“Yok tüzük böyle, yok yönetmeliğe aykırı” diye siyasetçilerin ensesinde boza pişiren iki memurun burun kıvırması yüzünden 50 senedir nükleer santral yapamıyor, bir su yolu için 3 yıl boyunca nazlı memurların keyfini bekliyoruz. İktidarların her konuda eline ayağına kelepçe vuran memurlar yüzünden hantal bir fil gibi olan devletin hesabını siyasetçilere kesiyor, bürokratların iktidarında, bürokratlara rağmen yapılan hizmetlerle idare etmek zorunda kalıyoruz. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri bürokrasinin hegemonyası yüzünden FETÖ’yü bile 2 senede terör örgütü ilan edemedikleri bu Türkiye’de, siyasi iktidar devlete muktedir değildir. Milletin verdiği oyların tamamı değersiz, yönetime yansımamakta ve oyalanmaktan öteye geçmemektedir. Devlet, ne milletin ne de siyasilerin karışamadığı müstakil bir yapı gibi millete eşit eziyet ederek kendi kaba saba hayatına devam etmektedir. Bu tuhaf ve bizi her gün aşağıya çeken sistemi değiştirip milletin oy verdiği siyasetçileri iktidar yapmalıyız…
Millet, 657’den de idare mahkemelerinden de bürokrasiden de büyüktür. 15 Temmuz’da sokağa çıkıp işgalci gâvur askerine karşı vatan müdafaası yapan millet, 16 Nisan’da sandığa gidip devletine el koyacaktır…