Zalim Esed’in zulmünden kaçıp ülkemize hicret ederek, mü’minlere Ensar olma fırsatı tanıyan Suriyeli kardeşlerimiz hakkında uzun süredir devam eden iftira kampanyası, son zamanlarda iyice ayyuka çıktı. Özellikle FETÖ’cü hainlerin ürettiği, yaydığı bu iftiraların doğru olmadığını hepimiz biliyoruz.
İmam-ı Rabbani hazretleri, “Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır” ifadeleri ile müminleri uyarıyor. Evet, iftiradan sakınınız. Çünkü âlemlere rahmet olarak gönderilen iki cihan serveri, Habib-i Zişan efendimiz Hazreti Muhammed (a.s.m) kendisine sorulan “Mü’min korkak olur mu?” sorusuna “Evet” cevabını verirken, “Peki yalancı olur mu?” sorusuna ise “Hayır” cevabını veriyor.
Müfterilerin ve onların yaydıkları iftiralara alet olanların, 3,5 milyon muhacir ile helâlleşmesi gerekiyor. Şeytanın ve onun uşaklarının mü’minlere kurduğu tuzağın farkına varmalıyız. Zira Müslüman, yalan söylemez; Müslüman, iftira etmez; Müslüman, bir yalanın veya iftiranın taşıyıcısı olmaz; Müslüman, bir iftiraya alet olursa zalimlerden olur.
“Suriyelilere Ak Kart dağıtıldı, indirimli alışveriş yapıyorlar”
Yalan. İftira.
Muhacirlere kart dağıtan iki kurum var: Biri Kızılay diğeri AFAD. Bu kartlar kamp içinde dağıtılan temel ihtiyaçlar için kullanılıyor. Bu sayede kart sahiplerinin hangi yardımı, ne kadar aldığı takip edilebiliyor.
**
“Konya Belediyesi Suriyelere maaş bağladı”
Yalan. İftira.
Konya Belediyesi, hiç kimseye maaş bağlamadı. Konya Belediyesi’nin en az 75, en fazla 150 liralık gıda yardımı alınan bir sosyal hizmet programı var. Konya’da ihtiyaç sahibi olan herkese dağıtılan bu yardım, ihtiyaç sahibi Suriyelilere de dağıtıldı.
**
“Suriyelilerin tüp bebek masraflarını SGK karşılıyor”
Yalan. İftira.
Bu yalanı söyleyen müfterilerin bilmediği şey, Suriyelilerin sağlığı ile SGK’nın ilgilenmediği. Suriyelilerin sağlık işleri, AFAD üzerinden yürütülüyor. SGK hiçbir Suriyelinin tedavisiyle ilgilenmiyor. Ayrıca, muhacirlere sağlık desteği, acil durumlar ve hayati hastalıklar için geçerli. Tüp bebek, diş, protez, gibi durumlarda şu ana kadar hiçbir Suriyeli’ye destek olunmadı.
**
“Suriyeliler üniversiteye sınavsız giriyor”
Yalan. İftira.
Yabancı uyruklu öğrenciler hangi kanuna tabiyse, Suriyeli öğrenciler de o kanuna tabi. Örneğin bir İngiliz genci Türkiye’de üniversite okumak için hangi kurallara uyuyorsa, Suriyeli gençler de aynı kurallara uyuyor. Diğer yabancı öğrenciler hangi sınavlara giriyorsa, Suriyeliler de aynı sınava giriyor. Türkiye’de sınavsız üniversite okuyan tek bir Suriyeli bile yok.
**
“Suriyeliler PTT’de maaş kuyruğuna girdi”
Yalan. İftira.
Birleşmiş Milletler Türkiye’de 250 bin Suriyeliye yardım gönderdi. BM, bu tek seferlik yardımı, PTT kart üzerinden dağıttı. Suriyeliler, 60 lira ile 90 lira arasında değişen paraları, PTT üzerinden aldılar.
**
“Suriyeliler vatandaşlık için kuyruğa girdi”
Yalan. İftira.
Gaziantep’te ilçe nüfus müdürlüğü önünde sıraya giren Suriyeliler, vatandaşlık almıyorlar. Orada olmalarının sebebi, adres bildirim mecburiyeti. AFAD, Kızılay gibi kurumların yardımlarından faydalanmak için ve güvenlik prosedürü gereği, Türkiye’de olan ve kamplarda yaşamayan Suriyeliler adres bildirmek zorunda.
**
“Suriyelilerin suç işleme oranı fazla”
Yalan. İftira.
İçişleri Bakanlığı, ifsâd şebekesinin yaydığı “Suriyeliler geldiğinden beri suç işleme oranı arttı” iftirasına cevap verdi. Bakanlık verilerine göre, Suriyeli muhacirlerin karıştıkları olayların Türkiye’deki toplam asayiş olaylarına oranı 2014-2017 yıllarında yıllık ortalama yüzde 1,32.
**
“Suriyeliler dilencilikle geçiniyor”
Yalan. İftira.
İfsâd şebekesinin Suriyeli kardeşlerimizle ilgili yaydığı iftiralardan bir diğeri de “Dilencilikle geçiniyorlar” oldu. Yine İçişleri Bakanlığı verileri bu alçak iftirayı müfterilerin yüzüne çarpıyor. Bakanlık verilerine göre, ülke genelinde 17 ve 27 Mayıs tarihlerinde 2 defa gerçekleştirilen “Huzurlu Sokaklar” uygulamalarında dilencilik suçuyla ilgili olarak toplam 3 bin 46 kişiye işlem yapılmış. Bunlardan ilk uygulamada 149 kişinin, ikinci uygulamada ise 230 kişinin Suriyeli olduğu tespit edilmiş. Ayrıca yakalananlardan bazılarının Suriyeli kılığına girmiş şahıslar olduğu anlaşılmıştır.