Ali Saydam üç hafta önce Yeni Şafak’taki köşesinde, Genelkurmay’ın iletişim atağında olduğunu yazdı. Ali Saydam’ın tespitleri yerindeydi. Özellikle en son yaşanan Ağrı olayında Genelkurmay’ın verdiği iletişim reaksiyonları stratejik iletişim yaklaşımına uygundu. Genelkurmay, bu olayda devlet kurumlarında pek rastlanmayan stratejik iletişim tekniklerini uyguladı. Başarılı bir kriz ve algı yönetimi operasyonu gerçekleştirdi.
Genelkurmay, ilk adımı olayın ertesi günü saat 10:00’da yaptığı resmi açıklama ile attı. Yaralı askerleri kurtaran bölge halkına teşekkür edildi. Genelkurmay’ın sitesinden yayınlanan açıklamada özetle “Çatışmada yaralanan dört personelimizin, havadan tahliyesi esnasında bölgeye gelen vatandaşlarımızın, yaralı personelimize yardımı takdire şayan bulunmuş, vatandaşlarımızın Türk askerine olan bağlılığının ve sevgisinin ne denli büyük olduğunu göstermiş, milletimizin birlik ve beraberliğinin güzel bir örneğini teşkil etmiştir. Vatandaşlarımıza teşekkür eder, sağlık ve mutluluk dolu güzel ve huzurlu günler dileriz” denildi. Açıklamanın altındaki Twitter ve Facebook’ta paylaş butonu da güzel bir ayrıntı.
Bu açıklamayla birlikte, aslında o gün sadece birkaç gazetede yer bulabilen o fotoğraf internette hızla yayıldı. Genelkurmay bu adımıyla, sosyal medyanın, televizyonların ana haber sıralamasını ve ertesi günün gazetelerinin manşetlerini belirledi.
Genelkurmay, 5.5 saat sonra bir adım daha attı. Çatışmada isabet alan helikopterlerdeki mermi deliklerini gösteren fotoğrafları servis etti. Resmi haber ajansı Anadolu Ajansı, saat 15:39’dan itibaren bu fotoğrafları yayınladı.
Aradaki zaman farkı önemliydi.
Genelkurmay’ın, isabet alan helikopter fotoğraflarını bir gün bekletmesi ve ertesi gün yaptığı teşekkür açıklamasından uzun bir süre sonra servis etmesi anlamlı bir tercihti. İlk günden kurşun deliklerini gösteren fotoğraflar yayınlansaydı gerilim daha yüksek olacaktı. Dolayısıyla medyada, kurşun delikleri yerine yaralı askerleri taşıyan vatandaşların görüntüleri öne çıktı.
Genelkurmay’ın teşekkür açıklamasına vesile olan fotoğraflarla ilgili önemli bir detay var. Fotoğraflar Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) yani bazı çevrelerin PKK’nın yayın organı diye nitelediği bir haber ajansına ait.
Genelkurmay’ın DİHA mahreçli fotoğrafları referans alarak açıklama yapması da Çözüm Süreci açısından farklı bir açılım.
Bu arada, terör örgütü yandaşı/sempatizanı olarak duyurulan ağır yaralı kişinin de askeri helikopterle taşınma görüntüleri de yayınlanabilirdi
Genelkurmay’ın bir güne sığan iletişim hamlelerinin sonuncusu kışlada telefon müjdesiydi. Üzerinde cep telefonu ya da sim kart bulunan askerlerin 45 güne varan ‘disko’ya gönderme cezalarına çarptırıldığı kışlada, sınırlı da olsa konuşma imkânı sağlanacak.
Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü’nün medyaya açıklamalarda bulunması önemli. Bu açıklamaların sadece devlet medyasıyla sınırlı kalmamasını temenni ediyoruz.