Namussuz namuslu

Abone Ol

“Dışının görünüşü içinin aynasıdır; 

Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.”

dizelerini tekrar eder “Reçete” şiirinde Üstad Abdurrahim Karakoç!.. Son günlerdeki “tecavüzcüye af yasası” diye beyaz Türklerin ve onların temsilcisi durumundaki muhalefetin yeri yerinden oynatması, bana üstadı ve bu şiirini hatırlattı.

“Namus, bekâret, ahlak, gelenek” vb. kavramları ayak bağı görüp milletin önem verdiği bu değerleri yok etmek için elinden geleni yapanlar, bir anda ehl-i namus olup ahlak abidesi kesildiler. Tabii ki hepimizin bildiği gibi amaç; üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!..

Yıllardır bebeklikten itibaren kız çocuklarına ne kadar açılırlarsa o kadar güzel olacaklarını; ahlak, namus, edep kavramlarını ne kadar terk ederlerse o kadar modern ve saygın olacaklarını empoze edenler, bir anda ahlak timsali oldular.

Yıllardır “Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır!” deyip müstehcenliği teşvik edip örtülüleri öcü gibi gösterenler, bekâretin ve bekârete önem verenlerin ne kadar banal ve yobaz olduğunu gencecik beyinlere kazımak için atmadık takla bırakmayanlar, şimdi kalkmışlar tecavüze karşı olduklarına inanmamızı bekliyorlar.

“İç votkayı, şarabı; sokaklarda nâra at. 

Medeniyet sizlerle yükselmektedir kat kat(!) 

Çeşni ruha gıdadır, her gün bir yatakta yat…”

öğüdünü(!) TV’lerden, İnternetten, eğitim kurumlarından her gün kızlara ulaştırıp taciz ve tecavüzün artması için âdeta ortam hazırlama yarışında olanlar; şimdi kalkmışlar namus edebiyatı yapıyorlar!..

“Artist ol, filim çevir; ismine yıldız derler… 

Bin kez kürtaj yaptırsan gene sana kız derler! 

Çıplak resim çektirsen, ne şahane poz derler.”

diyerek bir cinayet olan kürtajı savunup küçücük kızları bu iğrenç fikirlerine alet edenler, zinanın serbest olmasını ve zina edenlere sınırsız özgürlük verilmesini savunanlar; şimdi ailelerin izniyle nikâh kıymış olanlarla ilgili yapılan bir düzenlemeyi yalanlarla, iftiralarla amacından saptırıyorlar.

“Mayoyla endam göster, git jürinin önünde,

Mahremini teşhir et her birinin önünde,

Seçil bir kraliçe imtihanın sonunda.”

diyerek daha çocukluktan çıkmamış kızları, aç kurtların önüne atıp onları cinsel meta hâline getirenler, şimdi kız çocuklarını koruyacak öyle mi? Siz “ahlak, namus, edep” gibi kavramlardan sınıfta kalalı çok oldu. Bu konularda söz söyleyecek en son kişiler sizlersiniz.

Son söz olarak: Bu yasanın eksikleri, yanlışları olabilir; düzeltilmesi gerekebilir. Nitekim yeniden komisyona da gönderildi. Bu konuda hukukçular bir araya gelip tartışır, varsa uygulamada doğacak sakıncalar giderilir ve yasa tekâmüle erdirilebilir. Ancak bir ihtiyaçtan hareketle çıkarılmaya çalışılan bu yasa için hiçbir yapıcı öneri getirmeden algı operasyonu yapanlara çok fena öfkeliyim.

Yıllarca çocuk yaştaki kızları teşhir edip cinsel obje olarak kullananlar, içki masalarına meze yapanlar, nikâhsız birliktelikleri teşvik edenler; bir defa ahlaklı olsunlar ve sussunlar!..

Yine bu tartışmalar, Şener Şen’in oynadığı “Namussuz Namuslu” filmini aklıma getirdi!.. İzleyin bakalım, sizin aklınıza da bu tartışmaları getirecek mi?