düzeltilmesi gerektiği görüşünde olanların elini az da olsa güçlendireceği söylenebilir.
Bununla birlikte İsrailliler, Türkiye ve İran’ın - bölgede birçok yerde rekabet halinde olsalar bile- köklü ilişkilere sahip komşu iki ülke olduklarının ve anlaşmazlıklara rağmen ilişkilerini sürdürmeyi başardıklarının farkındalar.
İsrailli işadamına yönelik suikast planının Fahrizade suikastının intikamını alma ve Türkiye-İsrail yakınlaşmasını engelleme çabası olduğu yönünde yorumlar var.
Suikast planı boşa çıkarılsa da İran kendisine yakın gruplar ve partiler aracılığıyla Ankara’nın İsrail’le ilişkiler konusundaki adımı aleyhine yoğun bir propaganda faaliyetine girişebilir.
Basra Körfezi’nin iki yakası arasında da son günlerde gerginliğin tırmandığı ve BAE’nin maruz kaldığı saldırılarda İran’ın parmağının olduğu biliniyor.
Böyle bir ortamda Erdoğan Abu Dhabi’ye gidiyor.
İran’ın Türkiye’deki istihbarat faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve Ankara’nın bu konuda ortaya koyduğu kararlılık Tahran’ın yayılmacı politikalarından rahatsızlık ve endişe duyan Körfez ülkelerinde memnuniyetle karşılanacaktır.
Erdoğan, BAE’de yayımlanan Khaleej Times gazetesi için kaleme aldığı makalede, iki ülke arasındaki iş birliği alanlarının artmasının bölgeye olumlu yansıyacağını, Türkiye ve BAE’nin bölgesel barış, iş birliği ve refaha ortak katkılar sunabileceğine inandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı’nın Abu Dhabi ziyaretinin Körfez’in batı yakasıyla Türkiye’yi birbirlerine daha çok yaklaştıracağı bir gerçek.
Her ne kadar Basra Körfezi’ndeki üç adası İran işgali altında olsa ve son günlerde Tahran’a bağlı milis güçlerinin saldırılarına maruz kalsa da BAE’nin de Türkiye gibi İran’la güçlü ticari ilişkileri var.
Dolayısıyla Türkiye’nin BAE ve diğer Körfez ülkeleriyle iş birliğini “İran’ı hedef alacak bir saldırı cephesi oluşturma çabası” olarak değil “İran’ın saldırgan politikalarına karşı kendini koruma ve savunma refleksi” şeklinde okumak daha doğru olacaktır.
MİT son dönemde İsrail, Rusya ve İran istihbaratlarına çalışan birçok hücre deşifre etti.
Operasyonlar hem İran’a hem de diğer ülkelere Türkiye’nin topraklarında yabancı istihbarat örgütleri tarafından at oynatılmasına müsaade etmeyeceği ve hiçbir faaliyetlerinin MİT’in gözünden kaçmayacağı mesajı veriyor.