“Ya Amerika bize küserse ne olur” diyen ezik bir nesil yetiştirdiler. Her koldan ve her kanaldan destekleyerek yaptılar bunu. NATO güzellemesi yapan yandan çarklı solcular da gördük biz; “Moskof ateisttir, kitapsız Rusya’ya karşı ehlikitap olan Amerika’yı tutmamız lazım” diyen kiralanmış İslamcılar da!.. Neler geçti bu memleketin zihinlerinden, silindir gibi ezdiler! Amerika’dan korkup ellerini ovuşturarak ezik ezik denge anlatan antiemperyalist solcularımız var bizim. Sorsan haspam devrimciliği kimseye bırakmaz ama aslında çelişkinin dibine bulmuş birer ucubedirler. Bir yandan bu zombi “kanaat önderleri” zehir saçarken öte yandan Amerikan filmleri saldırdı zihinlere… Gençlerin eline kalem versen en az yarısı ezbere 10 tane ABD eyaleti yazıp, Amerika bayrağını çizebilir. Bu kadar emek verdi ABD, bu kadar para harcadı ve yıllar içinde duvar örer gibi tuğla tuğla Amerikan algısı inşa etti…
Sonra ne oldu? Trump gibi bir şımarık zengin geldi hepsini yerle bir etti. Trump, dünyanın mazlumlarının kabul olmuş bedduasıdır. Biz boğazımızı yırtıyorduk, “Amerika sandığınız kadar güçlü değildir; Amerika’dan korkmayın Allah’tan korkun, Amerika baş düşmandır, Amerika yalancıdır, Amerika sömürgecidir, Amerika teröristlere silah dağıtan baş teröristtir, dünyanın her yerinde orduların içinde generalleri kiralayan darbecidir, Amerika diplomasiden anlamaz, onlar korkaktır ve korkutarak Amerika’yı her türlü yönetirsin” dedik, dedik ama kimse anlayamıyordu…
Allah, Amerika’nın başına Trump’ı bela etti ve Amerika kendi gerçeğini gözler önüne seriyor. Rahmetli Malcolm X’in dediği gibi “Ev zencisi” olan Obama olsaydı yine inandıramayacaktık belki. Şimdi Trump bizim anlattığımız her şeyi acı çektire çektire yaşatıyor. Bence bu istifade edebileceğimiz bir musibet, kıymet bilmek lazım…
Amerika deyince herkesin ezberden söylediği bir tekerleme vardır: “ABD rasyonel düşünür pragmatist davranır.” Bu da propaganda… Hani rasyonel düşünce, nesi pragmatist bu vize saçmalığının. Zannettiler ki bütün Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu; hepimiz tedirgin olacağız. Fetullah Gülen’in açığa çıkması, Afrin’in etrafının kuşatılarak kiraladıkları katil sürülerinin itlaf edilme ihtimali, NATO’cu vatan haini generallerin diskalifiye edilmesi, ABD’ye sorulmadan Rusya ile kurulan ilişkiler, dağılmanın eşliğinde olan AB’nin rezil olarak Türkiye üzerinde sıfır etkiye düşmesi ABD’yi korkuttu. Hepsi bu… İçimizdeki ezik korkaklara kulak asmayın; ABD korkuyor ve korkusu giderek artacak… Aradan biraz zaman geçsin düzelir her şey. Devletler birbirine âşık da olmaz, sonsuza karara küs de kalmaz. Devlet bunlar… Sen Amerika’dan nefret etmeye yani insan kalmaya bak, gerisi kolay. Çünkü hiçbir diplomatik faaliyet “Amerika’nın canı cehenneme!” tavrından daha güçlü ve daha etkili değildir…