Esed yönetimi, milyonlarca Suriyelinin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı ya da yurt içinde yerinden edildiği Mart 2011'den bu yana ülkede 4. kez genel seçime gidiyor.
Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 61'ine hakim olan Beşşar Esed yönetiminin düzenleyeceği seçimlerde, Suriye dışındaki vatandaşlar için sandık kurulmayacak. Muhaliflerin kontrol ettiği bölgeler ile terör örgütü PKK/YPG'nin işgalindeki bölgelerde de seçim yapılmayacak.
Halkın, iç savaşın neden olduğu yüksek enflasyon ve ekonomik koşullarla boğuştuğu Suriye'de 2012, 2016 ve 2020 olmak üzere 3 kez genel seçim yapıldı.
Ülke nüfusu 2011 öncesi 22-23 milyon civarındayken Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) verilerine göre, iç savaşta ülke içinde 6,6 milyon kişi yerinden edilirken, 6,8 milyon Suriyeli de yurt dışına kaçmak zorunda kaldı.
Batılı ülkeler, bir önceki dönemde düzenlenen seçimlerin BM gözetiminde yapılmadığı için "özgür ve adil" ortamda gerçekleştirilmediğini açıklamış, Suriye muhalefeti de seçimleri "tiyatro" olarak nitelendirmişti.
Suriyeli eski muhalif milletvekili İmad Galyon, Al Jazeera'ya verdiği demeçte, Suriye'de meclisin partisel ve bölgesel yapısının, yasama meclisinden çok hizmetler meclisine benzediğini belirterek, Suriyelilerin sorunlarının çözülmesinde herhangi bir rol veya katkıda bulunamayacağı değerlendirmesini yaptı.
Savaş sonrası seçimler
Suriye'de Mayıs 1969'da "Baas Partisi devletin ve toplumun lideridir" ibaresi geçici anayasanın 7. maddesi olarak tanımlandı ve 1973'te anayasanın 8. maddesi olarak yerini buldu.
2011'den sonra anayasanın bu maddesi halkın ve muhalefetin baskısı üzerine Esed yönetimi tarafından 2012'de bir kararnameyle lağvedildi.
Böylece Suriye, tek partili rejimden çok partili sisteme geçiş yaptı.
2016 yılında da Beşşar Esed'in çıkardığı kararnameyle ilk defa ordu ve iç güvenlik birimlerinden ayrılanlara, seçimlerde adaylık hakkı tanındı.
2020 yılında yapılan son seçimde Baas Partisi 166 ve müttefiki Ulusal İlerici Cephesi 17 olmak üzere parlamentoda toplam 183 milletvekiliyle liderlik konumunu korudu.
Ancak ülkede yasalarda çok partili görünen sistem, rejimin yoğun baskıları nedeniyle fiiliyatta yönetimi meşrulaştırma aracı olma işlevi gördü.
Parlamento yapısı
2012 ve 2016'da anayasaya getirilen seçim düzenlemeleriyle iş adamları ve geçmişte ordu ve iç güvenlik görevinde bulunan kişilerin milletvekili olmasının önü açıldı.
Eski ordu ve iç güvenlik güçleri mensupları, ilk kez 2020 seçimlerinde aday olabildi.
Ümran Araştırma Merkezinin yayınladığı rapora göre, parlamentoya 2020'de 21 iş adamı, 26 Suriye ordusu saflarında çatışan eski askeri grup temsilcisi, 18 eski ordu ve iç güvenlik mensubu girdi.
114 milletvekilinin en az iki kez milletvekili seçildiği belirtilen raporda, Baas Partisinin yüzde 83,3 oy oranıyla kurulan hükümette 25 bakanının bulunduğuna dikkat çekildi.
Ayrıca raporda, 11 milletvekilinin oluşturduğu anayasa komitesinde 9 Baas Partisi üyesi, bir Baas'ın müttefiki Ulusal İlerici Cephe mensubu, bir de bağımsız üye bulunduğu ifade edildi.
Yüksek Seçim Komitesi Başkanı Samer Zemrik'e göre de 2020 yılındaki seçimlerde yüzde 33,17 katılım oranıyla toplam 6 milyon kişi oy kullandı.
Seçime yaklaşık 9 bin aday katılacak
Baas Partisinin sayfasındaki verilere göre, ülkede savaş öncesi yapılan 2007 yılındaki seçimlerde 2 bin 293 kişinin adaylığı kabul edilirken, bu rakam savaştan sonra 2012 yılındaki seçimlerde 7 bin 195'e yükseldi.
Baas Partisi, Ulusal İlerici Cephe, bağımsızlar ve diğerlerinin aday göstereceği seçimde, işçi ve çiftçi sektörüne ayrılan üye sayısı 127 oldu.
Yüksek Seçim Komitesi Başkanı Cihat Murad, Suriye yönetiminin haber ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, 2024 seçiminde parlamentoda A grubunu temsil eden işçi ve çiftçi sektörüne ayrılan üye sayısının 127, halkın diğer kesimlerini temsil eden B grubu için üyesi sayısının 123 olduğunu söyledi.
Murad, A grubundan 3 bin 690, B grubundan da 5 bin 263 aday olmak üzere toplamda 8 bin 953 kişinin adaylığının kabul edildiğini bildirdi.