Dur Yolcu!
Yol nereyedir?
Kızıl elmayadır!
Menzil neredir?
Şehadettir!
Vuslat kimedir?
Vatanadır!
Vatan neredir?
Tüm cihandır!
TRT’de yayınlanan ve reyting rekorları kıran “Diriliş Ertuğrul’’ dizisini takip edenler bu sözleri hemen hatırlayacaklardır. Dizide muazzam bir sahnede söylenen bu sözler, iki aktör arasında senaryo gereği ‘parola’ olarak dillendirilmişti…
Evet ‘Vatan’ bizim için kutsaldır.
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’’; dün olduğu gibi bugün de hepimizin parolasıdır.
Elbette bizim için ‘Vatan’ tüm cihandır. Aşırı şekilde ‘Vatan ’takıntımızın olduğu da doğrudur, çünkü bu takıntı bize ecdattan mirastır.
Kabul edelim ki güzel ülkemde maalesef böyle bir takıntısı ya da derdi olmayan ‘tabansızların ve vatansızların ’da olduğu doğrudur.
Lakin kıymetli dostlar ben bu köşe yazımda sizlere başka bir şeyi arz etmek istiyorum.
Farkında mısınız bilemiyorum… Tasmasının ucu dışarıda kendisi içeride olan malum güruh, ülkemizde yeni ve kirli bir algı operasyonuna daha başladılar. Üstelik bunların en iyi müşterileri de ülkemizde tuzu kuru olan ve “kaymak tabaka’’ diye adlandırdığımız kesim. Yani bu dolmayı yutanlar bu ülkenin bütün nimetlerinden sonuna kadar faydalanıp “bir eli yağda bir eli balda’’ hayat süren elitler…
Mevzu mu? Mevzu şu ki bu soysuzlar; “Ecdat yadigarı ülkemizde yaşamaktan bir hayli yorulmuş ve bunalmışlar.!’’ Ülkemiz ’den bir an önce gitmek istiyorlarmış.! FETÖ ağzı ile konuşan bu alçakların ortak paydalarının “Erdoğan karşıtlığı’’ olması sanırım tesadüf olmasa gerek…
Neymiş efendim; ‘son iki yıl içerisin de insanlar akın akın yurtdışından mülk edinip, ülkemizden hızla göç ediyorlarmış.’’ Algıya bakar mısınız.!
Hem de dünyanın her tarafına…
Bu işin seküler’i meküler’i de kalmamış.
Varını yokunu satan gidiyormuş.
Korku iklimi varmış ülkemizde, burada mutlu değillermiş…
Artık kutuplaşmadan da yılmışlar…
Umutsuzlarmış… Geleceğe dair hiçbir umutları kalmamış…
Çocuklarının geleceklerinden de artık şüphe duyuyorlarmış.
Her sabah nasıl bir güne uyanacaklarını bilemiyorlarmış.
Terör ve gelecek kaygısı psikolojilerini alt üst etmiş.
Artık yatırımlarını da bundan böyle yurtdışına yapmak istiyorlarmış…
Vatan’ı sadece toprak parçası olarak gören bu köksüzlere hatırlatmak isterim ki durduğunuz hata.! Sizinle aynı havayı teneffüs etmek zaten bize zül gelir. Zoru görünce sıvışmayı sanat edinenler! Bilesiniz ki bizde Vatan sevgisi imandandır. Sizi bilmem ama ‘Vatan’ bizim için;
Uğrunda ölmek için can attığımız,
Mazlumların, kimsesizlerin sığınağıdır.
Kınalı kuzuların bir daha dönemediği,
On beşlilerin boylu boyunca yattığı yerdir.
Acı türkülerin, yeri göğü inleten ağıtların,
Şehit kanıyla sulanmış, kalbimizin attığı yerdir…
Siz gittiğiniz ülkeleri vatan bellemiş olabilirsiniz, lakin bizim “Türkiye’den başka ne gidecek ne sevecek ne de uğruna can verilecek bir vatanımızvardır.”
Ey 15 Temmuz gecesi kursağının derdine düşüp te ATM kuyruğuna geçen, marketlere saldıran inanç ve fikir fukarası satılmış zavallılar! Bilesiniz ki artık biz sizi çok iyi tanıyoruz. Evet lütfen, yalvarıyoruz bir an önce bu ülkeden gidin.! Gidin ki, size bu akılları veren efendilerinize bir an önce uşaklık yapın… Onların sizlere sağladığı sözde vatanlarda paşa paşa lüks içerisinde hayat sürmeye devam edin… Hem öyle ülkemizi terk etmek için savaş çıkmasını falan beklemenize de gerek yok!.
Gidin lütfen…
“Ama bu güzel ülkeden ve aziz milletimizin evlâtlarından o kirli ellerinizi derhal çekin!
Merhum şairin dediği gibi “Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır. Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır.” Bu topraklar bizim için uğruna ölünebilecek kadar kıymetlidir ve kutsaldır. Yani demem o ki; ‘Sizin yaşam kaliteniz, Batı hayranlığınız ve özentiniz’ bizi zinhar ilgilendirmiyor…
Gittiğiniz yerde de rahat durmayacaksınız biliyoruz, ama bilesiniz ki bundan böyle biz de artık rahat durmayacağız! Tasmanızı tutanlara söyleyin hele; Türkiye asla sahipsiz değildir!
Bizler ‘Devletimizin de Ordumuzun da Hükümetimizin de’ sonuna kadar arkasındayız Allah’ın izniyle.
Bizim için gün, Cumhurbaşkanımızın arkasında mıh gibi durma günüdür.
Bizim için gün, bu toprakların altında yatan aziz şehitlerimizin hatırasına sahip çıkma günüdür.
Bizim için gün, yeniden sımsıkı birbirimize kenetlenme günüdür.
Bizim için gün, hayra anahtar, şerre kilit olma günüdür.
Bizim için gün, bir olma, iri olma, diri olma ve kardeş olma günüdür.
Bizim için gün taşın altına elimizi koyma ve yekvücut olma günüdür.
Lafın fazlası aptala söylenirmiş diyerek, merhum Cemil Meriç’in sözleri ile yazımı bitirmek istiyorum. Bilesiniz ki “Olimpos Dağı’nın çocukları, Hira Dağı’nın evlatlarını asla kabullenemeyecektir.” NOKTA.