DEMET İLCE / MUHABİR
Enkazı 33 kez ziyaret edip araştıran ve gemide gemi kaptanından daha fazla zaman geçirdiğini iddia eden Titanic'in yöneticisi James Cameron, 2012'de New York Times'a “Sıfır insan kalıntısı gördüm. Bir noktada orada bir ceset olduğunu kuvvetle akla getiren bir çift ayakkabı gördük. Ama hiçbir zaman insan kalıntısı görmedik." dedi.
Bu, komplo teorisyenlerini çılgına çeviren türden bir gerçek, ancak gemi batarken ölen 1.500'den fazla kişinin cesedini bulamamamızın tamamen iyi nedenleri var.
Bunun bir nedeni, birçok yolcu ve mürettebatın giydiği can yelekleridir. Kullanıcılarını kurtarmaya yetecek kadar uzun süre suda tutma konusundaki ana görevlerini yerine getiremeseler de, içindekiler öldükten sonra canlı kalmayı sürdürdüler. Batmayı takip eden bir fırtına muhtemelen cesetleri hızlı bir şekilde enkaz alanından hızla uzaklaştırırken, elbette okyanus akıntıları da aradan geçen yüzyılda onları daha da uzağa götürdü.
Enkazın içinde mahsur kalan cesetler de balıklar ve diğer organizmalar sayesinde muhtemelen ortadan kayboldu. Ancak çok daha eski başka gemi enkazlarında da kemikler bulundu, öyleyse neden Titanik’te bulunamadı? Bu kısım derinlikle alakalı olabilir.
Derin deniz kaşifi Robert Ballard, NPR'ye şöyle açıkladı:
"Başa çıkmanız gereken sorun, yaklaşık 914 metrenin altındaki derinliklerde, kalsiyum karbonat dengeleme derinliği olarak adlandırılan derinliğin altına geçmenizdir. Ve derin denizdeki su kalsiyum karbonat açısından yeterince doymuş değil, ki bu çoğunlukla kemiklerin yapıldığı şey. Örneğin Titanik ve Bismarck'ta bu gemiler kalsiyum karbonat dengeleme derinliğinin altında, dolayısıyla Yaratıklar etlerini yiyip kemikleri ortaya çıkardığında kemikler çözülür."
Geminin makine dairesi gibi, balıkların ihtiyaç duyduğu taze, oksijen açısından zengin suyun içeri giremediği kapalı kısımlarında hala korunmuş cesetlerin bulunabileceğine inananlar var. Ancak geminin batmasından 111 yıl sonra, tanınabilir kalıntılar bulma ihtimalimiz giderek azalıyor.