/…
Merhaba Aksa, gözlerinden öptüğüm
Dünya ahret sevgilim
İnsanlığım, İslamlığım
Hicretimi müebbete çevirme
…/
Mescid-i Aksa, İslam âleminin namusu, haysiyeti, şerefidir. Kudüs düşerse Ankara düşer, Riyad düşer, Kahire düşer. Aksa işgal edilirse İstanbul, Ayasofya işgal edilir, Aksa işgal edilirse Mekke, Medine, Kâbe işgal edilir. Ey Müslüman! Senin özgürlüğün Kudüs’ün, Aksa’nın özgürlüğüne bağlı. Kudüs, Aksa özgürse sen de özgürsün, değilse, dünyanın her yerini adım adım gezebilsen dahi esaret altındasın. Mescidi Aksa güvende değilse hiçbir İslâm mabedi güvende değil demektir. Kudüs güvende değilse, hiçbir Müslüman kenti güvende değil demektir.
Dikkat edin, hassasiyetimiz gün geçtikçe törpüleniyor. İsrail terör devleti, Filistin, Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa’yla ilgili adımlarını hesaplayarak atıyor tabir-i caizse bizim sindirmemizi bekliyor. Sindirmemizden sonra bizde yapılan zulmü, şiddeti, katliamı kanıksama vaziyeti hasıl oluyor. Gün geçtikçe tepki verme şekil ve şiddetimiz düşüyor. En büyük tehlike de budur. Müslüman zulmü kanıksarsa kaybetmiş demektir. Allah, Kâbe’yi Ebrehe’ye karşı korudu, dilerse Mescid-i Aksa’yı da korur elbet ancak biz üstümüze düşeni yapıyor muyuz? “Kahrol” diyoruz, kınıyoruz, lanetliyoruz. Eyvallah da kınamak, lanetlemek İsrail terör devletinin eylemlerini engellemiyor. Buğzetmeyi bırakıp daha çok konuşmalı; daha çok konuşmak da bazen fayda etmiyor(sa) o zaman elimizle bir şeyler yapmalıyız. (İsrail’in, metal dedektörleri kaldırdığı söyleniyor, bu bizi aldatmasın. İsrail, bizlerin direnç ve direniş hududumuzu test etti, ediyor.) .
İsrail’in Mescid-i Aksa uygulamaları, katliamları, Trump’ın, Netanyahu’ya seçilmeden önce verdiği taahhüt olan “Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağım” projesinin ön/cü adımı mahiyetinde, Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye yönelik gasp projesidir.
Şu bir gerçek ki 3. Dünya Savaşı çoktan başladı. Suriye’de pratiğe döküldü, devam ediyor. Esed eliyle Suriye tarumar edilmeye başlandığı zaman, “İsrail’e, Suriye’yi işgal et(tir)menin yolu açılıyor” demiştim. Dünyanın en büyük terör ve katliam organizasyonu olan AB(D), Suriye’de buna hizmet ediyor. Son dönemdeki İsrail terör devletinin uygulamaları, Müslümanları Mescid-i Aksa’dan uzak tutma girişimleri, Müslümanlara yönelik şiddet ve katliam eylemleri spontane gelişen hadiseler değil. Tastamam planlanmış, programlanmış bir senaryonun parçasıdır. Terör devleti İsrail’in, Aksa’yı işgal etmesi de uygulanmakta olan planın bir parçası.
Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridoru ve akabinde hasıl olacak konjonktür de İsrail’in bölge ile ilgili planlarına hizmet ediyor. “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi” sloganını dillerinden düşürmeyenler, AB(D) emperyalizminin, dolayısıyla İsrail’in bekçisi noktasına geldiler.
Önlem alınmazsa yarın çok geç olabilir. Türkiye ve diğer İslam devletlerinin istişareyle ittifak halinde hareket ederek politikalar geliştirmelerinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Ressam Bob, “Nazi’den gördükleri zulmün aynısını Filistinlilere uygulayan barbar bir topluluk resmi çizelim” demiş midir?!