Mısır İçişleri Bakanı Mecdi Abdulgafur’un geçenlerde düzenlediği basın toplantısında Mısır Başsavcısı Hişam Berakat’ın öldürüldüğü bombalı saldırıya İslami Direniş Hareketi “Hamas”ın da karıştığını iddia etmesiyle birlikte Kahire’yle Gazze arasında gerginlik yeniden tırmandı.
Fakat çok geçmeden sürpriz bir gelişme oldu ve üst düzey bir Hamas heyeti Doha’dan ve Gazze’den Kahire’ye giderek Mısırlı yetkililerle görüştü.
Mısır’da Gazze Şeridi dosyası istihbaratın elinde ve bu nedenle görüşmeler daha çok istihbarat yetkilileriyle yapıldı.
Hamas heyetinde Musa Ebu Merzuk, Halil El Hayye ve Mahmud El Zehhar gibi önemli isimler vardı.
Ebu Merzuk ve El Hayye’nin Kahire’deki görüşmelerle ilgili yaptıkları açıklamalarda tarafları ilgilendiren ortak konuların samimi bir ortamda masaya yatırıldığı ve açıkça konuşulduğu ifade edildi.
İlişkilerde yeni bir sayfa açıldığı belirtildi.
Mısır Hamas’tan ne istiyor, Hamas Mısır’dan ne istiyor?
Hamas’ın talepleri belli.
Hareketin adının Mısır’ın iç sorunlarına karıştırılmaması ve Hamas aleyhinde yürütülen kirli propagandaya son verilmesi.
Bundan da önce Rafah Kapısı’nın açılması ve yıllardır abluka altında yaşayan Gazze halkının az da olsa rahat nefes almasının sağlanması.
Terör örgütü ilan ettiği ve başsavcı suikastına karıştığını öne sürdüğü bir hareketi görüşmelerde bulunmak üzere çağıran Mısır’ın Hamas’tan beklentisi ise daha çok Sina Yarımadası’yla ilgili.
Abdülfettah El Sisi liderliğindeki askeri cuntanın Sina Yarımadası’nda kontrolü tamamen kaybettiği söyleniyor.
Kahire’nin Hamas’tan istediği Sina Yarımadası’ndaki savaşa dahil olması ve ordunun yanında yer alması.
Ayrıca Türkiye’nin ve Katar’ın Gazze Şeridi’nde daha fazla nüfuz elde etmesine izin vermemesi.
Ülkelerin iç işlerine kesinlikle karışmadığını ısrarla vurgulayan Hamas, Gazze Şeridi’nde Mısır’ın güvenliğini tehdit eden hiçbir yapıya veya kişiye izin verilmeyeceğini ve sızmalara karşı sınırda her türlü tedbirin alınacağını söylese de Kahire için bu yeterli değil.
Çünkü Sina Yarımadası’nda Mısır ordusuna karşı savaşanların Gazze Şeridi’nden gelmediklerini ve yine Gazze Şeridi’ne kaçmadıklarını herkesten iyi biliyor.
Abdülfettah El Sisi’nin amacı Hamas’ı Sina Yarımadası’ndaki cihatçı gruplara karşı kullanmak.
Bu da Hamas için kısaca intihar demek.
Kahire’ye giden Hamas heyeti üyelerinden Mahmud El Zehhar, önceki akşam BBC’de yayınlanan açıklamalarında Hamas’ın eksen politikalarının bir parçası olmayacağı mesajını verdi.
“Kendi davamız dışında kullanacak tek bir kurşunumuz dahi yok” dedi.
Arap ve İslam ülkelerinden kendi aralarındaki sorunlara Hamas’ı karıştırmamalarını istediklerini ve ümmete bir bütün gözüyle baktıklarını söyledi.
Aksi takdirde herkesin Hamas’ı Filistin davası dışında kullanmaya kalkışacağına dikkat çekti.
Bunlar teoride oldukça güzel sözler.
Fakat pratikte karşılığı yok.
Hamas’ın Filistin davası dışında başka sorunlara karışmamak istemesi gayet mantıklı ve doğru.
Ama bu herkese eşit mesafede olmayı gerektirmez.
Örneğin hiçbir Hamas üyesinin Erdoğan ile Abdülfettah El Sisi’ye aynı gözle baktığı söylenemez.
Suriye’de yaşananlar konusunda Hamas’ın tamamen nötr kalması mümkün değil.
O zaman işgale karşı intifadaya destek istediğinde başkalarına da Fetih’in intifadaya karşı olduğunu hatırlatarak Hamas’a “Bizi iç işlerinize karıştırmayın” deme hakkı doğar.
Gazze Şeridi ve Hamas için seçim yapmak o kadar kolay değil.
Çünkü – tarafsız kalma çabası – dahil her seçeneğin bir bedeli var.