Gündem

Milli cepheyi sağlam tutalım

Abone Ol

Diriliş Postası Muhabiri Yunus Kök/İstanbul

Türkiye’nin son yıllarda başarıyla yürüttüğü jeopolitik mücadele, kendilerini egemen güç olarak tanımlayan ülkelerin ve onların bölgemizdeki taşeronlarının uykularını kaçırdı. Suriye’de kurulmak istenilen PKK terör devletinin büyük amacının Türkiye’nin jeopolitik mücadelesini engellemek olduğuna dikkat çeken Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, gelinen noktayı gazetemize değerlendirdi.

“15 TEMMUZ DÖNÜM NOKTASI OLDU”

FETÖ’nün kalkıştığı 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiz kılınmasından hemen sonra Türkiye’nin terörle mücadelede çok daha kararlı ve proaktif ve strateji izlemeye başladığını belirten Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “4 senedir Güneydoğu’da kesintisiz bir mücadele veriliyor. Örgütün üzerindeki baskı hiç kaldırılmadı. Gelinen noktada PKK’nın yurtiçindeki terörist sayısı 400’lere kadar düştü. Yurtiçinde adım atamayan ve köşeye sıkışan örgüt, artık silahlı mücadeleyle ülkemize zarar veremeyeceğini anlayınca, strateji değişikliğine giderek Türkiye toplumunu siyaset üzerinden ayrıştırmaya çalışıyor. Buna karşı uyanık olmamız gerekiyor. Bu tuzağı görüp bu ayrıştırmaya müsaade etmemeliyiz. Siyaseten kutuplaşan bir toplum PKK’nın işine gelir.” ifadelerini kullandı.

SINIR ÖTESİ HAREKATLAR DEVAM ETMELİ

Güneyimizde kurulmak istenen terör devletine dikkat çeken Ağar, “Yurtiçinde ve sınır ötesinde yaptığımız başarılı harekatlar örgütün belini kırdı ve muazzam etkisi oldu. Ancak bu demek değil ki her şey bitti; operasyonlara devam etmek zorundayız. Özellikle Fırat’ın doğusundaki alanda yarım kalan Barış Pınarı Operasyonu Membiç ve Haseke’yi de kuşatan bir şekilde devam etmeli. Örgütün bu bölgede 65 bin teröristi var ve ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerden aldıkları güçle adım adım terör devletini kurma yolunda ilerliyorlar. Bu jeopolitik kuşatmayı yarıp bölgedeki Kürt kardeşlerimizi de PKK zulmünden kurtarmalıyız.” şeklinde konuştu. Pençe operasyonlarını da değerlendiren Ağar, “Irak boyutunda yapılması gereken başarıyla icra ediliyor. Çok zor bir bölge olan Haftanin’de üstün bir başarı gösteriliyor” ifadelerini kullandı.

KUŞATMA ÇOK YÖNLÜ

Türkiye’nin farklı bölgelerde verdiği mücadeleyi değerlendiren Ağar, “Türkiye çok yönlü bir mücadele veriyor. Suriye ve Irak’ta kurulmak istenen terör devletine karşı verilen mücadelenin yanı sıra Doğu Akdeniz’de de haklarını savunmaya çalışıyor. Karabağ işgali ile ülkemizin Türki cumhuriyetlerle bağını kesmeye çalışanlar, Doğu Akdeniz’deki baskılama ile de Afrika ile bağını kesmeye çalışıyorlar. Suriye ve Irak’taki olay ise; Arap dünyasıyla olan bağımızın kesilmesi ve Türkiye’nin artık jeopolitik bir mücadele verememesidir Bu amaç için ülkemiz kendini egemen gören güçler ve taşeronları tarafından kuşatma altındadır. Kuşatmayı yarıp atmamız için milli cepheyi sağlam tutmak zorundayız. Siyasi olarak fikir ayrılıkları milli meselelerdeki birlikteliğimize engel olmamalı. “ dedi.