Dünyayı ‘Demokrasi’ masalıyla orman kanunlarına mahkûm ederek, insanlığı keyfince istismar eden, modern zaman Firavununun (küresel güç/ABD-AB) istismar stratejisi kaostur. Bu stratejinin uygulama yöntemi de terördür.
BM, NATO ve diğer uluslar arası tüm siyasi, askeri, ekonomik, sivil toplum örgütleri gibi kurum ve kuruluşları da bu istismarı meşrulaştıran, kamufle eden imkanlar olarak dizayn ederek kullanmaktadır.
Reis’in, ‘Dünya 5’den büyüktür’ çıkışı, böyle bir istismarı bütün boyutlarıyla görmesi, insanlığın bir vicdan sesi olarak yükseltmesine sebep olmuştur.
Yarım asra yakındır terörle mücadele eden Türkiye’nin, ne ABD ve ne de AB nezdinde bir destek bulması mümkündür.
Terörle mücadele tecrübemiz gösterdi ki, terörün kaynağı, modern zaman Firavununun uyguladığı sistemdir.
AB’ye yönelik göçmen dalgası apaçık gösterdi ki, bu sistemin kendi merkezi dışındaki dünyaya uyguladığı kaotik düzen uygulaması, merkeze taşındığında, bu kaotik stratejinin oluşturma ve uygulama yöntemi olarak kullandıkları terör kendilerini de tehdit edecek ve kaosa sürükleyecektir.
Bunun en açık örneklerini Fransa ve bazı AB ülkeleri yaşamıştır.
Modern zaman firavun sisteminin işleticileri, ABD ve AB, kendi merkezi toplumsal yapılarının ne kadar naif/zayıf olduğunu, küçük bir kaotik harekette bile anında domino taşı gibi yayılarak ciddi bir kaosa dönüştüğünü tecrübe edindiler.
Mesela ABD de, zenci bir polis, birkaç beyazı vursa, aynı şekilde beyaz bir polisin birkaç zenciyi vurmasının yarattığı kaosun çok üzerinde dalga boyu oluşturacaktır.
Kendi sistemine yönelik, 11 Eylül gibi terör eylemlerini kullanarak, dünyada meşrulaştırdığı kaotik stratejisi ve uyguladığı terör yönteminin bir benzeri, kendi sisteminin kendi vatandaşına uyguluyor şekilde tezahürü çok daha hızlı ve daha büyük dalga boylarıyla kendi toplumunda yayılacaktır.
Aynı şey AB ülkeleri içinde geçerlidir.
Bizim coğrafyamız başta olmak üzere, bütün dünyada, kendileri için askeri sektörlerine, sağlık sektörlerine ve diğer tekno-ekonomik sektörlerine yeni bir pazar açma alanı olarak uyguladıkları kaos stratejisi ve terör yönteminin bir bumerang gibi asıl faillerine döndürmenin meşru yolları bulunmadıkça, modern zaman Firavuni sistemin dünya ve insanlığın terör üzerinden istismarının önüne geçilemez.
Türkiye, kendini yarım asırdır mağdur eden terör örgütlerinin yurtdışı örgütleyenlere karşı, finansı ve lojistiğinin kaynağı olan ülkelere yönelik yeni etkili bir uluslararası yöntem geliştirmelidir. Irak üzerinden şu son ‘Musul meselesi’ bahanesiyle küresel güçlerin oluşturdukları tehdide karşı kendisi de, yıllardır aktif bir şekilde savaştığı PKK&PYD&DEAŞ terör örgütleri sebebiyle Irak üzerinden sonuç alıcı cevaplar üretebilir. Örneğin Irak’a topraklarında PKK&PYD&DEAŞ&FETÖ t teröristlerinin barınmasına izin vermesi nedeniyle, uluslararası emsal olarak ABD nin Afganistan ve Irak işgalini, AB nin Libya işgalini vs. örnek göstererek, eğer 48 saat içinde Irak’tan Türkiye’ye yönelik saldırıları durdurmazsa, kendi güvenliği için İran sınırından, kuzey Irak bölgesel yönetim sınırına kadar olan kısmı işgal edeceğini ilan etmelidir.
Taktiğimizi 15 Temmuz belirlemiştir, yurtta OHAL, cihanda OHAL. Göze göz, yönteme yöntem vesselam…