İstanbul Kemerburgaz’da 1 Mart 2024 tarihinde meydana gelen feci trafik kazasında 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmiş, 5 kişi yaralanmıştı. Kazaya sebebiyet veren araçta ise 17 yaşındaki Timur Cihantimur (T.C.) bulunuyordu. Kazanın ardından Cihantimur ve annesi Eylem Tok’un Amerika’ya kaçtıkları ve burada yakalanarak tutuklandıkları bildirildi. Amerika'da devam eden yargılama süreci sürerken, Türkiye'deki hukuki süreç de halen devam ediyor.
Özel Bilirkişi Raporu Tepki Çekti
Kazaya ilişkin Türkiye'deki hukuki süreçte önemli bir gelişme yaşandı. T.C.'nin avukatları tarafından hazırlatılan özel bilirkişi raporu, hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’yi kazada yüzde 75 kusurlu buldu. Raporda, ATV araçlarının yol kenarında durması, ışıklı tabelalarla ikaz edilmemesi ve olay anında karayolunun kenarında bulunması nedeniyle Aci'nin asli kusurlu olduğu belirtildi. Buna karşılık, ehliyetsiz araç kullanan ve hız limitlerini aşan Timur Cihantimur’un ise yüzde 25 oranında kusurlu bulunduğu ifade edildi.
Baba Özer Aci’den Tepki: Bu Skandal Bir Rapor
Raporun açıklanmasının ardından Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci, büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirtti. Raporu "skandal" olarak nitelendiren baba Aci, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
"“Baştan sona yazılan bilgilerde eksikleri var. Fazlalıkları var, yanlışları var. Fakat okuduğumda oranların yanlış yazıldığını düşünüyorum. Yüzde 75 bizim oğlumuz, asli kusurlu olarak gösterilmiş. Kendi çocukları ehliyetsiz, süratli bir şekilde araba kullanıyor. Kazaya sebebiyet veriyor. Yüzde 25 kusurlu gösteriyor. Ben burada bu tutanağı düzenleyen yetkililere şunu söylüyorum. Bu çocuğun hiç mi suçu yok? Orada yaralılara yardım etmeyerek ölüme terk ediyor. Hiç mi suçları yok?"
"Kazadan Sonra Yaşananlar Değerlendirilmedi"
Özer Aci, raporun sadece kazayı değerlendirdiğini, ancak kazadan sonra yaşanan olayların göz ardı edildiğini vurguladı. Özellikle, olay yerine 112’nin geç çağrılması ve yaralıların yardım edilmeksizin ölüme terk edilmesini eleştirdi:
"Sadece kazayı kaza olarak değerlendirip kazadan sonra yaşanan olayları değerlendirme niçin yapılmıyor? İlk yardım niçin aranmıyor? 112 niçin aranmıyor? 112 aradığında SOS defalarca alo alo yaralı var mı? O Araba süren 160, 170 süratla 30 kilometrelik yolda giderken niye düşünmüyor sonuçlarını? SOS'e niye cevap vermiyor? Yaralılara yardım etmeyerek ölüme terk etmek bu suç değil mi? Ben skandal bir rapor olduğunu düşünüyorum."
"Hayatta Her Şey Para Değil"
Baba Özer Aci, kazanın ardından 6 aydır adalet mücadelesi verdiğini ve bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğini ifade etti. Raporda belirtilen oranların adaletsiz olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Hayatta her şey para olmadığını söylüyorum. Bunu baştan beri defalarca söyledim, yine söylüyorum. Bu tutanağı tutanda, yazanda, imza atanda hiç mi merhametleri, vicdanları sızlamadı? Ölüye çamur atmak çok kolay. Yani nasıl olsa mezardan kalkıp dirilecek değil ama 6 aydır bir mücadele veriyorum. 6 yıl da geçse bu mücadelenin arkasında olacağım. Öyle basit yaralama değil. O zaman halkımız sizler, bizler yol kenarında durmayalım. Öldüğümüz takdirde yüzde 75 biz suçlu olacağız veya kusurlu olacağız. Öldüğümüzde kalacağız. Yola çıkmayın durmayın biri gelir ehliyetsiz çarpar. Dikkat edelim diye söylüyorum"
"Vicdan ve Merhamet Bekliyorum"
Özer Aci, özel bilirkişi raporunu ilk gördüğünde büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını ve içinin sızladığını dile getirdi. Bu süreçte biraz vicdan ve merhamet beklediğini, ancak bunun yerine büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirtti:
"İçim sızladı. Ya ben her şeyden önce biraz merhamet, biraz vicdan bekliyorum ama bunlar böyle bir şey olmadığı için de artık bunu da bıraktım. Üzüldüm. Yapılacak şey yok. Avukatlarımız itiraz etti. Zaten kayda alınacak bir şey değil. Çünkü hakim heyetinden atanmış bir bilir kişi tarafından tutulmuş bir tutanak değil. Kaydı almayacak. Sadece sinek misali diyorum mide bulandırıyorlar. Dolaylı olarak benim değirmene su taşıyorlar. Devam etsinler"