Her ne kadar atom bombası İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra büyükler arasındaki doğrudan savaşları durdurmuş olsa da küçükler onlar adına vekâlet savaşları yürütmeye ve hem canları hem de mallarıyla büyük bedeller ödemeye devam etmektedir.
Derin düşünmemizi gerektiren çok sayıda olay mevcuttur. Mesela Almanya, dünya savaşını kaybetmiş bir ülke olarak geçen yılın en büyük silah tacirlerinden biri olmuştur. 2017 yılında silah pazarının en büyük müşterisi de ne yazık ki Suudi Arabistan olmuştur. Hepimiz çok iyi bilmekteyiz ki İslam ülkeleri neredeyse sadece halklarını ezmekte kullanmak amacıyla satın aldıkları silahlar için her yıl silah tacirlerine milyarlarca dolar ödemektedirler!
Savaş yepyeni bir boyut kazanmış durumdadır. Galibiyet artık hacmi büyük, nüfusu kalabalık ya da gelişmiş ülkelere münhasır değildir. Nitekim uygun silahla desteklendiğinde küçük devletler büyük devletleri zor duruma düşürebilmektedir. Herkesin hemfikir olduğu bir husus şudur ki artık girişilen herhangi bir savaşın garantili sonucu yoktur.
Amerika büyüklüğünde bir ülke bile artık en küçük devletlerle dahi savaşa giremez hale gelmiştir. Çünkü çatışan her iki tarafa silah temin etmeye ve taraflardan herhangi birinin galibiyet elde etmesine mâni olmaya hazır bekleyen çok sayıda taraf mevcuttur. Mesela Irak’ı Kuveyt’ten çıkarmak için 30 ülke antlaşma imzalamıştı. Amerikalılar Somali, Lübnan, Vietnam ve Irak’ta büyük tahribatlar yapmalarına rağmen nihayetinde tüm bu ülkelerden çekilmek zorunda kalmıştır. Aynı sebepten dolayı Sovyetler Birliği’nin Afganistan’a yönelik askerî operasyonu başarısız olmuştur. İki büyük dünya savaşından bu yana modern dönemde eski büyük devletler çözülüp dağıldığı halde büyük savaşlar çıkmamış, çıkan savaşlarda da başaran olmamıştır.
Irak ile İran sekiz yıl boyunca savaştı, onlarca farklı ülkeden silah satın aldılar, ama bu savaşı iki ülke de kazanamadı, her ikisi de yerinde saydı sadece. Esasında tüm savaşlarda savaşan tüm taraflar büyük kayıplar yaşamaktadır. Bu meyanda meşhur Grek komutanı Epiruslu Pirus’un büyük bir meydan muharebesini kazandıktan sonra söylemiş olduğu şu sözü hatırlayalım: “(Romalılara karşı) böyle bir zafer daha kazanırsak yıkılırız!” Bu sözüyle Pirus, savaşların galip taraflara bile daima büyük bedeller ödettiğini ifade etmiştir.[1]
Kanaatimce küçüklerin hâlâ savaşmaya devam etmesinin biricik sebebi büyükler arasında silah malzemeleri satarak büyük kârlar elde etmek isteyenlerin bulunmasıdır. Ayrıca büyükler küçüklerin sürekli cahilce birbirini boğazlamasını ve hep böyle kalmasını memnuniyetle karşılamaktadır.
Size söylemek istediğim şudur: Doğrudur, hâlâ savaşlar ve silahlı çatışmalar yaşıyoruz. Ancak savaş bir daha dirilmemek üzere ölmüştür!
Hepimizin bildiği gibi dünya kolera, veba, çocuk felci vb. hastalıkları ve mikropları durduracak çareleri üretmiştir. Bazı bölgelerde bu hastalıkların yayılması bu hastalığın durdurulmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durum o hastalıklara maruz kalanların modern çağda yaşamadığını ve cahilliklerinden dolayı bu hastalıklarla nasıl mücadele edeceklerini bilemediklerini gösterir.
Haberlere göre bugün bile dünyamızda bir milyardan fazla insan elektrikten mahrum yaşamaktadır. Bu durum elektriğin o bölgelerde çalışmadığı ya da onların buna ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Bunun sebebi bu bilginin ve birikimin onlara henüz ulaşmamış olmasıdır.
En yalın ifadesiyle savaş ölmüştür! Çünkü sorun çözme kabiliyetini büsbütün yitirmiş ve habis insanların geçim aracına dönüşmüştür!
Bizler akıl çağında yaşıyoruz. Aklını kullanmayan, okumayan, gözünü açıp dünyada olup bitenleri anlamayan, savaşan tarafların kötü akıbetlerini gidip yerinde görmeyen insanlar ve ülkeler kurulu düzenin sömürüsüne amade olup en yakınından en uzağına kadar herkesin oyuncağı olurlar…
Çeviri: Fethi Güngör
[1] Pirus veya takma adlarıyla Epirli Pirus ya da Epirus (MÖ. 318-272) antik çağda yaşamış bir Yunan kralıdır. Deyim olarak kullanılan “Pirus Zaferi” (Pyrhus Victory) adını ondan alır. Roma’yı yenmeyi başarmıştır. Ancak bu zaferi kazanmak için çok fazla asker kaybetmiştir.