Modern Firavuni sistemin, küresel egemenliğinin kuruluş alt yapısı olan, 1. dünya savaşı ve bu savaştan itibaren bu güne yaşadığımız zorlu mücadelelerle dolu geçen yakın tarihimizin, ilk Fetullah Gülen’lerinin ana rahmine düştüğü dönem Jön Türkleri doğuran süreçtir.
Başta İngilizler olmak üzere müttefik ehli küfür cephesi, Fetoşlarını ‘İttihat ve Terakki’ gibi cemiyet ve birçok cemaat içinde dölleyerek bizimle mücadelesini içimizde bağrımızda sürdürmüştür.
Rahmetli Turgut Özal’ın kendisiyle daha önce yapılmış, yayınlanmamış gündeme düşen röportajında;
“Bizim sıkıntılarımızdan birisi de ülkemizin sıcak kuşakta bulunmasıdır. Bu ülkelerde satılık insan bulmak çok kolay.
Bir Alman’ı, İngiliz’i, Fransız’ı, Japon/u ve bir Rus/u satın alamazsınız.
Osmanlı’yı yıkmadan önce içeriden bazı kimseleri İngilizler satın almışlar…”
”Araplar’ın Osmanlı düşmanlığını, Hasan Cemal’e sorun…”
Röportajda; ”İngilizler’den maaş alan Osmanlı Güney Cephesi Başkomutanı Ahmed Cemal Paşa’ya (Hasan Cemal’in dedesi) talimat vererek, Şam’daki İslam alimlerinin (ki Şam o zaman İslami ilim merkeziymiş) genç kızlarını konağına getirmesi, onlara alkollü içki içmeye zorlaması ve tacizde bulunarak geri bırakılmaları istenmiştir. Bu emri alan (Cemal) Paşa, derhal bu işlemi yapmıştır…” diyor.
Rahmetli Özal; ‘Osmanlı’nın çöküşüne neden olan İttihat ve Terakki ile bugünkü CHP yöneticileri arasındaki paralelliğe de dikkat çekti: “CHP’lilerin büyük dedeleri Mithat Paşa ve ‘Kinim dinimdir’ diyen Ispartalı Hüseyin Avni Paşa ekibidir. Dedeleri ise Jön Türkler ve 600 yıllık Osmanlı devletini 6 yılda yıkmayı becerebilen 3’lü çete: Yüzbaşılıktan paşalığa yükselen Enver, posta memurluğundan paşa olan Talat ve malum Cemal paşalar….”
Ve malum diğerleri…
”Halifeye saygıyı dini bir vecibe sayan Hint Müslümanlarını bir türlü kontrol edemeyen İngilizler, Osmanlı’dan sonra kurulacak yeni devlete bir şartla izin verdiler: 5 yıl içerisinde hilafeti kaldırmak… Ve 1924 yılında hilafet kalktı, Müslümanlar başsız kaldı. Şimdi Hıristiyanlar’ın papası var, Müslümanlar ise darmadağın…” diye ekliyor.
Müttefik ehli küffar cepheye (batıya) karşı varoluş mücadelemize bakıldığında, Fetullah Gülen denilen şahsın ilk ‘FETOŞ/FETÖ’ olmadığı bariz bir şekilde görülmektedir.
Batı’nın içimizdeki 1. Fetoş, 2. Fetoş, 3. Fetoş… Fetoşları, süreç içinde günümüze kadar koskoca bir Osmanlı/İslam coğrafyasının parçalanarak kademe kademe kaybedilmesinin aktörleri olmuşlardır.
Nihayetinde en son, aziz Türk milletinin (İslam milleti) son kalesi olan Türkiye’mizi, 15 Temmuzda, müttefik ehli küffarın son Fetoşu tarafından darbe ile işgal etme girişiminde bulunulmuştur.
15 Temmuz, işte bu sebeple bir Milli ‘DİRİLİŞ’in, ‘Euzü billahi mineşşeytani (ve fetoşul) racim, Bismillahirrahmanirrahim” deme anahtarıdır…
Musul’umuz ve Halep’imizin hikâyesi uzun, zor ve zorlu bir ihanet hikâyesidir vesselam…