TÜDAV ve YTÜ'nün dahil olduğu "SHORE: EmpOweR Students as the Agents of ChangE" AB Horizon Projesi kapsamında, 11 Aralık 2023-11 Ocak 2024 tarihlerinde düzenlenen 5. Deniz Okuryazarlığı eğitiminde, "Türkiye'de Denizel Ekosistemin Korunması ve Sürdürülebilirliği için Öğretmenlere Yönelik Deniz Okuryazarlığı Kursu" verildi.
Toplam 25 saat süren eğitimde, Türkiye'nin denizel çevre politikaları ve mevzuatı, deniz biyolojisine giriş, denizlerdeki kirlilik kaynakları, türleri ve sonuçları, Türkiye denizlerinin oşinografisi, iklim değişikliği ve denizler, sürdürülebilir tatlı su kaynakları yönetimi ve denizlerdeki yabancı istilacı türler gibi konular ele alındı.
Eğitimin içeriği ve hedeflerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, deniz okuryazarlığının deniz ve okyanuslarla ilgili çok temel bilgiler veren bir uygulama olduğunu söyledi.
Dünyanın birçok yerinde okyanus ve deniz okuryazarlığı eğitimleri verildiğini, bu eğitimlerin, denizlerin korunması, kirletilmemesi, iyi yönetilmesi ile deniz ve sahillerin doğru kullanılması gibi konuları kapsadığını aktaran Öztürk, "Amacımız ortaöğretimdeki öğretmenlere deniz okuryazarlığı öğretmek ve onların da bu dersi öğrencilere anlatması. Öğretmenlerden başladık, onlar da öğrencilere katacaklar." dedi.
Türkiye nüfusunun en az yarısının sahil kesimlerinde ikamet ettiğini ve Türk milletinin denizlere çok bağlı bir millet olduğunu ifade eden Öztürk, özellikle balıkçılık alanında sürdürülebilir şekilde ilerlenmesi ve kıyı ekosistemlerinin korunması gerektiğine dikkati çekti.
İstanbul Boğazı'nda yunusların ve göçmen kuşların görüntülenmesi ve biyoçeşitliliğin korunması gibi konularda TÜDAV olarak farklı kurum ve kuruluşlarla çalışmalar yürüttüklerini belirten Öztürk, şunları söyledi:
"Deniz okuryazarlığı, denizlerin korunması meselesini öne çıkaran bir uygulama. Daha çok zaman gerekiyor, daha fazla kurum gerekiyor. Bunu TÜDAV yapıyor ama bütün Türkiye'de birçok kurumun bu işe girmesi lazım. Zaman içinde olacağını düşünüyorum, ümitsiz değilim. Çünkü öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, sahil kasabalarındaki birçok insan bu kursu almak istiyor, onun için yapılacak çok fazla şey var ve yapacağız."
- Edindiği tecrübeleri öğrencilerine aktardı
Öğretmenler için hazırlanan deniz okuryazarlığı eğitimine katılan Emine Durak, edindiği bilgiler ışığında öğrencilerinin, deniz canlılarının dünyasını keşfetmesini sağlayan bir proje hazırlamasını sağladı. Öğrenciler, öğretmenleri tarafından kendilerine verilen konu başlıkları dahilinde çalışmalar yaparak bu bilgileri sınıftaki arkadaşlarıyla paylaştıkları sunumlar gerçekleştirirken deniz kirliliğine dikkati çeken müzikli bir drama gösterisi de hazırladı.
Öğrencilerin dünyayı, denizleri ve canlıları tehdit eden bir sorunun farkına varmasının ardından konu üzerine çalışma yapmak için kendisine başvurduğunu kaydeden Durak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu sorunu keşfettikten sonra aslında kocaman yürekleriyle, küçücük ellerini taşın altına koymaya çalıştılar ve 'Acaba biz ne yapabiliriz?' diyerek bir proje yapmak istediler. Dediler ki, 'Öğretmenim biz ikna etme yöntemine gitmek istiyoruz.' Önce arkadaşlarına sunum yaptılar daha sonra veli onaylı videolar hazırladık ve bunları hem diğer sınıflardaki arkadaşlarına sundular hem de bize eğitim veren hocalarımıza gönderdiler. O hocalarımız da bilim insanlarımız da biyologlarımız da bu çalışmaları çok takdir ettiler. O yüzden bu projenin amacı elbette ki yarınlarımızı, doğamızı kurtarmak, canlıların yaşam haklarını tekrar ellerine vermek."
Öğrencilerin denizlerin iklim değişikliğinden nasıl etkilendiği ve bu durumun deniz canlılarını nasıl etkilediği konusunda daha bilinçli hale geldiğini dile getiren Durak, çocukların yalnızca teorik bilgiye değil, doğayı hissedebilecekleri uygulamalı derslere de ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
- "Bilmediğimiz bir şeyi koruyamayız"
Şair Nedim Ortaokulu Müdürü Oğuz Aydoğan, hayata geçirdikleri proje dolayısıyla Türkçe öğretmeni Durak ve 5. sınıf öğrencilerini tebrik etti.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl iklim değişikliği dersinin seçmeli ders olarak müfredata dahil edilmesinin önemli bir adım olduğuna değinen Aydoğan, "Öğrencilerimizde çevreyle ilgili davranış değişiklikleri oluşturmak, onlara çevreyi sevdirmek, çevreyi tanıtmak çok önemli çünkü tanımadığımız, sevmediğimiz, bilmediğimiz bir şeyi koruyamayız, koruyamadığımız bir şeyi de gelecekte kullanamayız." diye konuştu.
- "Bir canlının yok olması diğer bir canlının da yok olmasına neden olur"
5. sınıf öğrencisi Çağan Adin Bayhan, deniz canlılarını yakından tanımalarını sağlayan projeyi ilk duyduğunda güzel şeyler hissettiğinden ve yeni bilgiler öğrendiğinden bahsetti.
Deniz canlılarının yok olmasıyla ekosistemlerin de tehlikeye girebileceği fikrini paylaşan öğrenci Dila Akçelik ise "Bir canlının yok olması diğer bir canlının da yok olmasına neden olur ve bu sadece deniz canlılarını değil, birçok hayvanı etkiler. Bu da diğer hayvanların soyunun tükenmesine neden olur." şeklinde konuştu.
Denize çöp atan biriyle karşılaştığında o kişinin nezaket kuralları içinde uyarılması gerektiğini belirten öğrenci Simay Can, deniz canlılarının da aynı insanlar gibi evlerine çöp atıldığında rahatsız olabileceğini ifade etti.
Öğrencilerden Ali Kuzey Akpınar da projenin ilgisini çektiğini ve bu nedenle çok heyecanlı olduğunu, arkadaşlarıyla farklı balık türlerini inceleyerek deniz canlılarını daha yakından tanıma şansı bulduklarını kaydetti.