MHP kurultayını sulandırmayın

Abone Ol

1 Kasım seçimleri sonrası alınan hezimet, MHP’nin içinde çalkalanmalara sebep olmuştu. Parti içinde kurultay talebinde bulunulsa da Devlet Bahçeli’nin turşusunu kurduğu koltuğu öyle kolay kolay bırakmaya niyeti yoktu.

Yaşlanmış, yıpranmış ve 7 haziran seçimleri sonrası çok büyük stratejik hatalar yapan ‘’Yaşlı kurt’’ Bahçeli’nin karşısına rakip çıkmaması için bir sebep kalmamıştı. Meral Akşener’in adaylığını açıklamasının ardından Sinan Oğan ve daha sonra Ümit Özdağ adaylığını açıklamıştı.

543 delege olağanüstü kurultay talebinde bulunmuş ve işi yargıya taşımıştı.

Nihayet, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi olağanüstü kurultay talebini kabul etti. Mhp bu kararı Yargıtay’a taşıyacak olsa da farklı bir hükmün çıkacağını beklemiyoruz. Velhasıl önümüzdeki dönem Meral Akşener’in ön plana çıktığı bir kurultay izleyeceğiz.

Fakat vaziyet öyle bir hale gelmiş ki; yeni rakip olarak gözüken Meral Akşener üzerinden şimdiden senaryolar dönmeye başladı bile.

Meral Akşener’in, paralel yapının adayı olduğu iddiası bu senaryoların en sık konuşulanı. Ve üzülerek söylüyorum ki bu iddianın ileriki zamanlarda Latif Erdoğan’ın ortaya attığı ve istisnasız her kesim tarafından tepkiyle karşılanan kaset meselesine devşireleceği gerçeğiyle karşı karşıya kalabiliriz.

İkinci iddia ise; son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti hükümetinin izlediği politikaların yanında duran ve destek veren Bahçeli ve MHP üzerinde oynanan bir ‘’dış güç tezgahı’’nın kurulduğu söylentileri.

Bir dakika ya…

AK Parti hükümeti, temmuz ayından beri doğu ve güneydoğu da aynı politikayı izliyor. Dış politikada da iç politikada da hiçbir değişikliğe gitmedi. Ama Bahçeli MHP’sinden hükümeti destekleyici açıklamalar duymamıştık şuana kadar.

Hatta 7 haziran seçimleri sonrası yapılan koalisyon görüşmelerinde; MHP’yeteklif götürülmesine rağmen 5 dakika bile üstünde konuşulmadan eli boş dönmemiş miydi Davutoğlu?

MHP seçmeninin ekseriyeti dâhil olmak üzere; ülkenin bu zor günlerinde devletin hükümetsiz kalmasına göz yuman MHP’nin, elini taşın altına sokmamasına hep beraber kızmamış mıydık?

Şimdi çıkıpta Devlet Bahçeli’nin vatanseverliği ve devletçiliğini irdeleyerek avukatlığını yapmanın lüzumu olmadığı kanaatindeyim.

Hem belki Devlet Bahçeli de olağanüstü kurultay tehlikesinin farkında olduğu ve karşısında Meral Akşener gibi güçlü bir adayın bulunmasından çekindiği için arkasını sağlama almak peşindedir. Sonuçta AK Parti’nin hem tabanında hem de üst kademelerinde önemli sayıda milliyetçi bir tabaka var.

Bundandır ki bu süreç içerisinde bu iddialar ile siyaseti bulandırmaya gerek yok. Bu mevzu MHP’nin iç meselesidir. Diğer parti ve kesimlerin doğrudan veya dolaylı olarak dahil olacağı bir mesele değildir. Temiz siyaseti öğrenelim artık… ‘’Bulandırmayın! ‘’