Millet İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, 10 günde 7 farklı televizyon kanalına konuk oldu. Ancak İmamoğlu’na yönelik merak edilen hiçbir soru yanıtını bulmadı. Diriliş Postası olarak kamuoyu adına Ekrem İmamoğlu’na soruyoruz ve verilecek cevapları virgülüne dokunmadan yayınlayacağımızı beyan ediyoruz.
FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişiminden yaklaşık 2 ay önce FETÖ Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan’a ne maksatla 2 milyon 52 bin 280 liralık ihale verdiniz?
Türkiye’nin FETÖ tarafından işgal edilmek istendiği 15 Temmuz’da Belçika’nın başkenti Brüksel’de ne işiniz vardı? Ne kadar önce gittiniz, 15 Temmuz’dan kaç gün sonra döndünüz?
Millet canı pahasına vatanı, “Yurtta Sulh Konseyi” denilen alçaklardan korurken, darbeci hainler milleti katlederken siz Brüksel’den attığınız “Sulh” mesajıyla neyi kastettiniz?
Mazbatayı alır almaz neden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait verilerin kopyalanması talimatını verdiniz? Acelenizin sebebi neydi? Herhangi bir kopyalama yaptınız mı?
Sizi “Rum”, “Pontus” olarak adlandıran “Kıytırık” dediğiniz Yunan yayın organına neden röportaj verdiniz?
Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayı olan şahsınıza Yunan ve Rum basını tarafından yapılan yakıştırmalara neden tepki vermiyorsunuz? Yunanca ya da Rumca biliyor musunuz?
Milyonlarca liralık mal varlığınıza rağmen seçim kampanyanız için neden bağış topluyorsunuz?
Binali Yıldırım ile aranızdaki oy farkını 1 Nisan’da 29 bin 408 olarak açıkladınız. İstanbul’da sandıkların yüzde 10’u sayıldığında fark 13 bin 729’a kadar düştü. Bu durumu nasıl açıklıyorsunuz?
Binali Yıldırım’ın 15 bin 679 oyunun iç edildiğine 16 milyon İstanbullu gibi siz de şahitlik ettiniz. İstanbul halkının iradesinin tecellisi için neden AK Parti’nin yeniden sayım talebine destek vermediniz?
Sandıktaki bütün hataların Binali Yıldırım’ın aleyhine, sizin ise lehinize yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? “Bilgisayar başındaki arkadaşlar” olarak tanımladığınız kişilerle bir bağlantınız var mı?
Yüksek Seçim Kurulu’nu en güvendiğiniz kuruluş olarak açıklamıştınız. İstanbul seçimlerini yenilenme kararından sonra ise ihanetle, darbeyle suçluyorsunuz. Bu çelişkisinin sebebi nedir?
Sandık kurulu başkanı ve memur üyesinin listesini hiçbir parti alamazken CHP, bu listeye nasıl ulaştı ve söz konusu kişilerle nasıl irtibat kurdu?
16 milyonu kucaklayacağınızı söylüyorsunuz. O halde İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasında bulunan başkanlık makamına neden X-Ray cihazı koydurdunuz?
Yine kucaklama söyleminin aksine neden sizi eleştiren gazetecilere dava açıyor, onları sosyal medya hesaplarınızdan engelliyorsunuz? Bu, demokrasiye uyar mı?
CNN Türk’e konuk olduğunuz programın ardından sizi çeken 4 kameramanın işten atıldığını iddia ettiniz. İddianız gerçek dışı çıktı. Bununla ilgili suçladığınız kurum ve yanılttığınız milletten özür dilemeyi düşünüyor musunuz?
Her fırsatta Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e teşekkürlerinizi iletiyorsunuz. Peki size yüzde 12’den fazla oyuyla destek veren HDP’nin eş başkanlarına neden teşekkür etmiyorsunuz?
AK Parti’nin Kürt seçmene yönelik tüm özgürlükçü politika ve hamlelerine karşı çıkan CHP’nin adayı olarak oyuna talip olduğunuz Kürt seçmenler için ne gibi vaatleriniz bulunuyor?
Mazbata almanızın ardından yanınızdan ayrılmayan CHP İstanbul İl Başkanı Canan
Kaftancıoğlu’nun seçimin yenilenmesi kararı sonrasında bir daha ortalıkta görünmemesi sizin talebiniz mi?