Dünya

Moskova’da üst düzey Rus generalin öldürülmesiyle ilgili şüpheli gözaltına alındı

Rusya’nın güvenlik servisi, General Igor Kirillov’un öldürülmesiyle ilgili olarak 29 yaşındaki bir Özbekistan vatandaşını Moskova’da gözaltına aldığını duyurdu.

Abone Ol

Rus devlet ajansı TASS’ın Çarşamba günü yayımladığı habere göre, şüphelinin Ukrayna istihbaratı tarafından görevlendirildiği öne sürüldü. Aynı zamanda, Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), General Kirillov’un ölümünden sorumlu olduğunu Salı günü ilan etti.

Kirillov, Salı günü bir apartman binasının dışında, elektrikli bir scooter’a yerleştirilmiş uzaktan kumandalı bir patlayıcının infilak etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Suikast, Ukrayna’nın Kirillov’a yönelik kimyasal silah kullanımı nedeniyle ceza soruşturması başlatmasından bir gün sonra gerçekleşti.

SBU yetkilisi, Kirillov’u “savaş suçlusu ve tamamen meşru bir hedef” olarak tanımlarken, suikastın Ukrayna’nın iddialarını doğrulayan bir adım olduğunu belirtti.

Kimyasal Silah Kullanımı Suçlamaları

Ukrayna Güvenlik Servisi, Rusya’nın Şubat 2022’de başlattığı geniş çaplı işgalden bu yana 4.800’den fazla kimyasal silah kullanımını belgelediğini açıkladı. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı, Mayıs ayında, Rusya’nın Ukrayna askerlerine karşı kloropikrin gazı kullandığını rapor etmişti.

Kirillov, Rus ordusunun nükleer, biyolojik ve kimyasal savunma biriminden sorumluydu ve 2017’den bu yana bu görevdeydi. Sıklıkla düzenlediği basın toplantılarında, Ukrayna ordusunu zehirli maddeler kullanmakla ve radyoaktif saldırılar planlamakla suçlamıştı. Ancak Ukrayna ve Batı müttefikleri bu iddiaları propaganda olarak nitelendirdi.

Rusya’nın Tepkisi ve Misilleme Sözü

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, saldırının Ukrayna’nın askeri başarısızlıklarını gizlemeye yönelik bir girişim olduğunu savundu. Medvedev, Ukrayna’nın üst düzey askeri ve siyasi liderlerinin “kaçınılmaz misillemeyle” karşılaşacağını belirtti.

Bazı Rus askeri yorumcular, ABD’nin Kirillov’un öldürülmesine karışmış olabileceğini öne sürdü. Ancak bu iddialar herhangi bir kanıta dayanmıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, “ABD’nin bu olaydan önceden haberi yoktu ve olayda hiçbir şekilde yer almadı” açıklamasını yaptı.