Mustafa Kasadar abi uzun yıllar Millî Gençlik Vakfında yönetici olarak; onun devamı olan Anadolu Gençlik Derneğinde de eğitimci olarak görev yaptı. Ehl-i Sünnet Âlimler Birliği Derneği (ESAB), Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği Derneği (UMAD), Dünya Müslüman Âlimler Birliği, Din Görevlileri Birliği Derneği gibi birçok derneğin üyesidir. Yani dindar camianın yakından bildiği, tanıdığı bir kimsedir. Ravza Yayınlarının sahibi ve yüzlerce eserin okuyucusuyla buluşmasını sağlamıştır. Camia içinde onunla ilgili, tek kelime yanlışı vardır diyecek kimse bulunmaz.
Geçtiğimiz günlerde Mustafa Hoca ve oğlu merhum Muhammed Nuh elim bir vesile ile gündeme geldiler. Daha önce yanlarında çalışmış birinin yapmış olduğu canilik ötesi bir durumla karşılaştılar. 13 Temmuz günü İstanbul'un Bayrampaşa ilçesine bağlı Cevat Paşa Eski Edirne Asfaltı Caddesi'nde bulunan dört katlı binanın üçüncü katındaki dairede, ceset olduğu yönünde alınan ihbar üzerine polis ekipleri harekete geçti. Olay yerine giden ekipler, tüyler ürperten bir vahşetle karşılaştı. Dondurucuda bir erkeğe ait ceset parçaları bulundu. Cesedin kime ait olduğu yönünde çalışma yapıldı. Olaya Cinayet Büro Amirliği ekipleri de dahil oldu. Ceset parçalarının bulunduğu daire mühürlendi. Kimlik tespiti yapılan cesedin, Ravza Yayınları sahibi Gazeteci Yazar Mustafa Kasadar'ın oğlu Muhammed Nuh Kasadar olduğu ortaya çıktı. Kasadar'ın pazartesi günü ortadan kaybolduğu ve kaçırıldığı konuşuluyordu.
Başlatılan soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, Mustafa Hoca ile gazetede daha önce çalışan ve üç yıl önce işten çıkarılan Hakan Ö. isimli cinayet zanlısının, birkaç gün önce Mustafa Kasadar'ın oğlu Muhammed Nuh Kasadar ile buluştuğu belirlendi. İkilinin buluştuktan sonra, zanlının Bayrampaşa'da bulunan evine gittiği tespit edildi. Cinayet zanlısı Hakan Ö.'nün Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekiplerine verdiği ifadede, "Sohbet ederken eski konular açıldı, tartıştık. Sinirlenerek boğdum." cümleleri kayıtlara geçti.
Son günlerde bunun kadar hunhar bir cinayet haberi duymamışsınızdır. Çünkü canilik kelimesi eksik kalır bir iş çıkarmıştı katil zanlısı Hakan Ö..
Kasadar Hoca Twitter hesabından, kadın cinayetleri söz konusunda olduğunda mangalda kül bırakmayan Aile Bakanlığından dert yandı. Kimsenin Bakanlık adına kendilerini aramadığını ve psikolojik destek dahi sunmadığını ifade etti. “Oğlumu öldürüp parçalara ayıran cani tutuklandı. Ama neye yarar? Benim dünya güzeli oğlum toprak altında çürürken bu caniyi devlet benden aldığı vergilerle besleyecek, palazlandıracak. Bu bir zulümdür.
Bu cani için idam ve kısas istiyorum. Başka hiçbir ceza yüreğimi ferahlatmaz.” ifadelerini de kullanan Hoca’nın yüreğini ne serinletebilir ki?
Büyük bir zulümle katledilmiş bir evladın katili hapishanede paşalar gibi yatacak, ekmek elden su gölden beslenip gidecek. Kısasta hayat vardır. ABD’de yılda onlarca insan işlediği suçlardan dolayı idam ediliyor. Türkiye’de kaldırılan idamdan mıdır bilinmez, herkesin silahı var ve insanlar birbirini boğazlamak için adeta vakit kolluyor. Trafikte, sokakta, evde, sağda solda her gün vahşet haberleri ile donatılıyor üçüncü sayfalar… Bu yazı yazılırken Adana’da, 'HÜDA PAR İl Başkanlığında bir cani, yine bir saldırı gerçekleştirmiş ve İl Sekreteri'ni öldürüp İl Başkanı'nı ise yaralamış!’ şeklinde bir haber düştü sitelere…
Türkiye artık bu olaylara "dur" demeli; ne pahasına olursa olsun. İnsanlar günde birkaç cinayet haberi duymaktan korkmaya başladı. Magandalar her gün yeni cinayetler işlemek üzere aramızda gün sayıyorlar. Aile Bakanlığı artık kendini göstermeli; binlerce psikoloğu, sosyoloğu, sosyal çalışmacısı olan kurumun, bu konuda elbette bir çalışması vardır diye umuyoruz. Tabii varsa, görmek de isteriz. Yoksa bu cinayetler level atlaya atlaya devam ederken bizler de seyirci kalmaya devam edeceğiz, vesselam…