Galatasaray, Osmanlıspor ile deplasmanda karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızlı ekip 3 puanı Ankara’da bıraktı, Osmanlıspor’a 3-2 mağlup olarak şampiyonluk yarışından çok geri kaldı. Galatasaray, deplasmandaki son galibiyetini 3 Ekim 2015’te almıştı. Sarı-kırmızılı ekip için artık şampiyonluk hayal oldu. Açık konuşmak gerekirse sezonun ikinci yarısında Galatasaray takımı ilk üç haftada galibiyetle ilerleseydi eğer, şampiyonluk yolunda avantajlı olabilirdi.
Hayatta imkansız diye bir şey yok, rakip takımlar puan kaybeder, Galatasaray üst üste galibiyet alır, belki de şampiyon olurdu, hala olabilir de. Ama Galatasaraylı futbolcularda ve yönetimde ruh yok. Özellikle de, Galatasaraylıya yakışan Metin Oktay ruhu yok. Galatasaraylı futbolcuların bu ruha kavuşması gerekli. Takımın kalkınması için herkes elinden geleni yapmalı, bilhassa da yönetim.
KÖTÜ GİDİŞATIN SEBEBİ HOCA DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL
Galatasaray takımını teknik direktör değişikliği zora sokmadı. Hamza Hamzaoğlu’nun gitmesi Galatasaray’a bir şeyi kaybettirmedi, öte yandan Mustafa Denizli’nin de gelmesi Galatasaray’a ne bir şey kazandırdı, ne de bir şey kaybettirdi. Galatasaray’ın başarısızlığını tamamen yönetime bağlıyorum. Galatasaray gibi bir kulübü bu kadar kötü bir duruma sokmak Galatasaray’ın yeni yönetimine yakışmadı.
Forvet hattında Galatasaray’ın etkisiz kaldığını defalarca dile getirdim. En önemli bölgeye transfer yapılmadı. Taraftarlar eski yönetimini mumla arar oldu açık konuşmak gerekirse. Ünal Aysal döneminde Galatasaray’da futbol anlamında çok fazla sıkıntılar yaşanmadı, büyük transferler yapıldı. Galatasaraylı taraftarlar halden memnundu, hiçbir yönetici dört dörtlük değildir kabul. Ama şu anki yönetim gerçekten çok kötü bir çizgi çiziyor.
Gelen gideni aratır diye bir laf vardır, tam olarak durum bu aslında. Galatasaray’ın mali durumlarını sık sık gündeme getiren yönetim belli ki kemerleri çok iyi sıkmaya, kötü gidişatı bu mantıkla çözmeye çalışıyor olabilirler ama bu bir çözüm değil batıştır. Takımın ekibinden üç veya beş çaycıyı işten çıkararak mali durumu düzeltemezsin. Transfer yaparak, başarı kazanarak kulübün borçlarını temizleyebilirsin. Zaten kötü bir gidişatın var, neden transfer yapmıyorsun diye sormazlar mı adama? İçler acısı bir durummuş gibi gelir Galatasaray’ı bilmeyenlere ama aslında o kadar kötü maddi durumda da değil yani. Ne yapılmak istendiğini hâlâ anlamış değilim bu yönetimde.
ÇÖZÜM, OLAĞANÜSTÜ KONGRE
Bundan sonraki süreç Mustafa Denizli ve futbolcular için zorlu olacaktır, net bir şekilde ortada. UEFA’dan gelecek olası cezanın üstüne bir de Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin ardında kalarak şampiyonluk yarışından kopmak Galatasaray’ı olağanüstü kongreye götürür diye düşünüyorum. Ortaya çıkan bu kötü gidişin illaki bir açıklaması vardır. Galatasaray’ı bu duruma sokanlar ya hesap verecek ya da bu kötü gidişi düzeltecekler.
Metin Oktay’ın unutulmayan sözü: Sahaya çıkmadan önce Allah’a dua eder, sahaya en son çıkmayı uğur sayardım. Aut çizgisini geçerken daima sağ ayağımı atardım. Maça başlamadan önce arkadaşlarım kaleye şut atarken, ben dolanıp durur, oyun başlayıncaya kadar topa vurmazdım… Sakatlandığım zaman, secde ederek iki elim önde ‘Allah’ım sen bacaklarımı koru’ diye dua ederdim.