Necip Fazıl Ödülleri töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl’ın, hayatını büyük Türkiye idealine adadığını ve onun “İdeolocya Örgüsü” adlı eseriyle bu idealinin bütün yapı taşlarını ortaya koyduğunu belirten konuşmasına; “Kendisi büyük Türkiye hedefini realite dışına çıkarmaya, büyük Türkiye ümidini kaybettirmeye çalışanları da ağır şekilde eleştirmiştir. Üstad, bu yönde gayret gösterenleri ‘milletimizin ümit kapılarını sürgülemekle’ itham etmiştir.
Türk milleti olarak dünyaya son sözümüzü henüz söylemedik.
Biz, üstadın ömrü boyunca hep bekleyip durduğu o inkılap var ya, işte onu gerçekleştirmek için çalıştık, çalışıyoruz. Devlerin kıvranışına, cücelerin çırpınışına aldırmadan tarihin en büyük iman devini ayağa kaldırmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Eğer bugün içeriden ve dışarıdan sürekli saldırılara maruz kalıyorsak, iftiralara uğruyorsak, davamıza ve onun uğruna adadığımız canımıza kastediliyorsa sebebi işte bu mücadeleden vazgeçmiyor oluşumuzdur.
Şayet tıpkı geçmişte hep yapılageldiği gibi ‘otur’ denildiğinde otursak, ‘sus’ denildiğinde sussak, ‘ver’ denildiğinde versek, ‘al’ denildiğinde alsak, inanın bana bu saldırıların hiçbiriyle karşılaşmazdık” diye devam etti.
Dikkat edin, Erdoğan’ın bu konuşması tarihi bir manifesto mahiyetindedir.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Kimse kaytaramayacak; özellikle kuru Reis övgüsü, pohpohlaması ve taklitçiliğiyle bu günlere gelmiş AK Parti’nin il başkanları ve ona bağlı bütün bir teşkilatlar, Reise yakın olmayı makamı korumak için yeter ve gerek sebep olarak gören belediye başkanları Necip Fazıl Kısakürek’in eserleriyle kendilerini yeniden güncellemek mecburiyetindeler…
Reis’in işaret ettiği gibi en başta İdeolocya Örgüsü’nü başucu eseri yapacaklar.
Fakat iş onunla bitmiyor.
Kitap okumayı bir külfet olarak gören Metal Yorgunları için biraz can sıkıcı bir haber olacak ama Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in iri ufaklı, büyüklü küçüklü tamı tamına 119 eseri var.
Şimdiden başlarsanız seneye bugünlere Metal Yorgunluğundan biraz da olsa kurtulmuş olursunuz.
Çünkü öyle bir iki yılda olabilecek bir değişim değil bu…
Edebiyat; şiir, poetika, hikâye, roman, senaryo roman, tiyatro…
Siyaset; ideoloji, inkılap, ihtilal, Devlet, askeri strateji, Teori ve Pratik…
Sosyoloji, psikoloji ve elbet tasavvuf…
Tarih, hatırat, Felsefe, Mitoloji, savunmalar, polemik yazıları, konferanslar, Sosyalizm, Komünizm ve Faşizm tahlilleri, Raporlar…
Yeniden herhangi bir makama talip olacaklara soracağız. Toplamda 119 eser; kimse bir yere gitmesin, dersinden kaytarmasın!
Necip Fazıl’ın eserleri ilk başta anlaşılması zor gibi gelecek ama okudukça, anlayamıyor olsanız bile, hem dil hem üslup olarak içine girmeye başladığınızı hissedecek ve zamanla anlar gibi olacaksınız.
Hem ne demişti büyük Üstad: “Anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var; Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var.”