OHAL’e de EVET

Abone Ol

Fransa’da, 13 Kasım 2015’te, 130 kişinin hayatını kaybettiği ve terör örgütü DAEŞ’in üstlendiği saldırıların hemen ardından bütün ülkede olağanüstü hal ilan edildi.

OHAL Fransa’da aynı gece yani Paris’te gerçekleşen seri saldırılar ardından ilan edildi.

Kriz masası kuran Cumhurbaşkanı François Hollande, yerel saat ile 23:50’de, Türkiye saatiyle 00:50’de olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.

13 Kasım gecesi Paris’te ilk saldırı yapıldığında saatler 21.16’yı gösteriyordu.

Dikkat edin, Fransa olağanüstü hale üç saat içerisinde girdi.

OHAL ile birlikte Fransa’da bütün sınır kapıları kapatıldı. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

FETÖ’nün darbe teşebbüsünün gerçekleştiği gece Türkiye’de tam bir kâbus yaşandı.

Savaş uçakları havadan, tanklar, toplar, tüfekler karadan ve denizaltılarla denizden, 32 kısım tekmili birden hükümeti devirmek için harekete geçildi.

Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı.

İstanbul’da Boğaz Köprüsü kapatıldı.

Cumhurbaşkanı, Meclis, bütün siyasi partileri medya, Ordu ve emniyet güçlerinin büyük bir kısmı bu darbe teşebbüsüne karşı çıktı ve Anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiyle görevine devam hükümete destek verdi.

Ve elbette hepsinden de önemlisi, darbe teşebbüsünün engellenmesinde Türk milletinin iradesi ve direnişi darbecilere geçit vermedi.

Sonra Bakanlar Kurulu toplanarak “FETÖ” terör örgütüne karşı kapsamlı ve etkili biçimde mücadele edebilmek için 20 Temmuz 2016 tarihinde, bütün Türkiye’de doksan gün süreyle olağanüstü hal ilan edilmesine karar verdi.

Darbe teşebbüsünden tam 5 gün sonra…

Fransa’da saldırıların üzerinden 5 saat bile geçmeden ilan edilen OHAL, Türkiye’de 5 gün geçtikten sonra ilan edilebildi.

Sınır kapıları kontrol edilemedi.

Darbeye teşebbüs edenlerin kafa, beyin adamları gerek hava, gerek kara ve gerekse deniz yoluyla yurt dışına kaçtı…

Adil Öksüz, Hakan Şükür, Zeki Uğurlu, Osman Özsoy, Bülent Keneş, Abdurrahman Abdulkadiroğlu, Osman Reis, Muharrem Durmuşoğlu, Tarık Toros, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Adem Yavuz Arslan, Savcı Muammer Akkaş, Celal Kara ve Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Akın İpek ve daha niceleri ilk fırsatta kaçıp gittiler.

Giderlerken darbeye teşebbüsün delillerini karartıp, evraklarını, belgelerini yok ettiler.

16 Nisan halk oylamasındaki anayasa değişikliği teklifinin 12. maddesine göre cumhurbaşkanı; doğal afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde OHAL ilan edebilecek.

Buna da “EVET” diyoruz.

Çünkü her zaman 5 gün bekleyecek kadar şanslı olamayabiliriz…